Türk Tabipleri Birliği (TTB) dördüncü doz randevularının yarattığı kafa karışıklığı, artan vaka ve ölüm sayıları nedeniyle Sağlık Bakanlığı’ndan bir kez daha randevu talep etti. İstanbul Tabip Odası (İTO) da vaka ve ölüm sayılarının yükselişe geçmesinin ardından acilen atılması gereken beş adımı açıkladı. Sağlık Bakanlığı’na “aşılamayı hızlandırın” çağrısı yapan İTO, aşısızlara kamusal alanda kısıtlamalar getirilmesini istedi. İTO, yüz yüze eğitime geçmeden önce 12 yaş ve üstü çocuklara aşı hakkı tanımlanması gerektiğini vurguladı.
TTB , Sağlık Bakanlığı’ndan bir kez daha randevu istedi
TTB, koronavirüs salgınında artan kaygılara ve dördüncü doz aşı randevularının yarattığı kafa karışıklıklarına ilişkin 16 Ağustos pazartesi günü Sağlık Bakanlığı’na iki yazı yazdı ve bir kez daha randevu talep etti.
Bakanlığa yazılan ilk yazıda günlük vaka sayılarının 20 binleri aştığı, can kayıplarının yüzlü sayılara ulaştığı, Delta varyantının tüm topluma yayıldığı, okulların açılmasına sayılı günler kaldığı ve göçmen aşılamalarındaki belirsizliklerin sürdüğü koşulların toplum sağlığı için duyulan kaygıları artırdığı belirtildi. TTB Olağandışı Sağlık Hizmetleri Kolu’nun sel bölgelerinde ortaya çıkabilecek sağlık sorunlarına yönelik hazırladığı bilgi notunun tüm meslektaşlara ulaştırılması gerektiğinin de kaydedildiği yazıda, TTB Merkez Konseyi olarak Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’dan randevu talep edildi.
Bakanlığa yazılan ikinci yazıda ise iki doz inaktif aşının ardından bir doz mRNA aşısı yaptıran sağlık çalışanlarına ve öncelikli gruplara tercihen dördüncü doz aşı randevusu tanımlanması kararının bilimsel veriler sunulmadan alınmasının aşı tereddütünü artırdığına dikkat çekildi. Yazıda, yürütülen çalışmalarda elde edilen sonuçların ayrıntılı ve şeffaf bir biçimde TTB ve kamuoyu ile paylaşılması talep edildi.
İTO: “Aşılamayı hızlandırın ölümleri durdurun”
İstanbul Tabip Odası (İTO), “Ölümler Dördüncü Pike Gidiyor. Aşılamayı Hızlandırın Ölümleri Durdurun!” çağrısıyla koronavirüs salgınında acilen alınması gereken önlemlere ilişkin açıklamada bulundu. İTO Genel Sekreteri Prof. Dr. Osman Küçükosmanoğlu, artan vaka sayılarının endişe verici olduğuna ve aşılama çalışmalarının yetersizliğine dikkat çekti. İTO Başkanı Prof. Dr. Pınar Saip ise Sağlık Bakanlığı’nın elindeki verileri, özellikle de vakalardaki aşısız kişilerin oranlarını kamuoyuyla paylaşarak, aşı tereddütünü ortadan kaldırılabileceğini söyledi.
“Ölüm sayıları dördüncü pike girdi”
Açıklamayı okuyan İTO Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Rukiye Eker Ömeroğlu, “Siyasi iktidar sahte umutlar dağıtıp asılsız ‘başarı hikayesi’ yazmaya çalışsa da ölümler altı haftadır sürekli olarak arttı, günlük ölüm oranları 200’ün üzerine çıktı” dedi. Vaka sayılarının 20 binlerde durmasına karşın ölüm sayılarının dördüncü pike girdiğine dikkat çeken Ömeroğlu, “Baştan beri izlenen eksik, yanlış, tutarsız politikaların, ‘Çarklar Dönecek, Üretim Sürecek!’ baskısının, 1 Temmuz’daki kontrolsüz açılmanın ve aşı tedariki karmaşasının bedelini bir kez daha insanlarımız canlarıyla ödüyor” diye konuştu.
