Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Ekrem İmamoğlu: “İBB olarak Kanal İstanbul konusunda bakanlıklar ile imzalanan protokolden çekiliyoruz”

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanlığı seçimlerinin üzerinden altı ay geçti. 23 Haziran’da başkan seçilen Ekrem İmamoğlu, yeni yönetim olarak altı ayda neler yaptıklarını ve önümüzdeki dönemde neler yapacaklarını anlatmak için basın toplantısı düzenledi. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın yanında olduklarını belirten İmamoğlu, Adalar’daki atlı fayton tartışmasıyla ilgili “Turizm amaçlı da olsa 35 faytonun kalmasına şahsen ben de karşıyım” dedi. İmamoğlu, Kanal İstanbul konusunda ise İBB’nin 2018’de bakanlıklarla yaptığı protokollerin hepsinden çekildiklerini duyurdu.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul Kongre Merkezi’nde yapılan basın toplantısına Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın hedef alınmasına tepki göstererek başladı. CHP’li belediye başkanlarına yönelik saldırı olduğunu söyleyen İmamoğlu, “Bu saldırı ne yazık ki Ankara’da gelenek haline gelmiş. Bu gelenekle beraber, bu baskıyla beraber sindirme politikalarını ortaya koyarak işlerin engellenmesi sürecini ortaya koyan bir gelenek ortaya konmuş. Bu açıkçası acıyla ve üzüntüyle, kaygıyla izlediğimiz bir süreç. Milyonlarca Ankaralı’nın oy vererek seçtiği Mansur Yavaş’a karşı yürütülen soruşturma sürecini kınıyorum. Bu kampanyaların sonuçsuz kalacağına yönelik inancım tamdır. Mansur Yavaş’ın her zaman yanında olduğumu, bütün gücümüzle kendisini desteklediğimi ifade ederim” dedi.

İBB’nin altı aylık finansal özeti

Toplantının amacının 16 milyon İstanbullu’ya hesap vermek olduğunu belirten İmamoğlu, sunumuna İBB’nin finansal durumunu özetleyerek başladı:

Biz vadesi geçmiş yaklaşık 6 milyar TL borç devralmıştık. İşbaşı yaptıktan bir hafta sonra kasamızda personelin maaşlarını ödeyecek paramızın olmadığını belirtmek istiyorum. Bizden önceki yönetimin yaptığı bütçeye göre yıl sonuna kadar 7,9 milyar TL’lik bütçe açığını da devraldık. Yani işbaşı yaptığımızda İBB’de 14 milyar TL’lik bir cari açık devralmıştık. İlk önce bu 14 milyar TL’lik bütçe açığını yönettik. Ekonomik bir gerileme yaşanmışken, üstelik bize ödenmesi gereken 1 milyar TL’nin üzerindeki payı seçimden 10 gün önce, önceki yönetime kullandırılmış olduğunu gördük ve yaşadık. Şikayet etmeden, gerçekleri anlatarak süreci yönettik. Yönetmekle de kalmadık vadesi geçmiş borçlarda hiç artış olmadı, şantiyeleri hareketli sürece çevirmemize rağmen. Artık bu şehir emin ellerde. Bu şehirde oturarak iş yapma dönemi bitti, zaten oturanlar da gitti. 7.9 milyar TL bütçe açığını 4.7 milyar TL’ye indirdik, 3.2 milyar TL tasarruf sağladık. Bu miktar, 1300 kreşin inşaatına yetecek finansman demek. 27 iştirak şirketimizin çoğu zarardaydı, büyük bölümü hareket edemez haldeydi. Pek çoğu kendi belediyesinin ihalesine ne yazık ki giremiyordu. Pek çok iştirak şirketinin devlete olan vergi borcu ödenmemişti ve sebebi de buydu. Neden giremiyorlardı, onların yerine kim ihalelere giriyordu? Bu süreci de inceliyoruz. 500 milyon TL’lik fark yarattık ve İGDAŞ hariç hepsini kâra geçirdik. İGDAŞ ile birlikte 900 milyon TL’lik bir kâr ile bu yılı kapattığımızı müjdelemek isterim.

