Hatay’ın Antakya ilçesinde 2 Haziran 2013’teki Gezi Parkı eylemleri sırasında biber gazı kapsülünün başına isabet etmesi sonucu hayatını kaybeden Abdullah Cömert’in davasında karar çıktı. Altı senedir tutuksuz yargılanan sanık polis memuru Ahmet Kuş hakkında verilen 6 yıl 10 ay hapis cezası onandı.
“Yargıtay kararı eksik, Anayasa Mahkemesi’ne başvuru yaptık”
Ailenin avukatlarından Hatice Can, Medyascope’a konuştu ve tüm mahkeme sürecini aktardı. Kasten işlenen bir fiil olduğu açıkken sanığın kasten öldürmeden ceza almadığını belirten Can, olay yerinde keşif dahi yapamadığını belirtti:
“Abdullah Cömert davasında sanık polis Yargıtay’ın ilk kararı bozması sonrası yeniden yapılan yargılamada 6 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası almıştı. Bu karar Yargıtay tarafından onandı. Olay yerinde keşif dahi yapılmamıştır. Dosyada ceza alan kişi sadece bir tane polis memurudur. Oysa o gün gaz kullanımı konusunda emir talimat veren amirlerin dosyaya dahil edilmesi gerekirken, başka kimse yargılanmamıştır. Sanık SEGBİS sistemi ile davaya dahil edildi. Yargılama olayın olduğu Antakya’da değil Balıkesir’de yapılarak adalete erişim hakkımız sınırlanmış ve ihlal edilmiştir. Yargıtay kararı eksik, Anayasa Mahkemesi’ne başvuru yaptık.”
Dava süreci
Balıkesir 2. Ağır Ceza Mahkemesi, sanık polis memuru Ahmet Kuş’a “kastın aşılması suretiyle adam öldürme” suçundan 13 yıl 4 ay hapis cezası vermişti. Bu cezaya, sanık ve müşteki avukatları ile Balıkesir Cumhuriyet Savcısı itirazda bulunmuştu. İtirazları inceleyen Yargıtay 1. Ceza Dairesi, 21 Mayıs 2018 tarihinde sanık avukatlarının talebini yerinde görerek, Balıkesir 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin verdiği kararın oybirliğiyle bozulmasını kararlaştırmıştı.
Güvenlik nedeniyle davanın Balıkesir’de görüldüğü söylenirken, Balıkesir 2. Ağır Ceza Mahkemesi, 14 Mart 2016’da görülen duruşmada, sanık Kuş’un 13 yıl 4 ay hapisle cezalandırılmasına hükmetmişti. İnfazından sonra işlemek üzere verilen cezanın yarısı kadar TCK 53/1 maddesinde sayılan hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar veren mahkeme heyeti, sanığın polis memuru olması, SEGBİS ile yapılan duruşmalara katılması, delilleri karartma ihtimalinin bulunmaması, sabit bir adresinin olması, adli kontrol tedbirinin yeterli olacağını göz önüne alarak takdiren tutuklanmasına yer olmadığını kararlaştırmıştı.
