Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Cumartesi Anneleri 850. haftasında, pazartesi günü görülecek davaları için çağrıda bulundu: “Barışçıl buluşmalarımız engellenemez, yargılanamaz”

Cumartesi Anneleri, Galatasaray Meydanı’nın yasaklanmasının 151. haftasında, koronavirüs salgını nedeniyle sosyal medya hesabından açıklama yaptı. 850. haftanın moderatörlüğünü İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon Üyesi Sebla Arcan yaptı. Gözaltında kaybedilen Hayrettin Eren’in kardeşi İkbal Eren’in okuduğu açıklamada, 25 Ağustos 2018 tarihinde Cumartesi Anneleri’nin 700. hafta buluşmasında gözaltına alınan 46 kişiye 2911 sayılı Kanun’a muhalefetten açılan davanın 12 Temmuz’da görülecek ikinci duruşması için dayanışma çağrısı yaptı. 

Cumartesi Annelerinin, Cumartesi İnsanlarınin ve insan hakları savunucularının İstanbul Galatasaray Meydanı’nda 700. hafta yaptıkları oturma eylemi nedeniyle yargılanmaya devam ettiklerini söyleyen avukat Öztürk Türkdoğan, “700. haftada, aynı gün İçişleri Bakanı‘nın talimatıyla yasaklama kararı alındı, ailelere ve kayıp yakınlarına çok sert müdahale edildi, yerlerde sürüklendi, yetmedi 2911 sayılı Kanun’a muhalefetten dava açtılar” dedi. Türkdoğan “699 hafta otururken kamu güvenliği bozulmadı, ne oldu da 700. haftada yasaklama kararı alındı?” diye sordu.

 “Galatasaray Meydanı’nda büyüyen çocuklar olarak bu yargılamayı kabul etmiyoruz”

Gözaltında kaybedilen Fehmi Tosun’un kızı Jiyan Tosun, “Gözaltında kaybedilen yakınlarımızın akıbetinin açıklanması ve faillerinin yargılanması talebiyle başlatılan cumartesi eylemleri 90’lı yıllarda ağır polis şiddeti ile engellenmeye çalışıldı. Tüm engellemelere rağmen kayıp yakınları ve insan hakları aktivistleri her hafta o meydanlarda bulunmaya ve ‘Kayıpların faillerini açıklayın ve cezalandırın’ demeye devam ettiler. Bizler o meydanlarda defalarca aynı talebi dile getirdik. 700. haftada da aynı talebi dile getirdik fakat o meydanda oturmamıza izin verilmedi ve yerlerde sürüklenerek gözaltına alındık. Bizler o meydanda büyüyen çocuklar olarak bu yargılamayı kabul etmiyoruz” diye konuştu.  

Bu topraklarda yaşayan binlerce insanın gözaltında kaybedildiğini, siyasi cinayetlere kurban gittiğini söyleyen Hayrettin Eren’in kardeşi İkbal Eren, 850. haftanın açıklamasında şunları kaydetti: “İnsanlar, evlerinden, işyerlerinden, kafelerden, sokaklardan tanıklar önünde gözaltına alındı. Onlardan bir daha haber alınamadı ya da günler, aylar, yıllar sonra ‘kimliği meçhul kişi’ olarak kayıtlara geçirilmiş toprak altındaki bedenlerine ulaşıldı. Aileler kaybedilen sevdiklerini ararken başvurdukları tüm kurumlarda inkârla karşılaştı.

Kayıp yakınları ve hak savunucularının, yaşananları anlatmak ve talepleri görünür kılmak için ilk kez 27 Mayıs 1995 tarihinde kamuoyunun karşısına çıktığını belirten Eren konuşmasını, “Ellerimizde kaybedilen sevdiklerimizin fotoğrafları ve onların mezarlarına bırakamadığımız karanfiller ile her cumartesi İstanbul’un en işlek noktası olan Galatasaray’da buluştuk. Anayasal hakkımızı kullanarak kamuoyu huzurunda devleti yönetenlere sorduk: Kayıplarımız nerede? Onları kaybedenler neden korunuyor? Haklarımızı korumakla görevli yargı neden hep susuyor? Devlet neden hukuk normları içinde hareket etmiyor? 699 hafta boyunca gözaltında kaybetmelerle ilgili gerçekte yaşananlarla iktidar sahiplerinin topluma göstermek istedikleri arasındaki farkı anlattık” diyerek sürdürdü.

25 Ağustos 2018 tarihinde Cumartesi Anneleri’nin 700. hafta buluşmasının ağır polis şiddeti ile engellendiğini ve 47 kişinin gözaltına alındığını hatırlatan Eren, “O günden beri ağır silahlı polislerce kuşatılan Galatasaray Meydanı, polis karakoluna dönüştürüldü ve tüm topluma kapatıldı” diye ekledi. 

Gözaltına alınanlardan 46’sına dava açıldığını ve davanın ikinci duruşmasının pazartesi günü (12 Temmuz) İstanbul 21. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yapılacağını söyleyen Eren, şu çağrıda bulundu: “Yargının iktidar tarafından hak talep edenleri cezalandırma aracına dönüştürülmesine dur diyelim. Keyfiliği reddettiğimizi, bizi insan ve vatandaş kılan hak ve özgürlüklerimizi kullanmakta ısrar edeceğimizi bu yargılama vesilesiyle bir kez daha deklare edelim. Çağlayan’da Cumartesi Anneleri ile birlikte ‘İnsanız, haklarımız var!’ diyelim.”

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.