Türkiye’deki ilk koronavirüs vakasının 11 Mart 2020 tarihinde tespit edildiği açıklanırken, ilk ölüm ise 17 Mart 2020’de meydana geldi. Yaklaşık bir buçuk sene içinde resmi verilere göre 59 bin 886 insan koronavirüs nedeniyle hayatını kaybetti. Türkiye’nin koronavirüs salgınını hem vaka hem de ölüm açısından en ağır geçirdiği dönem ise bu yılın nisan ayı oldu. Yaklaşık bir yıldır her ay binden fazla insan koronavirüs nedeniyle hayatını kaybederken, 19 Ağustos’tan beri her gün 200’den fazla insan vefat etti. İçinde bulunduğumuz eylül ayı ise salgının başından beri günlük ortalama en fazla can kaybının yaşandığı ikinci ay.
Nisan ayında vefat sayıları yaklaşık dört kat arttı
Salgın boyunca alınan tedbirlere, kapanma kararlarına ve aşılama sürecine geçilmesine bağlı olarak ölüm ve vaka sayılarında ciddi değişimler yaşandı. Geçen sene ekim ve kasım aylarında vaka ve ölüm sayılarındaki dramatik artışın ardından 30 Kasım 2020 tarihinde yeniden birtakım kısıtlamalara gidilmiş ve 65 yaş üzeri vatandaşların toplu taşıma kullanması yasaklanmıştı. Ancak önceki dönemde yaşanan vaka artışlarından dolayı aralık ayında ilk kez günlük ölüm sayısı 200’ün üzerinde çıkmıştı. 2021 yılının Ocak ve Şubat aylarındaki gerilemenin ardından mart sonunda ölüm sayıları yeniden 100’ü aştı. Vefat sayıları arasındaki en büyük artış da mart ayından nisan ayına geçerken yaşandı. Mart ayında 2 bin 986 vefat meydana gelirken nisan ayındaki toplam ölüm sayısı 8 bin 594’ü buldu.
18 Nisan – 6 Mayıs arası her gün 300’den fazla insan vefat etti
18 Nisan’da 300’ün üzerine çıkan günlük ölüm sayısı 6 Mayıs’a kadar 300’ün üzerinde devam etti. Nisan ayının sonunda Türkiye’de ilk kez tam kapanma uygulamasına gidildi. 29 Nisan ile 17 Mayıs arasında tam kapanmaya gidilmesinin ardından haziran ayında ölüm sayıları düştü. 40 binin üzeride seyreden günlük vaka sayıları tam kapanmanın ardından 10 binin altına düşerken günlük ölüm sayıları ise haziran başıyla beraber 100’ün altına indi.
19 Ağustos’tan beri her gün 200’den fazla insan hayatını kaybetti
Türkiye’de uzun zamandır yürürlükte olan sokağa çıkma yasakları 1 Temmuz günü kaldırıldı. Normalleşme süreci için önemli bir adım atılırken, temmuz ayının son haftasındaki Kurban Bayramı tatiliyle beraber günlük vaka sayıları ciddi ölçüde artmaya başladı. Günlük ölüm sayıları ağustos ayında yeniden 100’ün üzerine çıktı ve 19 Ağustos’tan beri her gün 200’den fazla insan koronavirüs nedeniyle hayatını kaybetti.
Geçen seneye göre ölüm sayıları yaklaşık dört kat arttı
Salgında resmi verilere göre bu yıl, geçen seneye kıyasla daha fazla can kaybı yaşandı. Geçen yılın aynı dönemiyle kıyaslandığında 2021 yılının son beş ayında toplam ölüm sayısı yaklaşık dört kat arttı.
2021 yılında şu ana kadar 39 bin 5 kişi hayatını kaybetti
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
2021 senesinde şu ana kadar 39 bin 5 vatandaş koronavirüs nedeniyle hayatını kaybetti. İçinde bulunduğumuz eylül ayı ise günlük ölüm sayılarının en yüksek seyrettiği aylardan biri. Şu ana kadar eylül ayında her gün ortalama 265 insan vefat etti. Daha önce sadece bu yılın nisan ayındaki günlük ölüm ortalaması, eylül ayından daha yüksekti.
Fahrettin Koca: “Hayatını kaybedenlerin yüzde 90’ı eksik aşılı ya da aşısız”
Türkiye’de yaygın aşılamaya geçilmesine ve toplumun yaklaşık yarısının iki doz aşı yaptırmasına rağmen ölüm sayılarının neden yüksek olduğunu Sağlık Bakanı Fahrettin Koca da değerlendirmişti. Daha hızlı yayılan Delta varyantının toplumda baskın hale geldiğini ve bunun da virüs yükünü artırdığını belirten Koca, tedbirlere de eskisi kadar uyulmadığına dikkat çekerken vefat eden kişiler arasındaki “tam aşılı” ve aşısız ayrımını vurgulamıştı.
Vefat eden vatandaşların yüzde 10’a yakınının tam aşılı olduğunu belirten Koca, hayatını kaybedenlerin yüzde 90’ının ya hiç aşı olmadığını ya da eksik aşılı olduğunu söylemişti. Bakan Koca aynı zamanda hastanede yatanların yüzde 90’ının, aktif vakaların ise yüzde 82’sinin eksik aşılı ya da aşısız kişiler olduğunu açıklamıştı.
