Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Vakıf üniversitesi akademisyenlerinin “eşit işe eşit ücret” talebi: “Zam oranı yüzde 10 bile değil, öğle yemeği de elimizden alındı”

Vakıf üniversitelerinde çalışan öğretim görevlilerinin “eşit işe eşit ücret” talebi artarak devam ediyor. Yükseköğretim Kurulu (YÖK), 2020 yılında devlet üniversitesi ile vakıf üniversitesi öğretim görevlileri arasındaki maaş farkını kaldırmak için düzenlemeye gitse de pek çok vakıf üniversitesi bu karara uymadı ve yeni yılla birlikte devlet memurlarına yapılan zamların ardından, üniversiteler arasındaki maaş eşitsizliği daha da görünür hale geldi. 

Medyascope’a konuşan öğretim görevlileri, vakıf üniversitelerinde çalışan akademisyenlerle aynı unvana sahip devlet üniversitesi çalışanlarının özlük haklarının çok daha iyi olduğunu, maaşlar arasındaki farkın ise yeni yılla birlikte iyice arttığını ve bu mağduriyetlerini giderecek düzenlemenin uygulanmadığını anlattı. 

Karar Resmi Gazete’de yayımlanmıştı

Yükseköğretim Kurulu (YÖK), 2020 yılında aldığı bir kararla vakıf üniversiteleri ile devlet üniversitelerinde çalışan öğretim görevlileri arasındaki maaş farkını ortadan kaldıracak bir düzenlemeye gitmişti. 17 Nisan 2020 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren düzenlemede “Vakıf yükseköğretim kurumlarında çalışan öğretim elemanlarına, unvanlarına göre devlet yükseköğretim kurumlarında ödenen ücret tutarından az ücret verilemez” ifadelerine yer verilmişti.

Ancak uygulamada pek çok vakıf üniversitesi buna yanaşmadı. 2022 yılıyla birlikte devlet memurlarına yapılan zamların ardından devlet üniversitelerinde çalışan öğretim görevlilerinin maaşları yükselse de benzer bir iyileştirme vakıf kurumlarında çalışan akademisyenlere yapılmadı ve aradaki maaş farkı artmaya devam etti. Konuyu üniversite ve vakıf yönetimleriyle konuşan akademisyenlerin talepleri ise görmezden geliniyor.

“Öğle yemeği hakkımız elimizden alındı, zam oranı yüzde 10 bile değil”

Medyascope, bu soruna ilişkin İstanbul’daki farklı vakıf üniversitelerinde görev alan üç öğretim görevlisine ulaştı. Esenyurt Üniversitesi’nde çalışan bir öğretim görevlisi, üniversitedeki araştırma görevlisi maaşlarının 6 bin 500 TL’den 7 bin 500 TL’ye yükseltildiğini ancak ücretsiz öğle yemeği hakkının ellerinden alındığını söyledi. Yemekhanedeki öğle yemeği ücretinin 25 lira olduğunu belirten akademisyen, “Böyle düşününce yapılan zam oranı yüzde 10 bile değil. Yılbaşı zammı ise bize yansımadı, yalnızca asgari ücretten yapılan vergi indirimi miktarında bir artış oldu, o da 400 lira civarında” dedi. 

Eşitsizlik enflasyonla beraber yakıcı boyutlara ulaştı

Devlet üniversitesindeki araştırma görevlisi maaşlarının 10 bin lira civarında olduğunu belirten öğretim görevlisi, resmi verilere göre yüzde 36’lık enflasyona karşın kendilerine sadece yüzde 10 zam yapıldığını hatırlatarak, maaşlardaki eşitsizliğin enflasyonla birlikte çok daha yakıcı hale geldiğini vurguladı.

“Hepimiz aynı gemideyiz”

Dönemlik toplantıda hem öğle yemeklerinin hem de maaş zamlarının gündeme geldiğini belirten akademisyen, bu soruları soranların alkışlandığını belirterek toplantıda yaşananları şöyle anlattı: “Mütevelli heyeti başkanı Orhan Özyurt tarafından verilen cevap temel olarak okulun bütçesinin geçen dönemde oldukça daraldığı ve zam yapılmayacağıydı. Tabii uzun süren cevabında ‘ekonomi, kıt kaynaklarla sınırsız ihtiyaçların dengelenmesi işidir’ sözünden ‘hepimiz aynı gemideyiz’e kadar giden bir dizi tanıdık bahaneler de bulabilirdiniz. Sonrasında ise atanmış rektör Hayrettin Akkaya, akademisyenliğin ‘maddiyat’ değil ‘maneviyat’ işi olduğundan, kendisinin de araştırma görevliliği yaptığından fakat hiçbir zaman ‘isyankâr’ olmadığından bahsetti.”

Üniversitede geçen sene asgari ücretin belli bir miktar üzerinde maaş alan idari çalışanların maaşlarının ocak ayıyla birlikte asgari ücret seviyesine indiğini söyleyen öğretim görevlisi, “Üstelik üniversite yönetimi daha çok kâr etsin diye az sayıda istihdam edildikleri için iş yükleri oldukça fazla. Aynı şekilde okul, temizlik işçilerinin de sayısını en düşük seviyede tuttuğu için geçen döneme göre çok daha geniş bir alandan sorumlu hale geliyorlar” diye konuştu. 

