Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, yeni yasama yılının açılışı nedeniyle yazılı açıklama yayımlayarak Anayasa Mahkemesi’nin (AYM), cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine uygun bir şekilde baştan yapılandırılması gerektiğini söyledi.
AYM’nin son dönemde verdiği kararları “sancılı ve sakat” olarak niteleyen Bahçeli, “Parlamenter sistemin oluşturduğu kurumların yeniden yapılanması ve cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine fonksiyonel açıdan müzahir noktaya taşınması artık kaçınılmaz bir zarurettir. Anayasa Mahkemesi yeni hükümet sisteminin doğasına uygun şekilde yeni baştan yapılandırılmalıdır” dedi. Yazılı açıklamada öne çıkanlar şöyle:
“Antidemokratik girişimlerin önü cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi ile kesilmektedir”
“Özellikle başkanlık sistemiyle yönetilen ülkelerde yargının en üst organı olarak ‘Yüce Mahkeme’ veya ‘Yüksek Mahkeme’ler yer almaktadır. Buna karşılık parlamenter sistem ile yönetilen ülkelerde ise Anayasa Mahkemeleri bulunmaktadır. Hâlbuki ülkemizde tarihi nitelikli bir yönetim reformu yapılmış, egemenliğin yegâne sahibi aziz Türk milleti 16 Nisan 2017’de cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini tercih etmiş, parlamenter sistem dönemi kapanmıştır. Milli bekamızı tehdit eden devasa sorunlara daha etkili karşılık cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle verilmektedir. Antidemokratik girişimlerin önü yine bu hükümet sistemiyle kesilmektedir.”
“Darbelerin ardından tesis edilen kurumların küflü prangaları”
“Demokrasinin ilkeleriyle ve aziz milletimizin iradesiyle temellenen cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini darbelerin ardından tesis ve tezahür eden kurumların küflü prangalarından kurtarmak asıl olmalıdır. Bunlardan birisi de ilk defa 1961 Anayasası ile hukukumuza giren, esas itibariyle 1960 darbesinin oluşturmak istediği demokrasi dışı yapıyı korumak için ihdas edilen Anayasa Mahkemesi’dir. Bu kapsamda Anayasa Mahkemesi yeni hükümet sisteminin doğasına uygun şekilde yeni baştan yapılandırılmalıdır.”
27 Mayıs vurgusu
“Yassıada’da millet iradesini yargılayan ve dönemin bakanları ile başbakanına idam kararı veren de bizzat bu gayrimeşru lekeli yapı olmuştur. Bahse konu Yüksek Adalet Divanı’nın birçok üyesi ise maalesef o dönemde kurulan Anayasa Mahkemesi’nin kurucu üyeleri olmuş, bu mahkemenin ana iskeletini oluşturmuşlardır. Kaldı ki Yüksek Adalet Divanı Başkanlığı sıfatıyla 27 Mayıs darbesinin tetikçiliğini yapan Salim Başol, ilerleyen yıllarda Anayasa Mahkemesi asıl üyeliğine seçilmiştir. Mahkeme’nin Anayasa’ya uygun kararlar vermesi beklenirken siyasi ve ideolojik saplantılara kapılması millet vicdanında derin yaralar açmıştır.”
“Anayasa Mahkemesi tüm unsurlarıyla masaya yatırılmalı”
“Ahlaki ve siyasi bir uzlaşmayla, 1960 darbesinin bütün izlerinin ortadan kaldırıldığı, zulüm olan yargılamaların tüm sonuçlarının yok sayıldığı bir dönemde, Anayasa Mahkemesi de tüm unsurlarıyla yeniden masaya yatırılmalıdır.”
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
“Anayasa Mahkemesi’nin son zamanlarda verdiği kararlar sancılı ve sakattır”
“Anayasa Mahkemesi’nin son zamanlarda verdiği kararlar sancılı ve sakattır. Hak ihlalleri adı altında, milli haklara ve adalet duygusuna telafisi imkansız zararlar verilmektedir. Türkiye darbelerle yüzleştikçe, darbelerin demokrasi karşıtı kurumlarıyla hesaplaştıkça istikbal ve istiklalini sarsılmaz biçimde güvenceye alacaktır. Yeni yasama yılının başlangıcında bu konunun samimi, sağduyulu, önyargısız, demokrasi ahlakına ve milli gerçeklere münasip ölçülerde değerlendirilip tartışmaya açılması halisane beklentimizdir.”
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da kısa süre önce AYM’yi hedef almıştı
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da AYM’nin “şehirlerarası karayollarında gösteri ve yürüyüş düzenlenemez” kararını iptal etmesinin ardından AYM Başkanı Zühtü Arslan’ı hedef almıştı. Soylu, Arslan’a “Anayasa Mahkemesi Başkanı’na buradan söylüyorum. Madem özgür bir ülkeyiz, polis koruması almana gerek yok. Bisikletinle işe git gel bakalım. Her şey güvenlik altında, hadi git. Niye koruma alıyorsun? Ben varım sen var mısın?” diye seslenmişti.