Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Eğitim Sen’den “Uzaktan Eğitim” raporu: “Öğrencilerin çevrimiçi derslere katılım oranı yüzde 20’nin altında”

Koronavirüs salgınının Türkiye’de resmi olarak ilk kez tanımlanmasının üzerinden bir yıl iki ay (Mart 2020-Mayıs 2021) geçti. Koronavirüs ile geçen üçüncü okul dönemi de tamamlanmak üzere. Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen), öğretmenlerin uzaktan eğitime ilişkin görüşlerini öğrenmek amacıyla bir anket yaptı. Anketin sonuçlarına göre öğretmenler, ders için ekranı açtıkları zaman 40 öğrenciden sadece sekizini derste görüyor.  

Anketin sonuçları sendika genel merkezinde yapılan açıklamada paylaşıldı. Eğitim Sen Genel Başkanı Nejla Kurul, ankete 3 bin 743 öğretmenin katıldığını belirtti. Ankete katılan öğretmenlerin yüzde 59’unun beş-altı saat çevrimiçi ders verdiğini söyleyen Kurul, “Öğretmenlerin yüzde 65’i haftada 21-30 saat aralığında ders vermişlerdir. Salgında öğretmenlerin ders hazırlığı, materyal geliştirme, öğrenci ve veli grupları ile görüşme, ödevleri okuma gibi etkinlikleri de dahil edildiğinde özverili bir emek süreci sergiledikleri ortaya çıkmıştır” dedi.

Ankete göre öğretmenlerin yüzde 44’ü, öğrencilerin çevrimiçi derslere katılım oranının yüzde 20’nin altında olduğunu belirtti. Bu durumun eşitsizlikleri ortaya koyan çarpıcı bir sonuç olduğunu söyleyen Kurul, öğretmenlerin yüzde 44’ünün çevrimiçi derslerde 40 öğrenciden sadece sekizini derste gördüğünü dile getirdi. Kurul, “Öğretmenlerin yüzde 44’ü kalan 32 öğrencinin uzaktan eğitime dahil olmadığını ve önemli bir kısmının eğitimden koptuğunu ileri sürmektedir” diye konuştu. 

Eğitim Sen Genel Başkanı Nejla Kurul, öğrencilerin uzaktan eğitime katılımının düşüklüğünün sebeplerini ise şöyle anlattı: “Öğretmenlerin yüzde 46’sı öğrencilerin internet ve cihazları edinememesi nedeniyle katılamadığını, öğretmenlerin yüzde 17’si ise öğrencilerin uzaktan eğitimde yeterince öğrenemediklerini düşünmektedir. Yeterince öğrenemediğini düşünen öğrenciler, yeni ve farklı öğrenme yollarına yönelmekte ya da evin gündelik rutinlerine dönmektedir.”

Uzaktan eğitim hakkında genel sorunlar sorulduğunda öğretmenlerin, kendilerinin değil öğrencilerin eğitim hakkını önceleyen ve gözeten yanıtlar verdiğini belirten Kurul, şöyle konuştu: “Öğretmenlerin yüzde 61’i uzaktan eğitimin, çocuklar için eşit koşullar oluşturularak sürdürülmediğini ifade etmişlerdir. Bu sorunun salgında iktisadi krizin derinleşmesi, yoksulluk ve işsizlikle ilişkisi büyüktür. Eğitimin bileşenleri olan velilerimizin on milyonu aşan işsizler, 16 milyona yaklaşan yoksulluk yardımı alanlar arasında olduğunu tahmin ediyoruz. Evde uzaktan eğitim eşitsizliklerinin derinleşen yoksulluk ve işsizlik ile ilişkisi büyüktür. Öğretmen görüşlerine göre ikinci büyük sorun alanı, devletin ve siyasal iktidarın eğitimle ilgili yetki ve sorumluluklarını yerine getirmemesi ile ilgilidir. Bilgi toplama aracını dolduran öğretmenlerin yüzde 24’ü devletin uzaktan eğitim için internet-cihaz desteği sağlamadığını belirtmişlerdir.”

Kurul, salgın sürecinde yüz yüze eğitime geçilince yaşanan sorunları ise şöyle sıraladı:

“Öğretmenlerin yüzde 39’u görüşlerini toplum sağlığı önlemlerinin yetersizliği ile ilişkilendirmişler. Aynı soruya yanıt olarak öğretmenlerin yüzde 32’si, sorunu kalabalık ve kapalı ortamlarda çalışma durumunda olan öğretmenlik mesleği bağlamında düşünmüş ve ‘öğretmenlerin hızlı ve yaygın bir biçimde aşılanmamasının yüz yüze eğitimde kaygıyı artırdığını’ belirtmiştir. Öğretmenlerin bir kısmı, yüz yüze eğitimde karşılaşılan sorunlar bağlamında aşılanmama sorununa değil, okul içi yönetim ve eğitim süreçlerine odaklanmışlar, yüz yüze eğitim için okullarda etkili mekan düzenlemelerinin yapılmadığını, okulların ve sınıfların hâlâ kalabalık olduğunu, okullarda çeşitli nedenlerle bedelsiz maske ve yüzey hijyen malzemelerinin olmadığını ifade etmişlerdir.”

Son olarak ankete katılan öğretmenlere, eğitimin nasıl sürdürülmesi gerektiğinin sorulduğunu belirten Kurul, “Öğretmenlerin yüzde 53’ü, salgının bulaş hızına bakılarak yüz yüze eğitimin ve uzaktan eğitimin birlikte sürdürüldüğü ihtiyatlı bir seçeneği işaretlemişlerdir. Bu seçenek Milli Eğitim Bakanlığı’na (MEB) hem dijital eşitsizlikleri ortadan kaldıracak hem de yüz yüze eğitimde kalabalık sınıflar sorununun ortadan kaldırılması ve yeni derslikler için yeni öğretmen atamalarını hayata geçirecek önlemler alınmasının koşullarının oluşturulmasını ortaya koymaktadır” dedi. 

Alınacak önlemlerle hiçbir öğrencinin eğitimden eksik kalmadığı ortamın sağlanması gerektiğini belirten Kurul, “Unutulmaması gereken en önemli nokta, eğitimin bilgi ve duygu paylaşımına dayalı yoğun etkileşim ile gerçekleştirildiği dikkate alınarak yüz yüze eğitimi sürdürecek eğitim ortamlarının oluşturulması. Tüm eğitim ve bilim emekçilerinin aşılanması ve seyreltilmiş dersliklerde eğitimin sürdürülmesi koşullarının hızlıca yaratılmasıdır” diye konuştu. 

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.