Dünyadan göze çarpan koronavirüs haberleri: DSÖ, HIV ile yaşayan insanların koronavirüsten daha fazla etkilendiğini açıkladı, Fransa’da kafe, restoran gibi mekanlara girmek için aşı kartı veya koronavirüs testi zorunlu hale getirildi

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) 37 farklı ülkeden alınan verilere dayanarak hazırladığı raporda, HIV enfeksiyonu olmayan kişilere kıyasla HIV ile yaşayan insanlarda koronavirüsün ölümcül olma riskinin yüzde 30 daha yüksek olduğunu ortaya koydu. Afrika kıtasında bir ay içinde tespit edilen vaka sayısı 1 milyonu aştı. Fransa’da kafe, restoran gibi mekanlara girmek için aşı kartı veya koronavirüs testi zorunlu hale getirildi. Dünyadan göze çarpan koronavirüs haberlerini Medyascope sizin için derledi.

DSÖ’den Afrika için 3. dalga uyarısı

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) dün (15 Temmuz), koronavirüsün Afrika kıtasındaki mevcut yayılma hızının, salgının başından bu yana en yüksek seviyeye ulaştığını açıkladı. DSÖ, geçen ay 1 milyon vaka bildiren Afrika’da Delta varyantının yayılmasının neden olduğu üçüncü dalga tehlikesine dikkat çekti.

DSÖ Afrika Direktörü Dr. Matshidiso Moeti çevrimiçi düzenlenen toplantıda, Afrika’daki yeni vakaların en yüksek bulaş hızında olduğunu söyledi. DSÖ’ye göre sınırlı aşı kaynakları nedeniyle kıtadaki birçok ülke enfeksiyonlardaki artışa karşı koyamıyor. Afrika kıtasında koronavirüs sebebiyle hayatını kaybedenlerin oranının geçen hafta yüzde 43 arttığı belirtildi.

Delta varyantı kıtanın 54 ülkesinden 21’inde tespit edildi. Bu ülkelerde hükümetler okulları kapatmak, sokağa çıkma yasağını uzatmak, şehirlerarası seyahatleri kısıtlamak gibi önlemleri yeniden almak zorunda kaldı. Güney Afrika dahil en az beş ülke, yoğun bakım yataklarının yetersiz olduğunu bildirdi. En az 10 ülkede hastanelere yatış arttı.

DSÖ, Afrika’daki insanların sadece yüzde 1’nin aşılarının tamamlandığını açıkladı. DSÖ’ye göre 1 milyar nüfuslu kıtada, sadece 52 milyon insan bir doz aşı olabildi. Bu açıdan Afrikalılar, dünya çapında aşılanan 3,5 milyar kişinin yalnızca yüzde 1,6’sına tekabül ediyor. 

DSÖ Genel Direktörü Dr. Tedros Adhanom Ghebreyesus, “Salgın, hiçbir yerde bitmedi” dedi ve zengin ülkeleri, vatandaşlarına üçüncü doz aşı uygulamak yerine ellerindeki aşıları bağışlamaya davet etti.

Fransa’da kafe, restoran gibi mekanlara girmek için aşı kartı veya koronavirüs testi zorunlu

Fransa’da kafe, restoran gibi mekanlara girmenin ve etkinliklere katılmanın aşı kartı veya koronavirüs testi sonucu ile mümkün olacağı yönünde karar alındıktan sonra 72 saat içinde 3 milyondan fazla kişi aşı randevusu aldı. Fransa, bir günde 800 bin doz aşı yaparak aşı rekorunu kırdı.

Anketlere göre halkın yaklaşık yüzde 65’i, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron tarafından açıklanan ve “aşılamayı herkes için hemen zorunlu kılmayı değil, azami sayıda insanı aşı olmaya zorlamayı” amaçlayan önlemlere destek veriyor. Söz konusu önlemler, hükümetin bireysel hak ve özgürlükleri çiğneyerek aşılamayı gizlice dayattığı yönünde eleştiriler de alıyor.

Macron’un açıkladığı önlemler çerçevesinde 21 Temmuz’dan itibaren tiyatro, sinema, spor salonu, festival gibi yerlere iki doz aşı olan kişiler girebilecek. Aşı olmak istemeyenler ise negatif koronavirüs test sonucu veya virüse karşı bağışıklık kazandığını kanıtlayan bir sağlık kartı göstermek zorunda. Aynı kural 1 Ağustos’tan itibaren bar, kafe, alışveriş merkezi, hastane, otobüs ve uçak için de geçerli olacak.

Kuralları çiğneyenler yasa taslağına göre, altı aya kadar hapis ve 10 bin euro para cezası ile karşı karşıya kalacak. Ziyaretçilerin test sonuçlarını veya sağlık belgelerini kontrol etmeyen görevliler ise bir yıla kadar hapis ve 45 bin euro para cezasına çarptırılabilir.

Ülkedeki zorunlu olmayan ücretsiz koronavirüs testi uygulaması ise aşılamayı teşvik etmek için eylül ayında sona erecek.

