Özel Hastaneler Tüzüğü’nün yürürlükten kaldırılmasına ilişkin cumhurbaşkanı kararı ile Radyoloji Radyom ve Elektrikle Tedavi Müesseseleri Hakkında Nizamname yürürlükten kaldırılmıştı. Çalışma ortamı sebebiyle doğrudan ya da dolaylı olarak radyasyona maruz bırakılan sağlık çalışanları ise bu duruma tepkili.
Radyoloji hekimlerinin karşı karşıya olduğu sorunları Medyascope’a anlatan Türk Radyoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Tuncay Hazırolan ” Haklarımızı koruyan kanun duruyor fakat tüzük kaldırıldığı için bazı hastaneler keyfe keder olarak haklarımızı koruyan kanunu uygulamayı bıraktı. Bakanlığın radyasyon dozuna maruz bırakılma durumuna göre karar almasını da doğru bulmuyoruz” dedi.
Kararın iptali için Radyoloji Onkolojisi Derneği, Türkiye Nükleer Tıp Derneği ve radyoloji alanına ilişkin sağlık dernekleriyle birlikte Danıştay’a başvurduklarını belirten Hazırolan, kanunda gerekli düzenlemeler yapılmadan ilgili tüzüğün kaldırılmasının yol açtığı sorunları şöyle anlattı:
“Her hastanede farklı uygulama söz konusu”
“Radyoloji bölümünde çalışan sağlık çalışanları için yeni yönetmelik yapılacağı söylendi. Kanun geçerli olmasına rağmen haziran ayında (24 Haziran) kaldırılan yönetmelikle birlikte her hastanede farklı uygulamalar söz konusu oldu. Şöyle ikili bir durum oluştu. Haklarımızı koruyan kanun duruyo fakat tüzük kaldırıldığı için bazı hastaneler keyfe keder olarak haklarımızı koruyan kanunu uygulamayı bıraktı. Her hastanede farklı uygulamalarla karşılaşılıyor çünkü Sağlık Bakanlığı’nın ‘Şöyle yapın’ gibi kesin söylediği bir durum yok. Biz ‘Kanun duruyor, onu uygulamanız gerekiyor’ diyoruz ama hastane yetkilileri bunu farklı biçimde yönetebiliyor. Özellik özel sektörde, süresiz çalıştırılma ortamı söz konusu. Normalde yedi saat çalışmamız gerekiyor fakat bu süre uzatılıyor. Yönetmeliğin kaldırılmasından dolayı insanları daha fazla çalıştırmaya başlayan bazı merkezlerde radyasyona bağlı olabilecek patolojilerin oluşma ihtimali çok daha artacaktır.”
“Radyasyondan tüm çalışanlar etkileniyor fakat bakanlık belli doz alanların fiili hakları için karar almaya çalışıyor”
Sağlık Bakanlığı’nın planladığı yeni yönetmelikle, doğrudan radyasyon bölümünde çalışan hekim ile çalışmayan hekim arasında fark yaratmaya çalışıldığını söyleyen Hazırolan, şöyle devam etti: “Yani ne düzeyde radyasyon aldığımızı ölçerek buna bağlı olarak karar almak isteniyor. Gerçek şu ki çalıştığımız ortamda radyasyon hep var. Yani rapor yazdığım yerin hemen bitişiği anjiyo ya da ben hasta bakmak için tomografiye girip çıkıyorum. Doğrudan ışın kullanmasam bile ortamdan kaynaklanan radyasyona maruz kalıyorum. Bilimsel açıdan radyasyonu şu kadar alan hasta olur, bu kadar alan hasta olmaz diye bir şey yok Sağlık Bakanlığı sadece radyasyonda bilfiil çalışan ve bunların da belirli bir doz üzerinde radyasyon almış olduğu tespit edilenlerin fiili haklarının korunması üzerine bir karar almaya çalışıyor.”
“Fiili haklarımızın korunmasını istiyoruz”
Radyasyonla ilgili alanlarda çalışan sağlık çalışanlarının hangi branşta olursa olsun normalden daha fazla radyasyon aldığı için risk altında olduğunu söyleyen Hazırolan, “Bu sebeple mesai saati, radyasyon izni gibi fiili haklarımızın korunmasını istiyoruz” dedi ve radyasyonun etkilerini şöyle anlattı:
“Radyasyonun doza bağlı olan ve dozdan bağımsız olmak üzere çifte etkisi vardır. Biri deterministik etki, diğeri stokastik etki. Mesela sadece bir tane toraks akciğer grafisi çektirirseniz, sadece bir tanede bile çok düşük de olsa kansere yol açma ihtimali hep var. Bu deterministik etki. Stokastik etkiye göre ise uzun zaman aynı ortamda kalırsanız aldığınız radyasyon dozu arttıkça başta kanser olmak üzere farklı farklı hastalıklar ortaya çıkmaya başlar.”
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
