Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Ekonomi Tıkırında (134): İpin ucu

Türkiye’nin resmi kurumlarının verileri bile ekonominin gidişatı hakkında iyi şeyler söylemezken, iktidar, hükümetin başı ve hükümet üyeleri bambaşka şeyler anlatıyor. Ekonomi Tıkırında’nın 134. yayınında gelişmeleri analiz eden Sedat Pişirici, ipin ucunun kaçtığı görüşünde.

Türkiye’de, Odalar ve Borsalar Birliği bünyesinde 12 tane sanayi odası var. Türkiye’de, Odalar ve Borsalar Birliği bünyesinde 182 tane ticaret ve sanayi odası var. Türkiye’de bir tane Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği var. Türkiye’de bir tane Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği var. Türkiye’nin Adnan Menderes başbakanlığındaki 23. hükümetinden bu yana, 1957’den beri, tam 64 yıldır adıyla sanıyla bir “sanayi bakanlığı” var. Ama Türkiye sanayileşmiş, sanayileşebilmiş bir ülke değil.

AKP Genel Başkanı ve 12. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, cumartesi günü, kısa adı MÜSİAD olan Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği’nin 26 olağan genel kurulunda gayet isabetle ifade ettikleri gibi, “Şöyle bir geriye dönüp baktığımızda millet olarak Batı’nın bugünkü güvenlik ve refah seviyesinin temelini oluşturan Sanayi Devrimi’ni kaçırdığımızı görüyoruz”. Görüyoruz da 19 yıldır gereğini yapıyor muyuz?

Türkiye İstatistik Kurumu geçen cuma Temmuz 2021 itibarı ile işsizlik verilerini açıkladı. İşsiz sayısı 3 milyon 902 bin kişi, işsizlik oranı %12. Genç işsizlerin oranı %23,1, atıl işgücü oranı %23,6. Temmuz 2021’de istihdam edilenlerin sayısı hazirana göre tarımda 17 bin kişi, hizmet sektöründe 454 bin kişi artmış. Ama inşaat sektöründe 60 bin, 

sanayide 287 bin kişi azalmış. Artanı azalanı toplayıp çıkarınca görüyoruz ki memlekette istihdam edilenlerin %6’sı inşaat, %17,2’si tarım, %20,7’si sanayi, %56,2’si hizmet sektöründe çalışıyor.

Çalışan sayısının bir ayda 287 bin kişi azaldığı, memlekette istihdam edilen her beş kişiden birinin çalıştığı sanayide üretim, temmuz ayında, hazirana göre %4,2 gerilemiş. Temmuz 2021’de sanayi üretimi yıllık %8,7 oranında artmış ama aylık olarak %4,2 oranında azalmış. Sanayi üretimi Nisan 2020’de yıllık %31,4 oranında gerileme ile dibe vurmuş, oradan yukarı çıkmaya çabalıyordu. Son 13 aydır da üretim artıyordu. Ama 14. ayda, üretim geriledi. 

Bu gerilemede en büyük pay, haziran ayına göre %5 azalan imalat sanayi üretimi. İğneden ipliğe, gıdadan mobilyaya, makine-teçhizattan otomotive pek çok alandaki üretimi kapsayan imalat sanayiinde üretim, %5 gerilemiş. Sanayi üretimi verilerindeki bir çarpıcı gösterge ise yüksek teknoloji üretimindeki aylık %22,4, yıllık %8,1 oranındaki gerileme. Yine makine-teçhizat ve benzeri sermaye malı üretiminin de aylık %11,6, yıllık %2,5 gerilediği görülüyor. Temmuzda beyaz eşya, kahverengi eşya, elektronik ürünler, otomobil ve benzeri dayanıklı tüketim malı üretiminde de hazirana göre %7,3 oranında gerileme söz konusu. Sanayideki durumun iç açıcı olmadığını, yine bugün TÜİK tarafından açıklanan ciro verileri de gösteriyor ki Temmuz 2021’de sanayi sektörünün cirosu, haziran ayına göre %1,8 oranında azalmış.

