Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Hrant Dink, ölümünün 14. yılında anıldı: “Hrant’ı FETÖ öldürdü demek ‘Ben yapmadım elim yaptı’ demektir”

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink, öldürülmesinin 14. yılında internet üzerinden yapılan etkinlikle anıldı. Etkinlikte Hrant’ın çocukluğu ve hayatı anlatılıp, sözlerine ve öldürülmesine kadar geçen sürece yer verilirken Rakel Dink, eşinin öldürüldüğü İstanbul Şişli’deki Sebat Apartmanı’nın önünde bir konuşma yaptı. 

Konuşmasına “154 yıldır buradayız. Bugün salgın şartlarıyla, acıları ve bilinmezlikleriyle buradayız” diye başlayan Rakel Dink, şöyle devam etti: “Biliyorum ki yürekleri burada çarpanlar çok çoktur. Burası unutturulmak istenen konuların hatırlatıldığı bir yer oldu. Burası acılarda kardeş olmayı öğrendiğimiz yer. Adalet ve doğruluk arayanların, isteyenlerin bir araya geldiği yer oldu. Bu alan devletin işlediği, göz yumduğu, sonuçsuz bırakılan cinayetlerin, davaların dile getirildiği yer oldu. Yüz yıldır yaşadığımız acıları inkâr etmek, yalanlamak yetmedi bir de ‘sözde soykırım’ diyerek, yalanlarına tüy diktiler. Birilerini acıtıyor muyuz, incitiyor muyuz diye hiç düşündünüz mü? Ermeni’ye sonu gelmeyen düşmanlığınız, hakaretleriniz, aşağılamalarınız, kininiz, öfkeniz gerçekten artık yoruyor. Siz hiç yorulmadınız mı? Yazık. Susmak, pişkinlik utanç verici.”

“Çözemediler çünkü maksat çözmek değil”

Bu tür cinayetlerin tekrarlanmaması için sorumluluk, duyarlılık, adalet ve doğruluğun şart olduğunu vurgulayan Dink, şunları söyledi:

“İtiraf, özür ve tövbe gerekiyor. O kadar çok yaslar, davalar var ki acımızı dile getirmekten utanır olduk. Vatandaşıyla sorunları bitmeyen bir devlet var maalesef. Halbuki öldürmekten kim kazanmıştır? Barış, esenlik, sevgi, iyilik, sevinç varken neden kötülük, neden düşmanlık, neden zulüm, neden savaşlar? Bunlar Tanrıya da düşmanlıktır. Temiz eller böyle mi olur? Bu virüs hangi sabunla temizlenir? İnsan onuru böyle mi korunur? Eşimin davası 14 yıldır devam ediyor. Bu 14 yılda bir cinayet davasını çözemediler. Çözemediler çünkü maksat çözmek değil. Nasıl kapatırız diye çabalıyorlar ama her yere o kadar bulaşmış ki bir türlü paketleyemiyorlar. Şu kadar yıldır etkili bir soruşturma yürütememek başka nasıl izah edilebilir? Şu kadar senedir tehdit edenlerin, hedef gösterenlerin bir kere bile sorgulanmamış olmaları, başka nasıl açıklanabilir? Yakında davada yine bir karar çıkarıp bitti demeye çalışacaklar. Bittiğinden eminseniz neden avukatlarımızın taleplerini reddediyorsunuz? Neden tehdit edenleri, hedef gösterenleri ve azmettirenleri soruşturmuyorsunuz? 14 yıldır bu ülkede nice ittifaklar kuruldu, bozuldu. Ona göre bizim dava da renk değiştirdi durdu. İnsan düşünmeden edemiyor: acaba bu defa hangi ittifaktaki kimlere dokunuyor?

“Hrant’ı FETÖ öldürdü demek, ‘Ben yapmadım elim yaptı’ demektir”

“Basitçe söyleyelim, ‘Hrant’ı ‘FETÖ öldürdü’ demek, ‘Ben yapmadım elim yaptı’ demektir” diyen Dink, sözlerini şöyle noktaladı: “Hrant’ı ‘Ergenekon öldürmüş’ demek, ‘Ben yapmadım ayağım yaptı’ demektir. Yıllarca dilinle bağıra bağıra, ayağınla yürüyerek buraya geldin. Ve silahı iki elinle tutup tetiği çektin. Çutağımı öldürdün. Sen ayağın, sen elin, sen dilin değilsen nesin? 14 yıldır görevini layığıyla yaptığını kanıtlamaya çalışan onca inkârcının, sanıkların ve tanıkların arkasında bir garip devlet görüntüsü var. Katil olmadığını kanıtlamak için adeta aptal olduğunu kanıtlamaya çalışan bir devlet. Bırakın hangi duvar, hangi bina yıkılırsa yıkılsın. Bu halk bundan iyisini inşa edecektir. İnşa edemeyecekse zaten harabedir.

Rabbin iğrendiği yedi şey vardır. Maalesef gururdan, yalandan geçilmiyor. İnsan öldürenler, düzenbazlar, kötülükten zevk alanlar çoğaldıkça çoğalıyor. Ve maalesef ayırımcı zihniyet, çekişmeler, düşmanlık ve yalancılık soluyarak beslenip semizleniyor. Ülkemiz için yas tutsak yeridir çünkü hepsi fazlasıyla var.”

Rakel Dink’in konuşmasının ardından “Biz bitti demeden bu dava bitmez”, “Faşizme inat kardeşimsin Hrant”, “Hepimiz Hrant’ız hepimiz Ermeniyiz”, “Hrant için adalet için” sloganları atıldı.

Başak Demirtaş: “Yapmamız gereken şey bir araya gelmektir”

Çevrimiçi yapılan anmadaki canlı yayında ise eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın eşi Başak Demirtaş bir konuşma yaptı. Demirtaş, şunları söyledi:

“Bugün sadece yitirdiğimiz bir değeri anmıyoruz, adalet arıyoruz, avuçlarımızdan kayıp giden barışı arıyoruz. Sadece yitirdiğimiz bir değeri anmıyoruz, arıyoruz aynı zamanda. Adaleti arıyoruz. Avuçlarımızdan kayıp giden barışı arıyoruz. Gülüşümüzü kaybettik, neşemizi, yaşama sevincimizi… Yine toplandık işte arıyoruz. Yaslıyız, bitmiyor matemimiz, bitmiyor çünkü cenazemiz halen yerde. Bunca omuz yan yana geldik de kaldıramadık cenazemizi. Çünkü ağır, vebali ağır, mirası ağır, vasiyeti ağır… O nedenle arıyoruz. Biliyorum bulmadan durmayacağız. Biliyorum çok yakınız. Kaldıracağız cenazemizi düştüğü yerden kaldıracağız. Toprağa gömmek için değil, kardeşlik çınarı niyetine toprağa ekmek için. Hrant’a verdiğimiz sözler halen yerini bulmadı, aslında bu gecikme ne toplumun suçudur, ne ezilenlerin, ne de ötekilerin. Bütün mümkünler gözümüzün önünde dururken uzanıp tutmaya cesaret edemeyen toplumun öncülerindedir büyük eksiklik. Biz de tıpkı Hrant’ın yaptığı gibi, intikam duygularına teslim olmadan; akılla, sabırla, sevgiyle ama ille de dirençle sarılacağız umuda. Yapmamız gereken tek şey bir araya gelmektir, demokrasi için bir araya gelmektir.”

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.