Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Kronik koronavirüs: Doktorlar ve bilim insanları, aylarca koronavirüs hastalarının peşini bırakmayan belirtilerin neden görüldüğü sorusuna yanıt arıyor

Çin’in Vuhan kentinde ilk koronavirüs vakasının tespit edilmesinin üzerinden neredeyse bir yıl geçti. Bu süreçte doktorlar ve bilim insanları, başlangıçta hakkında hiçbir şey bilmediğimiz yeni tip koronavirüsün gizemlerini ortaya çıkarmaya başladı. Wall Street Journal’da 1 Kasım Pazar günü yayımlanan haber, bilim insanlarının “post-acute covid” (şiddetli koronavirüs sonrası) ya da “chronic covid” (kronik koronavirüs) olarak adlandırdıkları durumun ciddiyetini gözler önüne seriyor. Koronavirüsün belirtileri, hastanede tedavi görmeden iyileştiği varsayılan genç yaştaki hastalarda bile aylarca etkili olabiliyor hatta vücutlarında kalıcı hasarlar bırakabiliyor.

Koronavirüse yakalananların bir kısmı, tamamen iyileştikleri varsayılan iki haftalık süreyi atlattıktan sonra şaşırtıcı komplikasyonlarla yüzleşiyor. Aylarca sürebilen ve zamanla organları etkileyebilen bu belirtilere, sürekli yorgunluk, hafıza kaybı, sindirim sorunları, düzensiz kalp atışı, baş ağrısı, baş dönmesi, kan basıncı değerlerinde dalgalanma ve hatta saç dökülmesi birer örnek. 

Doktorlar bu tip vakaların çoğunlukla virüse yakalandıktan sonraki iki haftayı oldukça hafif belirtilerle ya da hiçbir belirti göstermeden atlatan kişilerde görüldüğü için şaşırıyor. Doktorlar ve bilim insanları bu durumu “post-acute covid” (şiddetli koronavirüs sonrası) ya da “chronic covid” (kronik koronavirüs) olarak adlandırıyor. 

İngiliz Tabipler Birliği tarafından hazırlanan BMJ tıp dergisinde ağustos ayında yayımlanan bir makale, koronavirüs belirtilerini 12 haftadan uzun süre gösteren ve farklı organları virüsten etkilenen hastaları ilk kez “kronik koronavirüs hastaları” olarak tanımladı. Makalenin başyazarı, Oxford Üniversitesi’nde temel sağlık hizmetleri alanında çalışan Trisha Greenhalgh, “Genellikle bir hastalığa yakalandığında ağır belirtiler gösteren insanların iyileşme sürecinin de zorlu olması, belirti göstermeyen ya da hafif belirtiler görülen insanlarda da bunun tersinin olması beklenir. Ancak koronavirüste durum farklı. Kronik koronavirüs hastaları için hastalığın kendisi o kadar da kötü değilken, aylarca devam eden belirtiler durumu zorlaştırır” dedi.   

Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) Indiana eyaletinde yaşayan üç çocuk annesi ve avukat Elizabeth Moore (43), “Sağlıklı olmanın ne büyük bir şans olduğunu, ancak işler yolunda gitmeyince anlıyorsunuz” diye konuştu. Moore, koronavirüsten önce hevesli bir kayakçı olduğunu ve haftada birkaç kez antrenman yaptığını söyledi. Koronavirüse yakalandığı mart ayından beri hafıza kaybı, mide ve bağırsak sorunlarıyla mücadele eden Moore, neredeyse 14 kilo verdi. 

