Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesiyle ilgili kamu görevlilerinin yargılandığı davada yarın (26 Mart) karar çıkması bekleniyor.
Davanın 131. duruşması İstanbul Adalet Sarayı’ndaki İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde saat 10.00’da gerçekleştirilecek.
Mahkeme heyeti, 5 Mart 2021 tarihinde yapılan 130. duruşmada kararı açıklayacağını duyurmuş ancak üye hâkimlerden birinin sağlık raporu olması nedeniyle karar açıklanmamıştı.
Hrant’ın Arkadaşları, yarın (26 Mart) saat 09.30’da Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi C Kapısı önünde adalet nöbetinde olacaklarını duyurdu.
5 Mart’taki duruşma öncesi Dink ailesinin avukatlarından Emel Ataktürk ve Hrant’ın Arkadaşları’ndan Bülent Aydın, yargılama sürecine dair görüşlerini ve karara ilişkin beklentilerini anlatmıştı.
Avukat Emel Ataktürk, “Bütünsel sorunlara rağmen çoğu üst düzey kamu görevlisi hakkında dava açılmış olması ve yargı önüne taşınmış olmaları önemlidir. Yargılamanın soruşturma ve kovuşturma aşamasında bize göre temel problemli bazı yaklaşımlar var” demişti.
Ataktürk, bütünlükten yoksun kovuşturma yürütülerek cinayetin tüm yönleriyle aydınlatılmadan yargılamanın sonuçlanma aşamasına gelmesine yol açan eksiklikleri de anlatmıştı. Avukat Ataktürk, etkili soruşturma yürütülmediğini, cinayette şüpheli olabilecek kişilerin delillerin toplanması, soruşturma ve kovuşturma süreçlerine dahil olmalarının engellenmediğini, İstanbul Valiliği ve Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Bölge Başkanlığı görevlilerinin hiç soruşturulmadığını, somut olarak cinayetin kimler tarafından ve hangi süreçlerden geçirilerek işlendiğinin açığa çıkarılmadığını söylemişti.
Ataktürk karara dair ise şöyle konuşmuştu:
“Bu davada kararla birlikte hakikatin ancak bir parçasını belki görme fırsatı bulacağız ama hâlâ karanlıkta kalan başka başka parçaları var. Hakikati ortaya çıkarmaya yönelik mücadelemizi sürdüreceğiz. Umuyoruz ki en azından yargılanan sanıklar hakkındaki karar, taleplerimiz doğrultusunda değişir.”
Hrant’ın Arkadaşları’ndan Bülent Aydın da “’Bu dava bitti’ demeye hiç yakın değiliz” diyerek şunları söylemişti:
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
“Hrant Dink’in hedef haline getirildiği süreçle ilgili bir tek kişi bile yok davada. Hrant Dink cinayetinin nasıl örgütlendiğini, hazırlandığını biz biliyoruz, kamuoyu biliyor, Türkiye halkları da biliyor ama iddianamelerde böyle bir şey yok. Davanın bakamadığı yerlere biz baştan beri işaret ettik ve işaret etmeye devam edeceğiz. Bir açıdan davanın ilk başladığı yerdeyiz ama bir açıdan da artık yeni bir aşamaya geçiyoruz. Adalet mücadelesi bundan sonra da devam edecek. ‘Biz bitti demeden bu dava bitmez’ demeye devam edeceğiz.”
14 yıldır devam eden yargılama süreci
Hrant Dink’in 19 Ocak 2007’te İstanbul Halaskârgazi Caddesi’ndeki Agos binası önünde öldürülmesine ilişkin ilk dava, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde açıldı.
2 Temmuz 2007’de ilk duruşması görülen, 20 sivilin sanık olduğu davada sanık Ogün Samast’ın dosyası 18 yaşından küçük olduğu gerekçesiyle ayrıldı.
19 kişi hakkındaki karar 17 Ocak 2012’de verildi. Altı kişi hakkında hapis cezaları verilirken cinayetin örgüt kapsamında işlenmediği tespitinde bulunularak diğer sanıklar beraat ve tahliye aldı.
İstanbul 2. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanan Ogün Samast hakkında 22 yıl 10 ay hapis cezası verildi, Yargıtay cezayı 21 Nisan 2012’de onayladı.
Mayıs 2012’de Yargıtay’ın 19 sanıklı dosyadaki kararı bozması üzerine yargılama 17 Eylül 2013’te tekrar başladı.
Yeniden başlayan yargılama sürerken, kamu görevlilerine ilişkin de soruşturmalar ve iddianameler hazırlandı. Sonuçta kamu görevlileri ile ilgili davalar sivillerin yargılandığı dava ile birleştirilerek yargılamaya devam edildi. Bu yargılama sürerken ilk yargılamadan dokuz kişinin dosyası zamanaşımına girme ihtimali nedeniyle ayrıldı. 17 Temmuz 2019’da karara bağlanan bu ayrılan dosyada ise Yasin Hayal, Erhan Tuncel, ve Ogün Samast’ın da aralarında olduğu yedi kişi hakkında hapis cezaları verilirken iki kişi beraat ettirildi.
78 sanıkla devam eden kamu görevlilerinin yargılandığı davada savcı Muhammed İkbal Anar, 14 Aralık 2020’de mütalaasını açıkladı. Savcı Anar, aralarında Fethullah Gülen’in de olduğu haklarında yakalama kararı olan 13 sanık hakkındaki dosyanın ayrılmasını, bir sanığın hayatını kaybettiği için davanın düşürülmesini, 11 kişinin beraatını talep ederken 53 isim hakkında ise hapis cezaları istedi.