Ulaşımda iki yeni hat daha geliyor

Finansal özetin ardından yapılan projelerden bahseden İmamoğlu, yurtdışından metro yatırımları için alınan krediler üzerinde özellikle durdu:

“Ulaşıma ve metroya odaklandığımızı tüm vatandaşlarıma duyurmak isterim. Kamu bankalarının kaynak vermeye yanaşmadığı altı ayda bu girişimlerimizle çok güçlü sonuçlar aldık. Ümraniye-Ataşehir-Göztepe, Çekmeköy-Sancaktepe-Sultanbeyli, Kaynarca-Pendik-Tuzla metro hatlarında 371 milyon TL finans desteği sağladık. Bu üç proje tamamlandığında 37 kilometre yeni metro hattı eklemiş olacağız. Bir müjde daha vermek isterim ki Mahmutbey-Mecidiyeköy hattını 2020’nin ilk yarısında sizlerle buluşturacağız. Haliç’in muazzam güzelliğini çok önemsiyoruz. Eminönü-Alibeyköy travmay hattını da 2020’nin ikinci yarısında tamamlamayı ve hizmete açmayı hedefliyoruz. 30 Ağustos’tan itibaren hafta sonu ve resmi tatillerde 24 saat kesintisiz ulaşım tarifesine başladık. İlk dört ayda 900 bin yolcu yararlandı.”

Vizyon İstanbul Ofisi’nin kurulacağını belirten İmamoğlu, 2020’nin başından itibaren kentin meydanlarını gündemlerine alacaklarını söyledi: “Kentin tüm mekanlarında ocak ayı itibarıyla önemli değişimleri görmeye başlayacaksınız. Kentin en fazla hissedildiği alanlar, meydanlardır. İstanbul artık meydanlarını konuşmaya başlıyor. Biz her alanda ortak akla, halkın katılımına önem veriyoruz. ‘İstanbul Meydanlarını Konuşuyor’ kampanyası ile dünyada örneği olmayan demokratik katılımı hayata geçireceğiz. Oraya koyacağımız ortamlarla, yarışmanın ötesine geçerek, demokrasi şenliğine dönüşecek bir ortamı var edeceğiz. Tüm aktörler sürecin parçası olacak. Tüm hazırlıklar tamam, Vizyon İstanbul Ofisimiz oluşturduğu ortak akıl masalarıyla 15 kent meydanına kimlik kazandırmak için çalışmaya başladı. Projeleri adım adım hayata geçireceğiz. Taksim Meydanı da bunlardan birisi, hatta en önemlisidir.

“İşe alımlarda önceliğimizi kadınlara verdik”

Her zaman söyledim, hep söyleyeceğim. En büyük projemiz bu şehrin çocuklarıdır” diyen İmamoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bulabileceğimiz her bir kuruşu çocuklarımızın geleceğine yatırmak zorundayız ve yatıracağız. 150 mahalleye 150 kreş için yola çıktık. Her semt, her mahalle eşit koşullara kavuşmak zorundadır. 11 kreşin temelini attık, 51 kreşin de yerini belirledik. 90 bini aşkın çocuğa aylık 8 litre süt dağıtıyoruz. 40 oda kapasiteli ilk kadın dayanışma evini açtık.İstihdam alanında da kadınlara büyük borcumuz var. İşe alımlarda önceliğimizi kadınlara verdik. İSPARK’ın 2 bin 500 personeli arasında tek bir kadın çalışmıyordu. İkisi üst düzey olmak üzere, yüzde 50’den fazla kadın personel alıyoruz. Hamidiye ilk kez kadın istihdam etmeye başlıyor. Metroda kadın şoför sayımızı artırmaya, diğer tüm iştiraklerde fırsat eşitliğine öncelik verdik. İBB tarihinde ilk kez iki kadın genel sekreter yardımcısı atadık. Yüzde 30 atamadan fazlası kadındı. Yetmediğini biliyorum. Mutlaka bu pozitif ayrımcılığı sürdürmeliyiz.

“Cemevlerinin ibadethane statüsüne geçmesi meclise gelecek”

İmamoğlu, İSMEK’i yeniden yapılandırarak 11 bölgesel istihdam ofisi planladıklarını belirtirken 2020’de en az 25 bin İstanbullu’nun iş sahibi olmasına destek ve aracı olmayı hedeflediklerini söyledi.

Cemevlerinin ibadethane statüsüne geçirilmesi teklifini İBB Meclisi’ne ocak ayında getireceklerini vurgulayan İmamoğlu, Kemerburgaz Kent Ormanı’nın yanı sıra, Hacıosman Ormanı’nı da 19 Mayıs 2020’de açmayı planladıklarını söyledi. Ormanın ismi, İBB Meclisi’ne sunulmak üzere Atatürk Kent Ormanı olacak.

