Ağustos 2019’da 49 kadın erkekler tarafından öldürüldü. Öldürülen kadınların yüzde 29’u evli olduğu, yüzde 4’ü ise boşandığı erkek tarafından öldürüldü. Emine Bulut da ağustos ayında öldürülen 49 kadından biri. Bulut, 18 Ağustos 2019’da, boşandığı erkek Fedai Varan tarafından 11 yaşındaki çocuğunun gözleri önünde öldürüldü. Olay anına ilişkin görüntülerin yayınlanmasının ardından iddianame beş gün içinde hazırlandı ve fail için “canavarca hisle tasarlayarak öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi.
Kırıkkale 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 21 Ekim 2019’da görülen davanın ikinci duruşmasında karar çıktı. Mahkeme, fail Fedai Varan’ın “kasten adam öldürmek suçundan müebbet hapis cezasına” çarptırılmasına karar verdi. Kararda, iddianamede yer alan “canavarca hisle tasarlayarak öldürme” suçunun ise sabit olmadığına hükmedildi. Bu karar, failin en fazla 24 yıl hapis yatacağını gösteriyor.
Emine Bulut davasında fail Fedai Varan’a kasten adam öldürme suçundan müebbet hapis cezası verildi. Duruşma sonrasında Emine Bulut’un ailesinin Varan’a saldırı girişimi oldu, ardından aile üyeleri ile adliye personeli arasında kavga çıktı. #EmineBulut pic.twitter.com/TGR1XTydcr
— Medyascope (@Medyascopetv) October 21, 2019
Duruşmanın ardından Emine Bulut’un ailesi Fedai Varan’a saldırı girişiminde bulundu. Bunun üzerine salonun güvenliğini sağlayan kolluk güçleri ile aile bireyleri arasında kavga çıktı. Emine Bulut’un kardeşi Feyyaz Bulut güvenlik güçlerine, “Bunu koruyacağınıza kardeşimi korusaydınız ya!” diyerek tepki gösterdi. Bulut ailesinin yanı sıra, avukatlar ve vatandaşlar da bu karara tepki gösterdi.
“Bu yöntem vahşi değilse, hangi yönteme vahşi diyeceğiz?”
Sözcü’den Sevgim Begüm Yavuz, konuyla ilgili olarak avukatlarla konuştu. Avukatların ortak fikri ise failin “ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası” alması gerektiği.
Avukat Merve Uçanok, “Sanık hakkında canavarca hisle ve kasten öldürme suçundan dava açıldı. Gerekçeli kararı henüz göremedik ancak, tasarlama konusunda bir şey diyemesek de canavarca his burada var. TCK’nın 82. maddesinde bu haller kasten öldürme suçunun nitelikli hali olarak belirtiliyor. Eğer bu suretle işlendiğine kanaat getirilseydi, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına hükmolunacaktı. Kanuna göre canavarca his, vahşi yöntemlerle öldürmek demek. Hepimiz de buna şahit olduk. Eski eşini kızının önünde boğazından bıçakladı. Feryatları hepimiz duyduk. Bu da vahşi yöntem değilse, hangi yönteme vahşi diyeceğiz? Bu nedenle kararın hatalı olduğunu düşünüyorum” diye konuştu.
Karara sosyal medyadan da tepkiler geldi. Kararın yanlış olduğu savunan kullanıcılar, adaletin yerini bulmadığını savundu.
#EmineBulut davasında katile ‘canavarca hisle öldürmeden’ ceza verilmedi; ağırlaştırılmış müebbet verilmedi. Sadece ’kasten öldürmeden’ müebbet hapis cezası verildi. En beter vakada bile en büyük cezayı vermeye eli gitmeyen yufka yürekli yargımız erkeklere kıyamıyor malum. pic.twitter.com/UTh1LR7j4A
— melis alphan ♀ (@melisalphan) October 21, 2019Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.
Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.
![]()
Mahkeme gerekli indirimi yapmış zaten.Tasarlama ve canavarca hissi uygulamayarak, ağırlaştırılmış müebbetten, müebbet hapse indirilmiş mahkumiyet.
— Ersan Barkın (@ersanbarkinn) October 21, 2019
5275 SK(İnfaz K)'e göre 24 yıl yatıp,yönetmelik gereğince de son 5 yıl açık cezaevine çıkar. #EmineBulut https://t.co/Ri7ZeLB3Xs
Ağırlaştırılmış müebbet yerine sadece müebbet verilmiş yine adalet yerini bulmadı yazıklar olsun #EmineBulut
— RULING (@atavrattroll) October 21, 2019
Mahkeme “tasarlama ve canavarca his” olmadığı için Ağırlaştırılmış müebbet yerine normal müebbet vermiş. İstanbul sözleşmesi 46/d Maddeyi bırakıyorum.
— yelda koçak (@Yelda_Kocak) October 21, 2019
Çocuğun ve hepimizin gözü önünde işlendi bu cinayet! #EmineBulut pic.twitter.com/z26KBr67LL
İstanbul Sözleşmesi neden önemli?
İstanbul Sözleşmesi, erkek şiddetine maruz bırakılan kadınların korunması konusunda bağlayıcılığı olan uluslararası ilk sözleşme niteliğinde. Sözleşme; fiziksel şiddet, taciz, tecavüz, zorla evlendirme, psikolojik şiddet, kadın sünneti ve kürtaja zorlama gibi cinsel şiddetin her türüne yaptırım öngörüyor. Dilek Şen ve Sema Kahriman 26 Ağustos 2019 tarihinde beş maddede “İstanbul Sözleşmesi Neden Önemli?” başlıklı bir haber yapmıştı. 11 Mayıs 2011’de İstabul’da imzaya açılan, 1 Ağustos 2014’te yürürlüğe giren Kadına Yönelik Şiddet ve Ev İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi, toplumsal cinsiyet eşitliği kavramını tanımlayan ilk bağlayıcı metin olma özelliği taşıması açısından da önem taşıyor.