Araştırma görevlileri arasındaki maaş farkı yaklaşık dört bin TL

İstanbul’daki bir başka özel üniversitede çalışan öğretim görevlisi ise görev yaptığı üniversitedeki araştırma görevlisi maaşıyla kendi üniversitesindeki araştırma görevlilerinin maaşları arasında yaklaşık dört bin TL’lik fark olduğunu söyledi.

“Sürekli eksik yatan maaşları konuşuyoruz”

Vakıf üniversitesinde görev yapanların büyük kısmının güvencesiz çalışmayı kanıksadığını belirten akademisyen sözlerini şöyle sürdürdü:

“Ücretin ne zaman ve ne kadar yatacağını tamamen o ay bankadan gelen ‘maaşınız yattı’ bildirimi ile öğreniyoruz. Akademik çalışmalarımıza, araştırmalarımıza ya da tezimize odaklanıp buradan temelli tartışmalar sürdürmemiz gerekirken biz sürekli ya eksik yatan ücretleri ya bize karşı sürdürülen hukuksuz uygulamaları, içinde bulunduğumuz yıpratıcı çalışma koşullarını konuşuyoruz. Bu koşullarda bilimsel bir bilgi üretmenin bir olanağı da yok.”

“Nişantaşı Üniversitesi’nde ‘pes’ denecek bir durumla karşı karşıyayız”

Okulun mütevelli heyetinin düzenlediği bir toplantıya katılmadığı için soruşturma açılan öğretim üyeleri olduğunu belirten akademisyen, Nişantaşı Üniversitesi’nde yöneticiler ile araştırma görevlilerinin ücretlerle ilgili son toplantısında yaşananlara da şöyle değindi: “Neredeyse memnuniyetsizliğin dillendirildiği her durumda ‘vatan hainliği’ ile suçlandığını söylüyor birçok öğretim üyesi ya da profesör meslektaşımız. Bu tehditler geniş toplantılarda alenen sarf edilmiş sözler. ‘Mobbingin ispatı zordur’ diye artık neredeyse deyimleşen bir ifade vardır. Biz artık Nişantaşı Üniversitesi’nin bu deyimi de ortadan kaldırma başarısı gösterecek bir performansta çalışanlarına yaklaştığını düşünüyoruz. Pes dedirtecek bir durumla karşı karşıyayız.”

“Memnun değilseniz size referans oluruz, çıkıp gidebilirsiniz”

Aldıkları maaşlarla geçinemediklerini, ulaşım için üniversite servislerine 2,75 TL ödediklerini hatırlatan ve en azından yemeklerinin karşılanmasını talep eden araştırma görevlilerine, üniversite yöneticilerinin “Arkadaşlar memnun değilseniz size referans da oluruz, çıkıp gidebilirsiniz” dediğini aktaran akademisyen sözlerine şöyle devam etti:

“Böyle bir üniversitede öğretim üyeleri nasıl nitelikli bir eğitim verebilir? Aynı toplantıda şu da söyleniyor çalışanlara, ‘Biz sizin ücretinizi yükseltmiyoruz ama YÖK de bizi denetlemeye geldiğinde herhangi bir yaptırımda bulunmuyor.’ Bu ifadeler de YÖK’ün vakıf üniversitelerinin bu hukuksuz uygulamalarına alan açtığını düşündürtüyor.”

“Birkaç vakıf üniversitesi hariç hiçbir kurum YÖK kararını uygulamıyor”

“Eşit işe eşit ücret” talebinde bulunan vakıf üniversitesi çalışanlarının bir kısmı Vakıf Üniversiteleri Dayanışma Meclisi (VÜDAM) çatısı altında bir araya geliyor. Meclisin kurucuları arasında yer alan bir başka özel üniversite çalışanı öğretim görevlisi de maaşların serbest piyasaya bırakıldığı bir ortamda, YÖK’ün kararının kendilerini heyecanlandırdığını ancak bunun birkaç vakıf üniversitesi hariç hiçbir kurum tarafından uygulanmadığını söyledi.

“Hâlâ geçinmekte zorlanmak motivasyon düşürücü”

Maaşların brüt maaş üzerinden eşitlenmesinin de haksızlık olduğunu vurgulayan akademisyen, vakıf üniversitelerindeki maaş kesintilerinin daha yüksek olduğunu ve bunun da net maaşlarda yine farka yol açtığını aktardı. Vakıf üniversitelerinde bu koşullarda çalışanların yaşadığı maddi zorluklara da değinen akademisyen, “Devletteki akademisyenler yılda iki kez maaşlarına zam alırken biz yıllık sözleşme ile çalıştığımız için genelde eylül ayında maaş belirlenir ve tekrar zam yapılmaz. Ocak zammı yansıtılmadan temmuzda bir güncelleme yapıldı ama o da anında yansıtılmaz. Hâlâ geçinmekte zorlanmak motivasyon düşürücü. Verdiğiniz emeklerin karşılığını hâlâ alamıyorsunuz” dedi.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.