Kültür sanat alanında da şehir tiyatrolarının sayılarının artacağını, deprem konusunda acil önlemlerin derhal alınacağını belirten İmamoğlu, şöyle devam etti:

16 milyon İstanbullu’nun hakkını kurda kuşa yem ettirmeyiz. Tahsilatlarımızı yapanlar, İstanbullu’nun belediyesine kredi vermeye yanaşmıyor. Bütün bunlara rağmen çözüm üretiyoruz. Onlar başka kurum ve kişilere kredi vermeye devam etsinler. 2020’de 10 milyar TL yatırım yapacağız. Bizden önceki yönetimler gibi adaletsiz davranmayacağız. İlçelerimizin bize oy verme oranlarına göre değil, nüfus yoğunluğu ve ihtiyaçlara göre yatırım planlamasını yapacağız. 16 milyonun hakkı sözkonusu olduğunda asla susmayacağız. Oturup izleyenlerin dönemi bitmiştir. Ben yaptım oldu devri bitti. Benim işim sana ne bitti. Atatürk Havalimanı, konuşacağız. Bilim insanlarıyla tartışacağız, ekonomistlerle tartışacağız. Kapatıldığı için bu milletin kaç milyar lirası çöpe atılıyor, dillendireceğiz. Başka bir niyet varsa hep birlikte sorgulayacağız.

Kanal İstanbul. Çizgi film yapmak çok kolay, biliyoruz. Kimi kulelere kimi doğaya, yeşile güzel der. Çizgi filmde kanalın etrafına gökdelen dikmek de kolay. Bu kadar ciddi meselenin gayri ciddi şekilde ele alınmasına 16 milyon adına karşı çıkacağız. Bu konunun bizim ruhumuzda tanımı şu: Ya Kanal ya İstanbul. Bu kadar önemli bir karar. 16 milyon vatansever İstanbullu, dünyaya örnek olmuş muhteşem insanlarımız bu şehrin asli sahibidir. Bunu kimse unutmasın, kimse göz ardı etmesin. Hiçbir zaman mazerete sığınmayacağız. Sonuna kadar hukuki yollarla mücadelemizi vereceğiz.

“Atlı faytona ben de karşıyım”

Sunumunun ardından Adalar’daki faytonlarlarla ilgili soruyu cevaplayan İmamoğlu, “Belli adalarda 35 civarında faytonun simgesel olarak devam etmesi konusunda Adalılar’ın kanaati var. Bazı gruplar da buna karşı. Turizm amaçlı da olsa 35 civarındaki fayton sürecine şahsen ben de karşıyım. Ben de bunun olmasından yana değilim. Adalar’daki katılımcı süreç devam ediyor, hem de biz süreci takip ediyoruz” dedi.

“Çekiliyoruz”

İmamoğlu son olarak, İBB’nin Kanal İstanbul ile ilgili bakanlıklarla yapılmış protokollerden bugün itibariyle çekildiğini duyurdu:

“2018 yılında İBB olarak, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile imzalanmış işbirliği protokolünden biz çekiyoruz. Bu kararımız nettir. Çekildiğimizi de en üst makamlara iletmiş durumdayız. Kanal İstanbul’un birçok detayını açıklayacağımız toplantıyı da çarşamba 09.30’da Saraçhane’de yapacağımı duyurmuş olayım. Hem bir fotoğraf çekeceğim hem de hukuksuz detayları paylaşacağız. Kanal İstanbul konusunda ‘Yapalım’ diyenlerin cümlelerini hatırlayalım: Kazmayı vuruyoruz, ÇED Raporu’nu yapıyoruz, otur işine bak! Şunu söylemek istiyorum: Allah aşkına bizi ikna edin. Akılla edin, bilimle edin. Talimat vererek değil. Bahsettikleri şey, ben biliyorum ki mali raporunu bile bilmiyorlar. Kanal İstanbul’un ne kadara mal olacağı konusunda kendilerinin bile bir fikri yok. Sorsan 13 bin sayfalık rapor var, kaç tane bilim adamı içinde varmış. ‘Katılacak bilim adamı bulamadım’ dedi dün sunucu. Soruyorum ben de. Nerede? Aksi takdirde dua etmeye devam edeceğim, Allah akıl versin. Plan yokken, şahıs arazilerinin devri yapılmamışken, kamulaştırma süreçleri olmamışken neyin ihalesini yapıyorsun? Hangi ÇED Raporu’ndan söz ediyorsun? İstanbul’u bir maceraya sürükleyemezsiniz. Bir avuç insana İstanbul’u emanet etmeyenler, bir avuç macerapereste de İstanbul’u emanet etmeyecekler.”

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.