İzmir’in Seferihisar ilçesi açıklarında 30 Ekim günü meydana gelen deprem sonrası, 20 yıldır toplanan en az 70 milyar liralık deprem vergilerinin akıbeti yeniden gündeme geldi. 1999 depremi sonrası Özel İletişim Vergisi adı altında getirilen deprem vergisinden elde edilen gelirler bütçeye aktarılıyor ve nerede kullanıldığı bilinmiyor. Hükümet bu paranın gerekli yerlere harcandığını iddia ederken muhalefet şeffaf, ayrı bir deprem fonu oluşturularak orada kullanılması gerektiğini söylüyor.
Dönemin Demokratik Sol Parti (DSP), Anavatan Partisi (ANAP) ve Milliyetçi Hareket Partisi’nden (MHP) oluşan koalisyon hükümeti, Marmara depreminin ardından, 24 Ağustos 1999’da Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) bir kanun tasarısı sundu. Tasarı, Meclis’te yasalaşmayı beklerken Türkiye, 12 Kasım 1999’da Düzce depremiyle sarsıldı. Tasarı Meclis’te kabul edilirken 4481 Sayılı Kanun ile belirlenen vergiye bazı ek vergiler de getirildi. Bu vergiler, yüzde 5 ek kurumlar vergisi, bir defaya mahsus emlak vergisi, ek motorlu taşıtlar vergisi, cep telefonu konuşmalarından ve tesis ücretlerinden alınmak üzere yüzde 25 oranında özel iletişim vergisini kapsıyordu. Özel İletişim Vergisi’nin uygulama süresi 31 Aralık 2000’de sona erecekti ancak süre uzatıldı, daha sonra da 2003 yılında çıkarılan 5035 Sayılı Kanun ile bu vergi kalıcı hale getirildi.
Kamuoyunda deprem vergisi olarak bilinen vergiler, 26 Kasım 1999 tarihinde, “17.8.1999 ve 12.11.1999 tarihlerinde Marmara Bölgesi ve civarında meydana gelen depremin yol açtığı ekonomik kayıpları gidermek amacıyla bazı mükellefiyetler ihdası ve bazı vergi kanunlarında değişiklik yapılması hakkında kanun” adıyla Resmi Gazete’de yayımlanmıştı. Bu kararda vergilerin sadece bir yıllığına alınacağı belirtilmişti ancak süre uzatıldı.
Deprem vergisi olarak anılan özel iletişim vergisinden 2000 yılında 2 milyar 694 milyon lira, 2003 yılına kadar 7 milyar 275 milyon lira gelir elde edildi. Bu vergi kalemi, cep telefonu konuşma ücretlerinin yüzde 25’i ile sınırlıyken 2003 yılında bir değişiklik yapıldı ve radyo, televizyon uydu platformu ve kablolu yayınlar da vergi kapsamına alındı.
2003’te 1 milyar 48 milyon lira olan özel iletişim vergisi gelirleri, 2004’te 2 milyar 15 milyona, 2005’te 3 milyar 54 milyona yükseldi. 1999’dan 2019’a kadar 20 yılda elde edilen toplam gelir 66 milyar 379 milyon liraya ulaştı.
Bu süreçte depremzedelere kira ve barınma yardımı yapılırken 44 bin 107 geçici, 42 bin 587 kalıcı konut inşa edildi. 2011’de dönemin Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, toplanan deprem vergilerinin sağlık ve eğitim harcamalarıyla birlikte duble yollara harcandığını, “74 milyonun ihtiyacını karşılamak için” kullanıldığını söyledi.
Hükümet ve bakanların yaptığı açıklamalarda, toplanan verginin deprem alanlarında konut yapımı ve yatırımlarda kullanıldığı iddia edildi. Elazığ depremi sonrası da Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, kentte iki bin yeni konut üretimine başlanacağını, saha ve zemin etüt çalışmalarının acilen devreye sokulduğunu söyledi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da mart ayında CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun verdiği soru önergesi üzerine deprem vergilerinin gerekli işlemler için kullanıldığını belirtti.
Yasa gereği toplanan bu vergiler, ayrı bir deprem fonunda toplanmıyor ve doğrudan bütçeye aktarılıyor. Bu sebeple vergiden elde edilen gelirlerin nereye harcandığı bilinmiyor. İzmir’de de benzer bir durum yaşandı. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, “Sosyal yardım alanında geçen cuma 5 milyon lira kaynak aktarmıştık, AFAD ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ödeneklerine ilaveten. İnşallah bugün bir 5 milyon lira daha yardım ödeneği aktaracağız” diye açıklama yaptı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da İzmir depremi sonrası yaptığı ilk grup toplantısındaki konuşmasında, deprem vergilerinin nereye harcandığını sordu ve bu konunun şeffaf bir şekilde aydınlatılmasını talep etti. Kılıçdaroğlu, “Özel İletişim Vergisi. 35 milyon dolar. 35 milyon dolarla siz İstanbul’da İzmir’de yaşanacak bir deprem riskini en aza indirebilirsiniz. Nerelere harcandı bu deprem vergisi diye sorduğumda kıyamet kopuyor” diye konuştu.
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.