Etkisi altı ay süren 203 semptom tanımlandı

Dünyaca ünlü tıp dergisi Lancet‘te yayımlanan son çalışmada, koronavirüsün etkilerini uzun süredir taşıyan 3 bin 762 kişi ile yapılan anket üzerinden, etkisi altı ay süren 203 semptom tanımlandı. Bu semptomların 66’sının yedi ay devam ettiği kaydedildi.

Çalışma koronavirüsün uzun dönemde halüsinasyondan titreme ve kulak çınlamasına kadar sayısız semptoma sebep olduğunu ve vücudun 10 farklı organ sistemini etkilediğini gösterdi. Araştırmaya göre altı ay boyunca etki gösteren semptomların çoğu ya yorgunluk, halsizlik gibi sistemik ya da beyni, omuriliği ve sinirleri etkileyen nörolojik sorunlar. Araştırmanın yazarlarından Dr. Athena Akrami, semptomların zamanla ağırlaştığını belirtti.

Çalışmaya göre en yaygın semptomlar sırasıyla şöyle: Yorgunluk, halsizlik, beyin sisi, görsel halüsinasyonlar, titreme, kaşıntı, regl döngüsünde değişiklik, cinsel işlev bozukluğu, kalp çarpıntısı, mesane kontrolü sorunları, zona, hafıza kaybı, bulanık görme, ishal ve kulak çınlaması.

HIV ile yaşayan insanlar koronavirüsten daha fazla etkileniyor

Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) yeni çalışması, koronavirüs sebebiyle hastaneye kaldırılan ve HIV ile yaşayan insanların yaklaşık dörtte birinin hayatını kaybettiğini ortaya koydu. 37 farklı ülkeden alınan verilere dayanarak hazırlanan rapor, HIV enfeksiyonu olmayan kişilere kıyasla HIV ile yaşayan insanlarda koronavirüsün ölümcül olma riskinin yüzde 30 daha yüksek olduğunu gösterdi. Bu durumun en önemli sebeplerinden biri, HIV ile yaşayan kişilerde hipertansiyon ve diyabet gibi hastalıkların daha yaygın olması.

Raporda, HIV ile yaşayan kişilerin temel sağlık hizmetlerine engelsiz ve hızlı erişiminin önemli olduğu, ARV ilaçlarına düzenli erişmeleri ve aşılama programlarında öncelikli gruplar içerisinde yer almaları gerektiği vurgulandı.

“Virüs yüzünden acı çeken ve ölen milyonlara ne olduğunu bilmeliyiz”

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Dr. Tedros Adhanom Ghebreyesus, koronavirüsün kökenlerine ilişkin Çin’deki soruşturmaların, salgının ilk günlerindeki ham veri eksikliği nedeniyle engellendiğini ve daha şeffaf olması gerektiğini söyledi.

DSÖ liderliğindeki bir ekip, Çinli araştırmacılarla Wuhan’da ve çevresinde dört hafta geçirmiş ve mart ayında yayımladıkları ortak raporda, virüsün yarasalardan insanlara başka bir hayvan aracılığıyla bulaştığını belirtmişti.

Çin’in daha şeffaf olmasını ve işbirliği yapmasını isteyen Ghebreyesus, “Virüs yüzünden acı çeken ve ölen milyonlara ne olduğunu bilmeliyiz” dedi.

“Sağlıkta yanlış bilgilendirme halk sağlığı için ciddi bir tehdittir”

Beyaz Saray Basın Sözcüsü Jen Psaki dün, Facebook‘un koronavirüs salgını ve aşılarla ilgili yanlış iddiaların yayılmasını durdurmak için yeterince çaba göstermediğini dile getirdi. Psaki, Instagram ve WhatsApp’ın sahibi Facebook’un yanlış aşı bilgilerini platformundan kaldırması gerektiğine dikkat çekti.

Psaki, sosyal medya platformlarındaki aşı karşıtı yanlış bilgilerin neredeyse yüzde 65’inden, 12 kişinin sorumlu olduğunu belirtti. Psaki’nin bu iddiası, mayıs ayında Dijital Nefretle Mücadele Merkezi tarafından bildirilmiş ancak Facebook araştırmanın metodolojisine itiraz etmişti.

Bir Facebook sözcüsü, şirketin halk sağlığını korumak adına salgın ve aşılar hakkındaki yanlış bilgilere karşı sert önlemler almak için hükümet uzmanları, sağlık yetkilileri ve araştırmacılarla ortaklık kurduğunu söyledi.

ABD’nin genel radyo ağı Ulusal Halk Radyosu ise şu açıklamada bulundu: “Sağlıkta yanlış bilgilendirme halk sağlığı için ciddi bir tehdittir. Kafa karışıklığına ve güvensizliğe neden olabilir. Yürütülen halk sağlığı çalışmalarını baltalayabilir. Sağlıkla ilgili yanlış bilgilerin yayılmasını sınırlamak ahlaki ve sivil bir zorunluluktur.”

Facebook söz konusu yanlış bilgileri paylaşmaya yönelik kurallar getirmiş olsa da araştırmacılar ve hukuk uzmanları, bu paylaşımların gevşek bir şekilde denetlenmesinden uzun süredir şikayetçi.  

Derleyen: İlayda Öykü Biberoğlu