Eşitlik İçin Kadın Platformu (EŞİK) Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) İzleme Grubu, 16 Haziran -17 Temmuz 2021 tarihleri arasındaki süreci kapsayan 10. raporunu yayımladı. Raporda, TBMM’nin iktidar partileri tarafından tamamen kilitlendiği vurgulanarak, “TBMM’nin, kadınların hayatları dahil toplumsal konularda tamamen devre dışı ve işlevsiz bırakılmaya çalışıldığını gördük. Tüm raporlarımız TBMM’nin iktidar tarafından nasıl kilitlendiğini ortaya koyuyor. Aynı zamanda muhalefet partilerinin de TBMM’nin kilitlenmesini önlemek için etkili politikalar üretemediğine tanık olduk” denildi.
EŞİK tarafından yayımlanan raporda, İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılarak TBMM‘nin devre dışı ve işlevsiz bırakıldığı belirtildi, muhalefet partilerinin kadınlar aleyhine TBMM’ye gelebilecek tekliflere karşı hazırlıklı olmaları gerektiği vurgulandı. Raporda, İstanbul Sözleşmesi’nin 6251 sayılı kanun gereği hâlâ yürürlükte olduğu ve başkanlık sisteminin dahi cumhurbaşkanına mevcut yasaları yok sayma yetkisi vermediği belirtilerek muhalefet partilerinin, toplumsal yaşamın tüm alanlarında İstanbul Sözleşmesi’nin hükümlerini anlatmaya ve uygulatmaya devam etmesi gerektiğine ve ilgili politikaları oluşturma zorunluluğu olduğuna dikkat çekildi.
“TBMM eliyle geniş bir kadın kesimi aleyhine ayrımcılık uygulandı”
Raporda, TBMM’nin işlevsizleştirildiğine dair bir başka örneğin “Dördüncü Yargı Paketi” olduğu belirtildi: “CHP, HDP, İYİ Parti ve TİP’in tüm uyarılarına rağmen TBMM, yeni bir ayrımcı yasal düzenleme daha yaptı. Türk Ceza Kanunu’nda yer alan kasten öldürme, kasten yaralama, eziyet ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarının boşanılan eşe karşı işlenmesi halini de nitelikli hâl kapsamına aldı, böylece cezai müeyyidesi artırıldı. Ancak sözlüler, nişanlılar, sevgililer, nikahsız birlikte yaşayanlar, dini nikahlılar, hiç sevgili olmayan ısrarlı takip mağdurları bu kapsamın dışında tutularak TBMM eliyle geniş bir kadın kesimi aleyhine ayrımcılık yapılmış oldu.”
“Halkın iradesi yok sayılıyor”
Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) tarafından “Türk tipi başkanlık sistemi” ile TBMM’nin daha da güçleneceğinin ve yasaları milletvekillerinin çıkaracağının söylendiğini hatırlatan EŞİK, TBMM’nin 27. dönem 4. yasama yılı çalışmalarında bu iddiaların hiçbirinin hayata geçirilmediğini vurguladı: “Muhalefetin hiçbir yasa, komisyon, araştırma vb. önerisi kabul görmüyor, soru önergelerine cevap bile verilmiyor. İktidar milletvekillerinin bile yasa teklifleri sunması artık imkânsız. Külliye’de birilerince hazırlanan yasa teklifleri, bakanlıklar ya da AKP Genel Merkezi aracılığıyla milletvekillerinin önüne konuyor ve onların bile önlerine konan tekliflerde herhangi bir değişiklik yapabilme hakkı ve yetkisi yok.”
“Tüm muhalefeti harekete geçmeye çağırıyoruz”
EŞİK yangınların, sellerin, işsizliğin, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin artığı bir dönemde TBMM’nin tatile girmesini eleştirdi ve muhalefet partilerinin inisiyatif kullanarak TBMM’yi olağanüstü toplantıya çağırabileceğini hatırlattı: “120 milletvekili ile TBMM olağanüstü toplantıya çağırılabilir. TBMM Genel Kurulu acil gündemle toplanarak bakanlar dahil tüm sorumluları dinleyebilir, alınması gereken tedbirleri belirleyebilirdi. Bu antidemokratik TBMM yapısında bile en azından bunları yapabilmek mümkündü.”
EŞİK, “Tüm muhalefeti Türkiye’yi, Taliban inançlarını tartışmaya gerek kalmayacak şekilde evrensel hukuk ilkeleri, insan hakları, toplumsal cinsiyet eşitliği, laiklik ve demokrasi eksenine döndürecek adımları atmaları için harekete geçmeye çağırıyoruz” diyerek muhalefet partilerine seslendi.
Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden resmi olarak ayrıldığı 1 Temmuz 2021 tarihini de kapsayan bir aylık dönemde (16 Haziran-17 Temmuz 2021) TBMM’nin kadın, kadın cinayetleri, cinsiyet temelli şiddet ve ayrımcılık konusundaki performansı raporda şöyle sıralandı:
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
“-71 kanun teklifinden sadece bir kanun teklifi kadınlarla ilgiliydi.
-İki Meclis genel görüşme önergesinde kadınlarla ilgili konular gündeme getirilmedi.
-Bin 118 soru önergesinden sadece 17’si kadın haklarına yönelikti.
-172 Meclis araştırma önergesinden yalnızca ikisi kadınlarla ilgiliydi.
-Bin 651 basın toplantısından sadece 16’sında kadınlara yer verildi.
-18 grup toplantısından üçü kadın haklarına ayrıldı.
-LGBTİ+’ların adı TBMM çatısı altında sadece beş kez anıldı.”
Derleyen: Zelal Direkçi
