Anayasa Mahkemesi (AYM) Genel Kurulu, 1155 gündür Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan iş insanı Osman Kavala’nın “tutuklamanın hukuki olmaması nedeniyle ‘kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı’nın ihlal edildiği” iddiasıyla yaptığı bireysel başvuruda kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edilmediğine karar verdi.
Gezi Parkı davasından beraat eden ve hakkında tahliye kararı verilen ancak casusluk suçlaması nedeniyle başka bir davadan tutukluluğunun devamına karar verilen Osman Kavala, “kişi hak ve özgürlüğü güvenliğinin ihlal edildiği” gerekçesiyle Yüksek Mahkeme’ye başvurmuştu. Anayasa Mahkemesi Birinci Bölümü, 15 Aralık’taki gündem toplantısında, başvurunun Genel Kurul’a sevkine karar vermişti.
Kararın ardından Osman Kavala şu açıklamayı yaptı:
“Anayasa Mahkemesi’nin son anda icat edilmiş, yasadaki tanıma uymayan ve hiçbir delile dayanmayan casusluk suçlamasıyla tutuklanmış olmamı hukuka uygun bulması, akıl alır gibi değildir. AYM’deki çoğunluğun hukuk normlarına uygun olmayan bu davranışı son derece endişe vericidir.
Yargıda en yaygın ve can yakıcı sorun siyasi mesajların ve siyasi ortamın etkisiyle alınan, sağlam gerekçelere dayanmayan ve cezalandırmaya dönüşen tutuklama uygulamalarıdır. Tutuklama kararları verilirken suçlananın özgür yaşama hakkı karşısında onun adalete ve topluma zararlı bir eylemde bulunma ihtimali tartılır.
Kesin olan evrensel haktır, diğeri ise sadece bir ihtimaldir. İhtimalin özgür yaşama hakkını kısıtlamaya gerekçe olabilmesi ancak istisnai şartlarda meşru görülebilir.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin de Anayasamızın da uyulmasını emrettiği bağlayıcı norm budur.“