Partisinin TBMM’deki grup toplantısında konuşan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Eren Erdem, Ahmet Altan ve Nazlı Ilıcak’ın tahliye edilmelerini değerlendirdi. Çok sayıda kişinin düşünceleri sebebiyle hâlâ hapiste olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, iş insanı Osman Kavala’nın da bir an önce serbest bırakılmasını istedi.
Kılıçdaroğlu, geçen hafta tahliye edilen CHP Parti Meclisi Üyesi Eren Erdem’in de katıldığı grup toplantısında şöyle konuştu:
“Hoş geldin Eren Erdem. 490 gün hapiste kaldı. Bugünkü düzende çok yadırganacak bir şey değil. Çünkü saray hükümeti devleti var. Gizli tanıklarla tutukluyor ve beyefendinin arzusuyla serbest bırakıyorlar. CHP olarak adaleti sağlamak için her türlü mücadelemizi sonuna kadar yapacağız. Hava Harp Okulu öğrencilerinin velileri de aramızda. Bazı gazeteci arkadaşlarımız tahliye oldular. Ama yetmiyor hapiste gazeteci, yazar, avukat, düşünce suçlusu olmaz. Osman Kavala 735 gündür hapiste. Onun da bir an önce özgürlüğe kavuşmasını istiyoruz.”
Kılıçdaroğlu’ndan kayyum tepkisi
CHP lideri, HDP’li belediyelere yönelik süren kayyum atamalarını da şöyle eleştirdi:
“Seçilmiş insanlara bunu yapmak doğru değil. Farklı düşüncelerde olabiliriz. Ama demokrasiyi herkes için savunmak zorundayız. Savcıya, ‘Seçime gireceğim, engel var mı’ diyorsun. Savcı ‘Engel yok’ diyor. Kayyum atayıp görevden alıyorlar. Kayyumu hangi gerekçeyle atıyorsun? Seçimle gelen birisinin eline 10 saat kelepçe vuramazsınız.”
Kılıçdaroğlu’nun gündeminde RTÜK üyeliği düşürülen Faruk Bildirici’nin durumu da vardı:
“Bir üyemiz vardı, Faruk Bildirici. Gitti baktı ki RTÜK Başkanı yasalara aykırı gelir sağlıyor. Yolsuzluk olayını dillendirdiği için Bildirici’nin üyeliğini düşürüyorlar. Faruk Bildirici yargıya başvurdu, bakalım yargı nasıl karar verecek? 600 kişinin seçtiği üyeyi altı kişi düşürdü.”
“Adil Öksüz niye yakalanmadı, kim yakalamadı?”
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
Kılıçdaroğlu konuşmasında 15 Temmuz’un aydınlatabilmesi için Adil Öksüz’ün yakalanması gerektiğini vurguladı:
“Adil Öksüz’ün ifadesi bile alındı. Kayınpederini, kayınvalidesini, herkesi buldular. Ama kendisini bulmak istemediler. Bu nedenle 15 Temmuz, Adil Öksüz yakalanmadan aydınlanamaz. Başbakanlık müşaviri karakolda Öksüz ile görüşmeye gidiyor. Senin ne işin var orada? Ertesi gün ‘Erdoğan’a bilgi verdim’ diyor. Adım gibi eminim devletin kurumları onun nefes aldığını dahi takip etmiştir. Niye yakalanmadı, kim yakalamadı?”
Ekonomik durum
Ekonomideki kötü gidişatı çiftçiler ve emekliler üzerinden değerlendiren Kılıçdaroğlu, çifçilerin 48 milyar liralık teşvikinin sadece 22 milyarının ödendiğini söyledi:
Hâlâ oy veriyorsun çünkü daha açlıktan ölmedin. Kendini düşünüyorsan oy verme, kendini düşünmüyorsan memleketi düşün.”
Dış politika: “Yedi stratejik hata”
Kılıçdaroğlu, iktidarın Suriye konusundaki yedi stratejik hatasını da şöyle sıraladı:
- Dışişleri Bakanlığı’nın devre dışı bırakılması,
- Emperyal güçlerin taşeronluğuna soyunulması,
- Teröristlerin Türkiye üzerinden Suriye’ye gönderilmesi,
- Musul başkonsolosluğunun basılmasına tepki gösterilmemesi,
- Süleyman Şah Türbesi’nin bulunduğu Türk toprağının IŞİD’e teslim edilmesi,
- IŞİD ile mücadelenin öncelikli olarak ele alınmaması,
- Barış Pınarı Harekâtı’nın bir “fetih” gibi anlatılması.
