Ukraynalı ve Rus kadınlara yönelik savaşla gündeme gelen cinsiyetçi yorumlara tepki: “Şaka kisvesi altında tecavüz kültürünün beslenmesi endişe verici”

Haber: Özgecan Özgenç

Rusya’nın Ukrayna’ya askeri operasyon başlatmasıyla, Ukraynalı ve Rus kadınlarla ilgili, savaşan kadın asker figürünü öne çıkaran sosyal medyada paylaşımları ve şakaları tepkilere neden oldu. Cinsiyetçi söylemleri ve savaşın mülteciliğe zorladığı kadınları, İnsan Hakları Okulu (İHO) İdari Koordinatörü Elçin Aktoprak ve toplumsal cinsiyet eşitliği uzmanı Avukat Aslı Karataş ile konuştuk. Aktoprak ve Karataş, Türkiye’deki Suriyeli kadınların uzun süredir cinsel şiddet mağduru olduğu vurguladı. Aktoprak, “Kadının ganimetleştirilmesinin tipik örneği” derken Karataş, “Şaka kisvesi altında tecavüz kültürünün beslenmesi endişe verici” diye konuştu. 

Rusya ve Ukrayna arasındaki gerilimin sıcak savaşa dönmesiyle pek çok insan yaşadığı yeri terk etmek zorunda kaldı. Göçe zorlanan Ukraynalı kadınlar ve Rus kadın askerler ile ilgili yapılan cinsiyetçi ve ırkçı şakalar ise sosyal medyada tepkiyle karşılandı. İnsan Hakları Okulu (HO) İdari Koordinatörü Elçin Aktoprak ve toplumsal cinsiyet eşitliği uzmanı Av. Aslı Karataş, Suriyeli kadınların yıllardır maruz kaldığı cinsel şiddeti hatırlatarak yapılan yorumlara tepki gösterdi.

Elçin Aktoprak: “Bu söylemler kadının ganimetleştirilmesinin tipik bir örneği”

Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden (SBF) KHK ile ihraç edilen ve idari koordinatörlüğünü yürütmekte olduğu İHO’da milliyetçilik, azınlıklar ve barış üzerine dersler veren Elçin Aktoprak, cinsiyetçi ve ırkçı söylemlere şu sözlerle tepki gösterdi:

İHO İdari Koordinatörü Elçin Aktoprak

Savaşla birlikte kadının ‘ganimetleştirilmesi’nin tipik bir örneğiydi bu söylemler. Savaş coğrafyasında yaşayan kadınlara yönelik Türkiye’de erkek egemen söylemdeki ayrımcı dilin tipik bir dışavurumu. Suriyeli kadınların çok uzun zamandır bu zihniyetin mağdurları halinde olduklarını da unutmamak gerekir. Savaş zamanında yükselen milliyetçilik bir yandan çocuklar ve yaşlılarla birlikte kadını ‘korunması’ gereken statüsüne yerleştirirken, bir yandan ‘koruma’nın nasıl eril bir ‘sahip olma’ hali olarak karşımıza çıktığını bu örnekte de çok net görüyoruz.

Aslı Karataş: “Kadınların savaş ganimeti olarak görüldüğü Ortaçağ algısı değişmedi”

Sebuka, “Sen bu kadınların avukatı mısın?” mottosuyla yola çıkan, kurumlara toplumsal cinsiyet odaklı eğitim ve danışmanlık hizmetleri veren bir girişim. Girişimin kurucusu ve toplumsal cinsiyet eşitliği uzmanı Avukat Aslı Karataş “İnsanların şaka yapmak kisvesi altında tecavüz kültürünü beslemelerini ve şiddet faili olmalarını çok endişe verici buluyorum” dedi. Herkes için şiddet getiren savaşların kimi gruplar için çok daha acımasız olduğunu belirten Karataş, şunları söyledi:

Toplumsal cinsiyet eşitliği uzmanı Aslı Karataş

Savaşlar yüzyıllardır kadınlar için aynı zamanda cinsel şiddet ve tecavüz demek. Suriye’den kaçan kadınların göç yolunda tecavüze uğrayacakları korkusuyla doğum kontrol hapına başlamak gibi çarpıcı önlemlerle yola çıkmak zorunda kaldıklarını biliyoruz. Ülkeler erkekler tarafından korunan ‘anavatanlar’. İngilizce metinlerde işgal edilen ülkeler için ‘she’ zamirinin kullanıldığını görüyoruz. Kadınların savaş ganimeti olarak görüldüğü Ortaçağ algısı değişmiş değil. Savaşlar sonrası çeşitli ülkelere dağılan mültecilerin ucuz işgücü olmasının yanı sıra, kadınların seks kölesi olması tehdidi/tehlikesi hiç de dayanaksız değil.

Karataş: “Kadınların cinsel sömürüye açık hale geleceğine sevinmek şiddet söylemi”

Türkiye’de post-Sovyet ülkelerin yaşadıkları ekonomik krizin etkisiyle ortaya çıkan ve ‘beyaz kadın ticareti’ olarak lügatlere kazınan bir tarih olduğuna dikkat çeken Karataş, “Suriyeli mülteci kadınların da Türkiye’de erkeklerin nikahsız ikinci eşleri, kumaları olduklarını biliyoruz. Bu verilerden utanmamak, tam aksine bunları emsal alarak Ukraynalı kadınların da Türkiyeli erkeklerin cinsel sömürüsüne açık hale geleceğine sevinmek başlı başına bir şiddet söylemi” diye konuştu.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.