Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Cumartesi Anneleri 843. haftasında 1980 yılında kaybedilen Cemil Kırbayır için adalet istedi: “Kars Cumhuriyet Başsavcılığı’nı, evrensel hukuk normlarına uygun davranmaya ve adalete giden yolu açmaya çağırıyoruz”

Cumartesi Anneleri, Galatasaray Meydanı’nın yasaklanmasının 144. haftasında, koronavirüs salgını nedeniyle sosyal medya hesabından açıklama yaptı. 844. haftanın moderatörlüğünü İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon üyesi Sebla Arcan yaptı. Gözaltında kaybedilen Agit Akipa’nın kızı Suzan Akipa’nın okuduğu açıklamada, 41 yıl önce Kars’ta gözaltına alınıp kaybedilen Cemil Kırbayır için adalet istendi. 

Cemil Kırbayır’ın ağabeyi Mikail Kırbayır,Devletin (insanları) gözaltında kaybetmesi, insanlık suçudur. Bu yetmiyormuş gibi, devletin resmi görevlileri tarafından (insanların) işkenceyle yaşamına son verilip yine bu kişiler tarafından cesetlerin ortadan kaldırılması bir vahşettir. 1980’de kardeşim Cemil Kırbayır, devletin gözetimi altında iken sorgulama esnasında, yine devletin resmi görevlileri tarafından katledildi, cesedi bu kişiler tarafından yok edildi” diye konuştu.  

Kırbayır ailesinin avukatı Eren Keskin de “Gözaltında kaybetme maalesef Türkiye’de bir devlet politikası, çok eskilere dayanan bir politika. Bu nedenle de Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Birleşmiş Milletler Zorla Kaybetmelere Karşı Sözleşmesi’ni imzalamıyor. Zamanaşımını bu dosyalarda işletmeye devam ediyor. Cemil Kırbayır dosyası da birçok delil olmasına rağmen, bir dönemin başbakanının ailelere verdiği söze rağmen bugün hâlâ takipsizlik kararı beklemekte” diyerek hukuki süreci anlattı. 

843. haftanın açıklamasını okuyan gözaltında kaybedilen Agit Akipa’nın kızı Suzan Akipa, “Kars Eğitim Enstitüsü öğrencisi Cemil Kırbayır, 13 Eylül 1980 tarihinde Ardahan’ın Okçu Köyü’ndeki evinden devletin güvenlik güçleri tarafından gözaltına alındı. Ailesi 25 gün boyunca gözaltı merkezine giderek Cemil’in ihtiyaçlarını karşıladı, ondan yazılı olarak ‘Gönderdikleriniz bana ulaştı’ diyen mesajlar aldı. Ancak 8 Ekim tarihinden sonra gözaltı merkezine giden aileye, ‘Oğlunuz firar etti, bir daha onu sormaya gelmeyin’ denildi. Baba İsmail Kırbayır ve Türkiye Barolar Birliği’nin ilgili kurumlara yaptığı suç duyuruları sonuçsuz kaldı. Cemil’den bir daha haber alınamadı” dedi.

2011 yılında dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 103 yaşındaki Cumartesi Annesi Berfo Kırbayır ile görüştüğünü ve “Gerekli tüm imkânları sağlayacağım, Cemil Kırbayır’ı mutlaka bulun’ diyerek Meclis araştırma komisyonu kurdurduğunu hatırlatan Akipa, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Komisyon, yürüttüğü çalışma sonucunda döneme ait belgelere ulaştı. Cemil Kırbayır’ı sorguda gören çok sayıda tanıkla, sorgulamayı yapan emniyet ve MİT (Millî İstihbarat Teşkilatı) mensuplarıyla görüştü. Titiz bir çalışma sonucunda 350 sayfalık bir rapor hazırladı. Raporda Cemil Kırbayır’ın gözaltındayken işkence ile hayatını kaybettiği ve bedeninin, ölümüne sebebiyet veren kamu görevlilerince ortadan kaldırıldığı kayıt altına alındı. Böylece Cemil’in gözaltında kaybedildiği resmiyet kazandı. Komisyon ayrıca, düzenlediği raporla birlikte Kars Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu.” 

İktidarın, insanlığa karşı suçla yüzleşme ve hesaplaşma cesaretini gösteremediğini anlatan Akipa, Kırbayır dosyasının gönderildiği Kars Cumhuriyet Başsavcılığı’na da şöyle seslendi:

“Adalet Bakanlığı’nın talebi üzerine Yargıtay, ‘kanun yararına bozma’ kararı vererek dosyanın zamanaşımı gerekçesiyle kapatılmasının önünü açarak Kars Cumhuriyet Başsavcılığına gönderdi. Mayıs ayı içinde dosyayı karara bağlayacağını açıklayan Kars Cumhuriyet Başsavcılığı, hukuk normları içinde hareket etmezse Kırbayır dosyası tanıklara rağmen, itiraflara rağmen, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) tespitlerine rağmen cezasız bırakılmış olacak. Suçun fail ve sorumluları yargı süreçlerine tabi tutulmamış, cezalandırılmamış olacak. Kars Cumhuriyet Başsavcılığı’nı, evrensel hukuk normlarına uygun davranmaya ve adalete giden yolu açmaya çağırıyoruz.”

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.