Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Akademisyen Khalil Al-Anani: “Sisi, siyasi menfaatleri için Mısır’ın dini kurumlarını kullanıyor”

Doç. Dr. Khalil Al-Anani, Foreign Policy dergisine, Mısır Devlet Başkanı Abdülfettah Es-Sisi‘nin siyasi amaçlar için ülkesindeki dini kurumlar üzerinde nasıl hâkimiyet kurduğunu yazdı. Al-Anani, “Diktatörün Şeyhleri” başlıklı yazısında, Mısır halkının inanç değerlerinin siyasi çıkarlar için sömürüldüğünü belirtti.

20 Haziran 2020 tarihinde Mısır Devlet Başkanı Abdülfettah Es-Sisi, Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti’nin Sirte’yi ele geçirme ihtimaline karşı Mısır’ın askeri müdahalede bulunacağını açıklamıştı. Bunun üzerine ülkenin önde gelen dini kurumları Sisi’ye destek vermişti. Sünni İslam’ın en prestijli üniversitesi olarak bilinen El-Ezher Üniversitesi, Sisi’nin Libya krizi karşısındaki duruşunu destekleyen bir bildiri yayımlamıştı.

Khalil Al-Anani’ye göre, Sünni İslam dünyasının en eski ve saygın kurumu olan El-Ezher Üniversitesi, Sisi’nin siyasi menfaatleri için kullandığı kurumlardan biri. 

Ülkedeki en yetkin dini otorite olan Mısır Fetva Kurumu (Dar El-İfta) ise Mısır halkının Sisi’nin açıklamalarına arka çıkması gerektiği ve aksi takdirde “haram” işlediğine yönelik beyanda bulundu: “(Liderine itaat etmeyenler) bu ülkenin bir parçası olma onuruna layık değillerdir.”

2013 yılında askeri darbe sürecinde Sisi, din ve devlet işlerinin ayrılması gerektiğini savunup, anti-islamist bir söylem benimsemişti. Al-Anani, Sisi iktidar geldikten sonra ülkedeki dini kurumların devlet işleriyle daha fazla anıldığını söylüyor. Makalede Sisi’nin göreve başladığından beri baskıcı ve popülist politikaları meşrulaştırmak için dini kullandığı vurgulanıyor:

“Dini inanç ve değerlerin halk için önemli bir konumda olduğu Mısır’da, ülkedeki dini hayat, devlet kontrolünde tutuluyor. Mısır’ın en yetkin üç dini kurumu olan El-Ezher, Dar El-İfta ve Din İşleri ve Evkaf Bakanlığı’nın düzen ve yönetimi devlet tarafından yapılıyor. Bu kapsamda, Başkan Sisi, kıdemli şeyhleri ve imamları işe alma, dini kurumların bütçelerini belirleme ve faaliyetlerini denetleme gücüne sahip. Dar El-İfta 1895’te kurulduğundan bu yana, Mısır’ın siyasi rejimlerini ve liderlerini birkaç istisna dışında sürekli destekledi. Ancak bu kurum Sisi yönetiminde, sıklıkla rejimin menfaati için kullanılan dini bir propaganda aracına dönüştürüldü.”

224 fetvadan 81’i siyasi

Fetvaların öncelikli işlevlerinin dini meseleleri çözüme kavuşturma olduğunu söyleyen Al-Anani, Dar El-İfta’nın bu yıl içinde verdiği 224 fetvadan 81’inin siyasi meselelere yönelik olduğunu yazdı. 

Dergideki yazıda, Dar El-İfta şeyh ve imamlarının, kurumun tarihinde görülmemiş düzeyde siyasi rejimi açıktan destekledikleri öne sürülüyor. Al- Anani, eski Mısır Başmüftüsü Şeyh Ali Gomaa ve şu anki Başmüftü Şeyh Shawki Allam’ın, Sisi’nin Müslüman Kardeşler’i hedef alan politikalarını açıktan desteklediğine dikkat çekiyor. Hatta Allam’ın 2013’teki darbeyi “ilahi bir mucize” olarak tasvir ettiğini hatırlatıyor.

Gomaa’nın Ağustos 2013’te Müslüman Kardeşler’e verilecek cevabın sert ve acımasız olması gerektiğini, destekçilerini öldürenlerin Allah’ın rızasına mazhar olacağına dair yaptığı açıklamanın videosu basına sızdırılmıştı. Açıklamadan birkaç gün sonra, Mursi’yi destekleyen protestolar sırasında 800 insan, polis ve asker tarafından öldürülmüştü. 

Al-Anani dinin politik menfaatler için kullanılmasının Ortadoğu’ya özgü bir özellik olduğunu vurguluyor. Hatta tarihteki birçok olayda hâkim güçlerin kendi işgallerini, fetihlerini meşrulaştırmak için dini kullandığını ekliyor. Modern demokrasilerde bile bu davranışların ortaya çıkabileceğini söyleyen yazar, Donald Trump’ın ırkçı karşıtı protestolar sırasında elindeki İncil’i tutarak yaptığı konuşmayı örnek veriyor.

Buna rağmen Sisi’nin baskıcı politikalarını meşrulaştırmak için kullandığı yöntemin ülke tarihinde daha önce bu düzeyde görülmediğini öne süren Al-Anani, uzun vadede sözü geçen dini kurumların itibar ve güvenilirliklerini kaybedebileceklerini düşünüyor.  

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.