Dünyada ve Türkiye’de koronavirüs salgını nedeniyle toplu taşıma araçlarından AVM’lere geniş önlemler alınırken işçiler, çalıştıkları mekanlarda bu önlemlerden mahrum ve risk altında çalışmaya devam ediyor.
Koranavirüs salgınına karşı önlem alınmayan işyerlerinden biri de PTT şubeleri. PTT-Sen ve KESK/Haber-Sen sendikaları, uzun süredir çalışanlar için önlemler alınması gerektiğine vurgu yapıyor. PTT-Sen yaptığı açıklamada, İstanbul Uluslararası Posta İşleme Merkezi’nde yurtdışına giden koli servisinde çalışan bir kişinin koronavirüs testinin pozitif çıktığını duyurdu.
Konu ile ilgili görüştüğümüz PTT-Sen Örgütlenme Uzmanı Ayşe Büşra Yılmaz, “Koronavirüse yakalanan kişinin çalıştığı serviste en az 200 işçi bir arada çalışıyor, postaların ayrıştırıldığı ve ring araçlarıyla Türkiye’nin her yerine gönderim yapılan bir yer” dedi.
Hasta kişinin çalıştığı serviste şu an için olağanüstü bir tedbir alınmadığını söyleyen Yılmaz, “Genel başkanımız, PTT İstanbul bölge müdürleri ile bir görüşme gerçekleştirdi. Müdürlerin dediği ‘Şubeler kapatılacak ve merkezlerde dönüşümlü çalışılacağı yönünde. Ama resmi bir şey yok. Bir-iki güne geçeceğiz dediler. Ama biz bir şeylerin değişeceğini sanmıyoruz” diye konuştu.
“Pencereleri açın, kapıyı aralık bırakın”
PTT işyerlerinde çalışanları salgına karşı koruyucu önlemler alınmadığını vurgulayan Yılmaz, “Sendika olarak müdürlüğe başvuru yaptık. Üyelerimize de bireysel başvuru yapmalarını söyledik. Binden fazla dilekçe ulaşmıştır genel müdürlüğe. İstanbul Bölge Müdürlüğünden, merkezlere yazı geldi. Gelen yazıda bize, ‘Pencereleri açın, kapıyı aralık bırakın’ deniyor.”
Birkaç şubede dezenfekte çalışması yapıldığını söyleyen Yılmaz, “Bu şubelerde çalışanların belediyede veya ilaçlama firmasında tanıdıkları üzerinden yapıldı. Şubeler kişilerin çabaları ile dezenfekte edildi” dedi.
“Maske yok, eldiven kısıtlı”
Medyascope olarak ulaştığımız PTT çalışanları da yeterli önlemlerin alınmadığını söyledi. Uzun yıllardır PTT gişesinde çalışan bir görevli, “Maske yok, eldiven de kısıtlı verildi. Gidip kendim almak zorundayım. Verilen el dezenfektanlarının da iyi olduğunu düşünmüyorum” dedi.
Basit bir grip salgını olduğunda bile kendilerine hemen bulaştığını söyleyen çalışan, “Her gün 150-200 kişiye temas ediyoruz. Normal günlerde bile sürekli hastalık kaparken, koronavirüs salgınında hiçbir önlemimiz yok” diye konuştu.
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
“Eve korkuyla gidiyorum”
Eskiden mesai bitiminde eve gittiğinde ilk işinin çocuklarına sarılmak olduğunu söyleyen PTT çalışanı, bugünlerde büyük tedirginlik içinde: “Bir haftadır eve gittiğimde ayrı bir burukluk hissediyorum. Acaba çocuklara ve eşime virüs getirir miyim? Ya benim yüzümden hasta olurlarsa? Bu sorular aklımdan çıkmıyor. Eve gittiğimde ilk işim banyoya girmek oluyor. Bu stres ile ne kadar çalışabileceğimi bilmiyorum. Bir an önce tedbirler artırılmalı. Koronadan bir şey olmasa da stresten başka hastalıklar çıkacak.”
“Kendi paramızla gidip maske ve eldiven alıyoruz”
Sahada posta dağıtımcılığı yapan başka bir PTT çalışanı ise “Bizlere birer maske birer eldiven verildi. Bunlar yeterli değil. Gidip kendimiz parayla satın alıyoruz. İnsanlar eve kapandığı için siparişler arttı. Mağazalar her şeyi internet üzerinden satıyor. Dağıtım işi bize ve kargoculara düştü” dedi.
Yurtiçi ve yurtdışından her gün binlerce kargo geldiğini söyleyen postacı, “Günde yaklaşık 100 eve uğruyoruz. Hastalık kapma riskimiz çok yüksek. Resmi evrakrı imza almadan teslim edemiyoruz. Sürekli insanlarla iç içeyiz. Sosyal mesafeyi korumamız imkansız. İnsanlara kargolarını uzaktan fırlatamayız” diye konuştu.
“Psikolojimiz bozuldu”
Yaşadıkları nedeniyle psikolojilerinin de bozulduğunu belirten postacı şöyle devam etti: “Kapısına gittiğimiz insanlar imza atmaları için verdiğimiz kalemi tutmak istemiyor. Vatandaş da haklı. Bizler hem risk hem de psikolojik baskı altındayız.”