“12 yaş üzeri bütün nüfus bir an önce aşılanmalıdır”
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
Ömeroğlu, koronavirüs salgınının bir kez daha yükselişe geçtiğini ve okulların yüz yüze eğitime geçmesine kısa bir zaman kaldığını vurgulayarak, siyasi iktidarın yerli ve milli aşıya kadar “ölen ölür, kalan kalır” politikasından bir an önce vazgeçmesi gerektiğini söyledi.
Ülke genelinde iki doz aşısını yaptıranların oranının yüzde 55 düzeyinde ve istenilen aşılama oranlarının çok gerisinde olduğunu söyleyen Ömeroğlu, uzun bir süre aşı tedarikinde yaşanan sorunlar ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın aşılarla ilgili açıklamalarının kafa karışıklığına neden olduğunu belirterek şöyle konuştu: “Yeterli aşının tedarik edildiği koşulda aşıyı toplumla buluşturmak ancak tüm boyutları ile tasarlanmış bir aşı kampanyası ile mümkündür. Aşılamada gecikilen her gün vakalarda yeni artışlara ve yeni ölümlere yol açmaktadır. Aşı çalışmaları hızlandırılmalı, 12 yaş üzeri bütün nüfus bir an önce aşılanmalıdır.”
“Aşı olmak toplumsal sorumluluktur”
Aşılanmanın bireysel tercih değil toplumsal bir sorumluluk olduğunu vurgulayan Ömeroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Salgın hastalıklar döneminde aşı olmak, Cumhurbaşkanı’nın, Sağlık Bakanı’nın söylediklerinin aksine bireysel tercihe bırakılamaz. Bu dönemlerde aşı olmak toplumsal bir sorumluluk, toplumsal dayanışmanın getirdiği bir yükümlülüktür. Salgına karşı ortak şiarımız, ‘Birimiz Hepimiz, Hepimiz Birimiz İçin!’ olmalıdır. Başta eğitim, sağlık, gıda, ulaştırma, taşıma olmak üzere bütün sektörlerdeki çalışanların bir an önce aşılanması sağlanmalıdır.”
“Aşısızlara kamusal alanlarda kısıtlama getirilmeli”
Henüz aşı olmamış kişiler için kamusal alanlarda kısıtlamalar getirilmesi gerektiğini belirten Ömeroğlu, “Devlet aşıyı etkin biçimde toplumla buluşturduktan sonra hâlâ aşı yaptırmayanların toplum sağlığını tehlikeye atma hakları yoktur. Sadece okullarda, şehirlerarası seyahatlerde, konser ve benzeri etkinliklerde değil, insanların toplu halde bulunduğu bütün ortamlarda aşısız insanların bulunması kısıtlanmalıdır” dedi.
“Yüz yüze eğitime geçmeden bütün tedbirler alınmalıdır”
Yüz yüze eğitimin devam edebilmesi için maske, dezenfektan, sıvı sabun, kağıt havlu olmak üzere kişisel hijyen malzemelerinin ücretsiz ve yeterli miktarda temin edilmesi gerektiğini vurgulayan Ömeroğlu, “Okullar yüz yüze eğitime geçmeden bütün tedbirlerin eksiksiz olarak alınmalıdır. Gerekli tedbirlerin alınmaması halinde yaşanacak sağlık sorunlarının tek sorumlusu Milli Eğitim ve Sağlık bakanlıkları başta olmak üzere siyasi iktidar olacaktır” diye konuştu.
İTO’dan beş acil tedbir talebi
İTO, artan vaka ve hastaneye yatış oranlarının önlenebilmesi için ivedilikle alınması gereken önlemleri şöyle sıraladı:
- Aşılama hızla yaygınlaştırılmalıdır.
- Henüz aşı olmayanlara birebir ulaşılmalıdır.
- Aşılanma bireysel tercih değil toplumsal sorumluluktur.
- Aşısızlara kamusal alanda kısıtlamalar getirilmelidir.
- Okulların açılması ve eğitimin sürdürülebilmesi için bütün tedbirler eksiksiz alınmalıdır.
