Cumartesi Anneleri, Galatasaray Meydanı’nın yasaklanmasının 142. haftasında, koronavirüs salgını nedeniyle sosyal medya hesabından açıklama yaptı. 841. haftanın moderatörlüğünü gözaltında kaybedilen Hasan Ocak’ın kardeşi Maside Ocak yaptı. Cumartesi İnsanı Çiğdem Demirbilek’in okuduğu açıklamada, gözaltında kaybedilen Kasım Alpsoy ve Halil Alpsoy için adalet istendi.
Gözaltında kaybedilen Halil Alpsoy’un eşi Fikriye Alpsoy, “1994’te gece yarısı misafirlikten dönüyorduk. Arabasını bahçeye bıraktı ve baktım üç kişi geldi. Polis kıyafetleri vardı üzerlerinde. ‘Halil Alpsoy seni karakola kadar götüreceğiz’ dediler. Halil de arabanın anahtarını bana verdi ve karakola gitti. Saat gecenin ikisi oldu gelmedi. Kalktım, kaynımın evine gittim” diyerek Halil Aksoy’un gözaltına alındığı geceyi anlattı.
Ertesi gün karakola gidip gözaltına alınan eşini sorduğunu söyleyen Fikriye Alpsoy, şöyle devam etti: “Gece polisler gelip eşimi aldılar, ‘Ne yaptınız ona?’ dedim. ‘Böyle bir şahsı almadık’ dediler, ‘Biz gelmedik’ dediler. Aramadığımız hiçbir yer kalmadı, hiçbir karakol kalmadı, İstanbul’un hiçbir şubesi kalmadı. Belki 10 dilekçe de verdim, dilekçelerim kabul edilmedi.”
Erdoğan Alpsoy ise eşi Kasım Alpsoy’dan 26 yıldır kendisinden haber alamadığını anlatarak şöyle konuştu: “Evden aldılar, karakola götürdüler ve o günden beri ondan bir haber yok. Karakola gittik. ‘Eşimi buraya getirmişler, ne yaptınız? dedik. Yani öldürülmüş de olsa ellerinde de olsa bir şey söylemelerini istiyoruz artık. Cumartesi Anneleri’nin eylemine de gidemiyoruz artık. Yasak var, hastalık var. Demesinler ki onlardan (kayıplardan) vazgeçtiler, artık akıbetini sormuyorlar, unuttular. Hayatımız boyunca unutmayacağız. Onları buluncaya kadar da vazgeçmeyeceğiz.”
841. haftanın açıklamasını anneler günü öncesinde yaptıklarını söyleyen Cumartesi İnsanı Çiğdem Demirbilek, “Yarın devleti yönetenler yine anneliğin öneminden bahsedecekler. İtaatkâr ve pasif olması kaydıyla anneliği kutsayacaklar. Katledilen, kaybedilen evlatları için mücadele eden anneleri ötekileştirecek ve görmezden gelecekler. Yarın, yasları bile rehin alınmış kayıp ailelerinin evinde anneler günü yine derin bir boşluğa dönüşecek” dedi.
Kasım Alpsoy ve Halil Alpsoy’un gözaltına alındıklarının inkâr edildiğini dile getiren Demirbilek, “Devletin ilgili kurumları onları gözaltına alanların, işkence ile sorgulayanların ve kaybedenlerin yargılanması için etkili araştırma, soruşturma yapma görevini yerine getirmedi” dedi ve ekledi: “Gözaltında kaybetmeler bu topraklarda resmi bir siyasete dayanarak işlendi, bu insanlığa karşı suçu işleyenlere koruma sağlandı. Gözaltında kaybetmelerin üstü örtüldü. Kayıp yakınlarının hakikate ve adalete erişmesi engellendi.”