Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyelerinden YÖK’e cevap: “YÖK’ün bugünkü durumu darbe dönemine referans vererek gerekçelendirmesi talihsiz”

Boğaziçi Üniversitesi’nin bir önceki rektörü Prof. Dr. Mehmed Özkan’ın çalıştığı Rektörlük Kurulu, Yükseköğretim Kurulu’nun üniversitenin rektörlüğüne Prof. Dr. Melih Bulu’nun atanmasına ilişkin açıklamasına cevap verdi.

Boğaziçi Üniversitesi’ne cumhurbaşkanlığı kararı ile Prof. Dr. Melih Bulu’nun rektör olarak atanmasına ilişkin tartışmalarla öğrencilerin ve öğretim üyelerinin eylemleri devam ediyor.

Yükseköğretim Kurulu (YÖK) üniversiteye rektör atamasına ilişkin 5 Ocak 2021 tarihinde bir açıklama yapmıştı. Atanan rektörün üniversiteye mensup olmaması eleştirilerine cevap verilen açıklamada, “Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından üniversiteye rektör olarak atanan Prof. Dr. Melih Bulu, diğer adaylar gibi rektörlük başvuru şartlarını sağlamaktadır. Bir üniversiteye rektör (adayı) olabilmek için, eski veya yeni hiç bir mevzuatımızda ilgili üniversitenin kadrolu profesörlerinden biri olma gibi bir koşul aranmamıştır. Nitekim Boğaziçi Üniversitesi, geçmişte iki dönem, uzun yıllar farklı bir üniversite mezunu ve mensubu bir bilim insanı tarafından başarılı bir şekilde yönetilmiş ve bu durum hiçbir zaman eleştiri konusu yapılmamıştır. Ayrıca akademik çevrelerde gayet iyi bilinmektedir ki ABD başta olmak üzere pek çok ülkenin başarılı üniversitelerinde de genelde başka üniversitelerden rektör adayı aranmakta ve atanmaktadır” denilmişti.

YÖK’ün açıklaması üzerine, bir önceki rektör Mehmed Özkan ile çalışmış Rektörlük Kurulu açıklama yaptı ve YÖK’ün yaptığı basın açıklamasındaki bazı önemli noktalar hakkındakamuoyuyla görüşlerini paylaştı. Kurul, atamaya zemin oluşturduğu anlaşılan performans ölçütlerine ilişkin temel veriler sunmak üzere bir de bilgi notu hazırladı. Bu bilgi notu, 10 Ocak 2021 tarihinde YÖK Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği aracılığı ile YÖK Başkanlığı’na gönderildi. 

“YÖK tarihinde ilk kez bir devlet üniversitesine atanan rektörün neden doğru tercih olduğunu açıklamaya yönelik bir duyuru yaptı”

Bilgi notunu Prof. Dr. Yavuz Akpınar, Prof. Dr. Necati Aras, Prof. Dr. Naz Zeynep Atay Gök, Prof. Dr. Dilek Çalgan, Prof. Dr. Ayşın Ertüzün, Prof. Dr. Ayşe Gürel, Dr. Öğr. Üyesi Berat Zeki Haznedaroğlu, Prof. Dr. Ali İzzet Tekcan, Doç. Dr. Nermin Zeynep Uysal, Prof. Dr. Nuri Zafer Yenal hazırladı. Yapılan araştırmada, YÖK’ün tarihinde ilk kez bir devlet üniversitesine atanan rektörün doğru tercih olduğunu açıklamaya yönelik bir duyuru yaptığı vurgulandı: 