Sanayide manzara buyken, sanayi devriminin kaçırıldığı da isabetle tespit edilmişken, bu manzara karşısında bu tespitten hareket edilecek olsa ne yapmak gerekir? Erdoğan’ın, Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği genel kurulunda, 19 yıllık iktidarının sonunda bu sorunun cevabını vermesi beklenirdi değil mi? Ama vermedi. Erdoğan yine ve her zamanki gibi bu kez ortam sanayici olduğu için sanayicileri kutuplaştırmayı seçti, yine ve her zamanki gibi dış güçleri düşmanca yaklaşımından, nasıl da önlerinin kesildiğinden dem vurdu, iktidarındaki 19 yılda sanayileşememiş olmanın faturasını hem Batı’ya hem de iç ve dış düşmanlara kesti.

Girin AKP’nin web sitesine, parti programında “sanayi” başlıklı bir bölüm göremezsiniz, çünkü yok. Girin cumhurbaşkanlığı web sitesine, cumhurbaşkanılığı hükümet sisteminin ilk hükümeti olan Recep Tayyip Erdoğan hükümetinin programını bulamazsınız, çünkü yok. Bu hükümetin Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın web sitesine girerseniz orada “2023 Sanayi Ve Teknoloji Stratejisi” belgesini görürsünüz. Açın okuyun, içinde “milli teknoloji hamlesi” hamaseti dışında herhangi bir strateji yok.

MÜSİAD genel kurulunda “geçmişin gerçekçi muhasebesini yapmadan geleceğe sağlam adımlar atmanın mümkün olmadığını” belirten Erdoğan, lafı oradan alıp Türkiye’nin sanayi devrimini kaçırdığına bağlayarak, sorumluluğu bir gizli öznenin sırtına yıkıyor ama geçmişin gerçekçi muhasebesi yapılacak olursa, yevmiye defterinde Necmettin Erbakanlı sayfalara gitmek gerekiyor. O sayfalarda da Milliyetçi Cephe hükümetlerinin başbakan yardımcısı, Milli Selamet Partisi Genel Başkanı, makine mühendisi, motor profesörü Necmettin Erbakan’ın “ağır sanayi hamlesi” diye diye sağda solda attığı siyasi temeller görülüyor. O temeller öyle temeller ki dönemin CHP Erzincan Senatörü Niyazi Ünsal, Erbakan’ın Erzincan’da attığı temeli söküp arabasının bagajına yükleyerek TBMM önüne getirebiliyor.

Erdoğan MÜSİAD genel kurulunda “lafla peynir gemisi yürümez” demiş. Çok doğru demiş. Sanayi stratejisi olmadan, ülkede geliştirilecek sınai sektörlere karar vermeden, bu kararlara göre altyapı kurmadan, iyi yetişmiş, eğitimli, gerekli ve yeterli insan kaynağını temin etmeden, sınai faaliyete uygun teknoloji geliştirmeden sanayileşilmiyor.

Sanayileşemediğin, makine üretecek makine imal edemediğin, sınai mamul ihraç edemediğinde de cari dengen temmuzda 683 milyon dolar açık veriyor, ocak-temmuz cari açığın 13 milyar 700 milyon dolara vuruyor. Yani yurtdışına sattığından elde ettiğin gelir yurtdışından aldığına ödediğin parayı karşılamıyor, yılın ilk yedi ayında 13 milyar 700 milyon dolar içeri giriyorsun, bu parayı bulabilmek için de ha babam borçlanıyorsun, o borç için tonla faiz ödüyorsun. 

Ondan sonra da faiz hassasiyeti olan seçmene dönüp “Faiz sebep enflasyon netice” diyorsun. Komedi bununla kalsa iyi. Hayat pahalılığı almış başını gitmiş. Kilolar grama, düzineler taneye gerilemiş. Çarşıda, pazarda, manavda, kasapta vatandaş ve esnaf meydan muharebesi veriyor. Erdoğan hükümetinin Ticaret Bakanlığı bu sabah web sitesinden, “üreticiden tüketiciye tedarik kanallarının takip edilmesi, kayıt dışı işlemlerin tespiti, tarımsal ürün piyasalarında gerçekleşen aşırı fiyat artış iddialarını soruşturmak üzere bugün dokuz büyükşehirdeki 10 toptancı halinde eş zamanlı denetimler gerçekleştirileceğini” duyuruyor.

Ticaret Bakanlığı, 

bugün denetime çıkacağını, 

denetimden önce, 

denetleyeceği yerlere

duyuruyor.

Necmettin Erbakan’ın öğrencisi Recep Tayyip Erdoğan bulduğu her fırsatta vatandaşa “Allah’ın ipine sarılmayı” öğütlüyor ama ipin ucu kaçmış görünüyor. 

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.