Dünya genelinde bugüne kadar koronavirüse yakalanan ve “kronik koronavirüs” hastası olarak adlandırılabilecek insanların oranına ilişkin tahminler ise oldukça geniş bir aralıkta seyrediyor. Yakın zamanda King’s College London ve Massachusetts General Hospital ortaklığında dört binden fazla koronavirüs hastasıyla yapılan anket çalışması, 18-49 yaş arası insanların yaklaşık yüzde 10’unun koronavirüse yakalandıktan dört hafta sonra bile belirtilerle mücadele ettiğini ortaya koydu. Bütün yaş grupları birlikte ele alındığında, ankete katılanların yüzde 4,5’inin sekiz haftadan uzun süre, yüzde 2,3’ünün ise 12 hafta sonra belirtileri hissetmeye devam ettiği belirlendi.  

Çoğunlukla hastanede tedavi görmeden iyileşen koronavirüs hastalarına odaklanan diğer bir ön çalışma, hastaların yaklaşık yüzde 25’inin virüse yakalandıktan 90 gün sonra bile belirtilerden en az birini gösterdiklerini tespit etti. Avrupa’da 1.837 hasta üzerinde yürütülen bir başka çalışma ise bu hastaların yaklaşık üçte birinin ilk belirtileri gösterdikten üç ay sonra bakıma ihtiyaç duyduklarını gösterdi.  

Dünya genelinde koronavirüse yakalananların sayısı 46 milyonu aştı. Bilim insanlarına göre, yalnızca en düşük olasılıklar göz önüne alınsa bile bu araştırma sonuçları, milyonlarca insanın uzun süre koronavirüsle mücadele edeceğini gösterdi. Doktorlar, salgınla birlikte hayatlarımızın bir parçası haline gelen sosyal tecrit ve belirsizliğin neden olduğu kaygının, belirtilerin uzun sürmesinde etkili olabileceğini vurguladı. Ancak bu muhtemelen birincil neden değil. Doktorlar, dünya genelinde koronavirüs hastalarının tamamı üzerinde yapılacak kapsamlı bir çalışmanın, önümüzdeki süreçte koronavirüs tedavisinde izlenen yöntemlerde belirleyici rol oynayabileceğine dikkat çekti.  

Bugüne kadar, bunca farklı organ sistemini, bunca farklı biçimlerde etkileyen başka bir hastalık görmedim”

Mount Sinai Sağlık Sistemi Koronavirüs Sonrası Bakım Merkezi’nin tıbbi direktörü Zijian Chen, “Bugüne kadar, koronavirüs gibi bunca farklı organ sistemini, bunca farklı biçimlerde etkileyen başka bir hastalık görmedim” dedi ve virüse yakalanmadan önce oldukça enerjik ve hareketli olan bazı iş arkadaşlarının, hastalığı atlattıktan sonra günün sonunu zor getirdiklerini söyledi. Bazı arkadaşlarının sevdikleri, keyif aldıkları aktiviteleri koronavirüsü atlattıktan sonra yapamaz hale geldiklerini belirten Chen, “Bunun bir virüs olduğunu ve vücudunuzdan çıkıp gittikten sonra sizi rahat bıraktığını düşündük. Ancak birçok vakada durumun farklı olduğunu gözlemledik ve açıkçası bu çok korkutucu” diye konuştu. 

Uzmanlar, koronavirüsün vücutta sebep olduğu iltihabın, virüs vücudu terk ettikten sonra bile organları ya da sinir sistemini etkilemeyi sürdürdüğünü belirtti. Bu teoriye dair en ikna edici kanıtlardan bazıları, koronavirüse yakalandıktan aylar sonra bile kalpte iltihap ve zedelenme belirtileri gösteren hastalarda ortaya çıktı. 100 koronavirüs hastasını, hastalandıktan iki ay sonra inceleyen bir çalışmada doktorlar, 78 hastanın kardiyovasküler manyetik rezonans görüntüleme (MRI) sonuçlarında anormal bulgular saptadı. 60 hastanın MRI sonuçları ise kalp-kas iltihabına işaret etti. Çalışma kapsamında incelenen 100 hasta içerisinde koronavirüs nedeniyle hastanede yatmak zorunda kalanlar olduğu gibi, evde tedavi görenler de mevcut. 

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.