2022 yılı için 4 bin 250 lira olarak açıklanan asgari ücretin Türk Lirası’nda yaşanan değer kaybıyla ilk günden eridiğini söyleyen Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı eleştirerek “Yeni asgari ücret açıkladılar. Yüzde 50 zam verecek ya, toplantıyı Külliye’de yapıp bizzat açıklıyor. Birkaç ay sonra ‘Keşke bunu açıklamasaydım, nereden açıkladık’ diyecek. Çünkü biz o ‘4 bin 250 lira yaptık’ videosunu göstereceğiz. Bir de o günden sonra enflasyon nasıl seyretmiş, kur nereden nereye gelmiş, onu da göstereceğiz. Pişman olacak bunu kendi açıkladığına” dedi.
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, İstanbul’da partisinin Kadıköy İlçe Kongresi’nde konuştu. 2001 tarihinde yayımlanan “Faiz + Bahçeli = Gerilim” başlıklı bir gazete kupürünü gösteren Babacan, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi şöyle eleştirdi: “Formülü söylemişler. Gerilimin formülü çok açık. Sayın Erdoğan bu işi biliyor. Faizi de, Bahçeli’yi de aldı, ülkede gerilim ortamı tekrar dirildi. Ben Bahçeli’nin ismini krizlerle beraber andığımda kızıyor ama gerçekten krizlerin ortağı. Her kriz arşivinde ismi çıkıyor. Çeyrek yüzyıllık genel başkanlık kariyerine ülkenin en büyük krizlerini sığdırmayı başardı. Çözümlerin, refahın, özgürlüğün hiçbirinde adı yok. Nerede kriz, orada Bahçeli. Hani mağazaların üzerinde yazar ya ‘şu tarihten beri bilmem neyin adresi’ diye. Sayın Bahçeli de bu konuda gerçekten marka. 99’dan beri krizlerin adresi Bahçeli.”
“Reis dedikleri, kabile devletinin reisi”
Ayrıca 10 Ağustos 1970 tarihli Cumhuriyet gazetesinin “Bakanlar Kurulu kararı açıklandı: Devalüasyon” manşetini de ekrana yansıtan Babacan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bakanlar Kurulu’ diyor. Adı değişti, kabine oldu. Kabine, cumhurbaşkanını sağında solunda talimatını yerine getiren emir erleri demek. Kabine kelimesi yerine kabile kelimesi daha doğru. Merkez Bankası’nın alacağı kararı ilgili bakanın ağabeyi açıklıyor. Bunlar kabilelerde olan şeyler. Reis dedikleri de şu anda maalesef kabile devletinin reisi.”
“Türkiye’yi yönetmeyi oyun sanıyor”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Türkiye’yi yönetmeyi oyun sandığını söyleyen Babacan, “Sims isimli bir oyun var. Oyun şöyle: Kurgusal bir mahallede sanal insanları yönetiyorsunuz. Oradaki karakterlerin tüm aktivitelerine karar veriyorsunuz. Kariyerlerine, kıyafetlerine kadar kendiniz tanımlıyorsunuz. Erdoğan koskoca Türkiye’yi Sims oyunu sanıyor” diye konuştu.
“Asgari ücreti açıkladığına pişman olacak”
2022 yılı için 4 bin 250 lira olarak belirlenen asgari ücretin Türk Lirası’nda yaşanan değer kaybıyla daha ilk günden eridiğini belirten Babacan, şöyle devam etti:
“Artık Türkiye kronik yüksek enflasyon dönemine girdi. Açıklanan asgari ücret işçilerin eline 45 gün sonra geçecek. Ocak sonunda enflasyonun ne olacağını tahmin edene aşk olsun. Kur artınca bütün fiyatlar artacak. Bugün zam yaptıkları asgari ücret ilk günden eridi. Açıkladıkları asgari ücret geçmiş enflasyonu telafi etme çabası. Açıklanan asgari ücret Avrupa’nın en düşük asgari ücreti. Fakirleşiyoruz. Bulgarlar sınırda “Batan ülkenin malları” diyorlar. Geldiğimiz nokta bu. Bu zamlarla bu kurla asgari ücreti artırsan fayda etmez. Önemli olan enflasyonu düşürmek. Yeni asgari ücret açıkladılar. Yüzde 50 zam verecek ya, toplantıyı Külliye’de yapıp bizzat açıklıyor. Birkaç ay sonra ‘Keşke bunu açıklamasaydım, nereden açıkladık’ diyecek. Çünkü biz o ‘4250 lira yaptık’ videosunu göstereceğiz. Bir de o günden sonra enflasyon nasıl seyretmiş, kur nereden nereye gelmiş, onu da göstereceğiz. Pişman olacak bunu kendi açıkladığına.”
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
“‘Bütün dünyada kriz var’ diyerek vatandaşı aldatmayın”
Babacan konuşmasını şöyle sonlandırdı:
“‘Bütün dünyada kriz var’ diyorlar. Avrupa’da buna benzer bir kriz yaşayan ülke yok. G20 ülkeleri arasında buna benzer bir kriz yaşayan yok. Biz, Beştepe yapımı bir kriz yaşıyoruz. Ülkenin cumhurbaşkanının bizzat ateşe körükle gittiği bir krizi, bir yangını yaşıyoruz. Altında Erdoğan’ın imzasının olduğu bir kriz yaşıyoruz. Kimse ‘Dünyada kriz var’ diye vatandaşı aldatmasın. Yok böyle bir şey. Çok sevdikleri tanımla, bu krizin adı milli ve yerli kriz.”