“2016-2021 yılları arasında Boğaziçi Üniversitesi yönetiminde görev alan öğretim üyeleri olarak bildiğimiz kadarıyla, YÖK, tarihinde ilk kez, bir devlet üniversitesine atanan rektörün neden doğru tercih olduğunu açıklamaya yönelik bir duyuru yapmıştır. Bu yazılı duyuru çerçevesinde aşağıdaki bilgileri Başkanlığınızla ve kamuoyu ile paylaşmamız gerekli olmuştur. Öncelikle, YÖK basın açıklamasında Boğaziçi Üniversitesi’nin daha önce de iki dönem aslen bir başka üniversite mensubu olan bir rektör tarafından yönetildiği ifade edilmiştir. Bu doğrudur; İTÜ öğretim üyesi Prof. Dr. Ergün Toğrol, 12 Eylül 1980 darbesinin ardından dönemin cumhurbaşkanı tarafından Boğaziçi Üniversitesi’ne rektör olarak atanmıştır. YÖK’ün bugünkü durumu bir darbe dönemine referans vererek gerekçelendirmesinin talihsiz bir ifade olduğu görüşündeyiz. Ek olarak, YÖK’ün yukarıda belirtilen atamanın hiçbir zaman eleştiri konusu yapılmadığı yönündeki ifadesine karşın, darbe sonrası dönemde dışarıdan rektör olarak atanan Toğrol’un ve yine onun üniversite dışından atadığı dekanın üniversite içinde yaratmış olduğu sorunlu ortama dair birçok görüş ve eleştirinin farklı ortamlarda sıkça dile getirilmiş olduğu hatırlanmalıdır. YÖK yazısında ‘bir üniversitenin başarısı için rektör ataması elbette önemlidir, fakat atama süreci sonucundaki performansı daha da önemlidir’ denmiş ve rektörlere ilişkin değerlendirme bağlamında, ‘yıl bazında üniversitenin eğitim ve araştırma kapasitesine katkısı açısından değerlendirmek, teşvik veya tenkit etmek, hatta bu başlıklarda somut, ölçülebilir ve bilim dünyasının mutabık kaldığı başarısızlıklar varsa bu kişilerin süresinin sonlandırılmasını talep etmek gerekir’ şeklinde bir ifadeye yer verilmiştir. Bu haklı görüşe tamamen katılıyoruz. Tam da bu nedenle, 12.11.2016−02.01.2021 arası görev yapmış olan rektörümüz Prof. Dr. Mehmed Özkan’ın döneminde Üniversitemizin başarılı performansını somut verilerle ortaya koymak için aşağıdaki bilgi notunu paylaşmanın son derece önemli olduğu kanaatindeyiz.”

Bilgi notunda Prof. Dr. Mehmed Özkan’ın döneminde, “Araştırma Altyapısındaki Gelişmeler, Araştırma Kapasitesindeki Gelişmeler, Araştırma Çıktılarının Kalitesi, Yayın ve Atıflar, Fiziki Altyapı, Eğitim ve Öğretim, Öğretim Üyesi Niteliği, Öğrenci Niteliği, Uluslararası Üniversite Sıralamaları, Uluslararası Üniversite Değerlendirmeleri” kategorileri incelendi. 

82 Türkiye Cumhuriyeti uyruklu öğretim üyesi, 26 yabancı uyruklu öğretim elemanı katıldı

Araştırılan kategorilerden birisi, “Öğretim Üyesi Niteliği” idi. Araştırmada, Boğaziçi Üniversitesi’ne 2016-2021 döneminde, Türkiye’nin ve dünyanın seçkin üniversitelerinde eğitim almış 82 Türkiye Cumhuriyeti uyruklu öğretim üyesi, 26 yabancı uyruklu öğretim elemanı katıldığı belirtildi. Araştırmada, nitelikli öğretim üyesi istihdamını sürekli kılabilmek amacı ile atama-yükseltme ölçütlerini periyodik olarak gözden geçirdiği belirtilen üniversitenin, en son 2019’da bu ölçütleri yükselterek Senato kararı ile güncellediği, Türkiye üniversiteleri arasındaki en yüksek kriterleri oluşturduğu vurgulandı. 

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.