Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Dimitar Bechev, Politico’ya yazdı: “Türkiye, Rusya ile Ukrayna arasında bir taraf seçmesi için baskı altında”

Türkiye ve Doğu Avrupa politikaları üzerine çalışan uluslararası ilişkiler uzmanı Dimitar Bechev, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) merkezli POLITICO dergisinde kaleme aldığı yazısında Rusya’nın Ukrayna’ya saldırılarının Türkiye üzerine olası etkilerini inceledi. Bechev, “Ankara, Moskova ve Kiev arasında seçim yapmak için artan bir baskıyla karşı karşıya” dedi.

Aradan sadece bir hafta geçmesine rağmen, Rusya’nın Ukrayna’ya saldırılarının Avrupa’nın çehresini değiştirdiğine vurgu yapan Bechev, bu savaştan en çok etkilenen ülkelerden birinin Türkiye olduğunu yazdı.

Bechev, Ankara’nın bu zamana dek hem Moskova hem Kiev arasında yürüttüğü dengeleme politikasının, Batı’nın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin üzerindeki baskıyı artırdıkça sürdürmesinin çok zor hale geldiğini kaydetti:

“Türkiye, NATO’nun bir parçası ve sonunda bir taraf seçmek için büyük baskı altında.”

Bechev, Türkiye’nin doğalgaz ihtiyacının yaklaşık üçte birini Rusya’dan karşıladığını, Putin ile Erdoğan’ın sık sık rekabet etseler de bazı bölgelerde ortak operasyonlar düzenlediklerini, 2019’da Ankara’nın Rusya’dan S-400 hava savunma sistemlerini tedarik etmesiyle bu durumun Türkiye-ABD ilişkilerini derinden etkilediğini de vurguladı.

Diğer yandan Ankara’nın Kiev ile yoğun bir ticaret hacmi olduğuna, iki ülke arasında özellikle savunma ve sanayi alanlarında işbirliğinin son zamanlarda giderek geliştiğine ve Kırım’ın ilhakının tanınmadığına dikkat çeken Bechev, analizinde, Ukrayna’ya satılan Türk yapımı Bayraktar TB2 SİHA’larının şu anda Rus birliklerine karşı kullanıldığı da hatırlattı.

Dimitar Bechev

Bechev, Türkiye’nin son zamanlarda Rusya’ya meydan okumak için birtakım adımlar attığını şu sözleriyle özetledi:

“Türkiye, Ukrayna’nın işgaline giden günlerde her iki yolu da denemeye çalışsa da Rusya’ya meydan okumak için bazı adımlar attı. İlk olarak, savaş durumunda 1936’da imzalanan Montrö Boğazlar Sözleşmesi’ndeki haklarından yararlanarak, İstanbul ve Çanakkale boğazlarını donanma gemilerine kapattığını açıkladı. Bu hamle ABD tarafından da olumlu karşılandı.”

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun çatışmayı “savaş” olarak nitelendirmesinin Rusya’nın “askeri bir operasyon” anlatısıyla çeliştiğine, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Rusya’nın bu harekâtını “kabul edilemez” olarak nitelendirmesine ve devlet televizyonu TRT’nin Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy’nin cesur liderliğini övmesinin hatırlatıldığı analizde Bechev, Türkiye’nin giderek Moskova’ya eleştirel bir tavır aldığı fakat Rusya’dan da vazgeçmediğini belirtti:

“Ankara’nın Batı’nın Rusya’ya uyguladığı ekonomik yaptırımlara destek olmadı. Türk hava sahasını Rus trafiğine kapatmadı ve Ukrayna’ya yeni silah ve malzeme sevkiyatı yapmadı.”

Bechev, Ankara’dan gelen söylemin Türkiye’nin NATO’nun sadık bir üyesi olduğu ama aynı zamanda da ulusal çıkarlarını gözetmesi gerektiği yönünde olduğunu yazdı. Bu durumun pratikte anlamının Ankara’nın Moskova ile Kiev arasında arabuluculuk yapma isteğinin halen devam ediyor olması olduğunu söyleyen Bechev, Zelenskiy’nin de müzakereler için İstanbul’u potansiyel bir yer olarak belirlediğini hatırlattı.

“Türkiye üzerinde yıkıcı bir etkisi olur”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın iki ülke arasında yaşanan gerilimi azaltmak için iyi bir nedeni olduğunu ve bu nedenin de ekonomik sebepler olduğunu vurgulayan Bechev, “Yaptırımlar Rus Rublesi’ni çökertti. Savaş da zaten Rusya ekonomisine zarar veriyor ve bu da turizm, inşaat ve tarım gibi alanlarda Rusya’ya bağlı Türkiye’yi de etkilemek zorunda. Enerji fiyatlarındaki artış Türkler üzerinde daha da yıkıcı bir etkiye sahip olacak” diye yazdı.

“Erdoğan’ın isteyeceği son şey”

Erdoğan’ın 2023’te seçimlere hazırlandığını ve bu süreçte ihtiyacı olan son şeyin ekonomik kriz ile birlikte bir savaş olduğunu yazan Bechev, yeni bir mülteci dalgası ihtimalinin de Erdoğan için korkutucu olabileceğini belirtti.

“Putin askeri bir zaferin peşinde”

Putin’in üstü kapalı olarak Batı’yı nükleer silah kullanmakla tehdit ettiğini, Rus kuvvetlerinin Ukrayna’da ikiye katlandığını ve Ruslar’ın Kiev’e doğru ilerlediğini belirten Bechev, “Putin ateşkes yerine askeri bir zaferin peşinde. Putin Kiev ele geçirildiğinde ancak Batı ile konuşmaya istekli olabilir. Ancak Erdoğan veya Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’dan değil, ABD Başkanı Joe Biden’dan bir telefon bekleyecek” dedi.

Bechev sözlerini şöyle sonlardırdı:

“Putin kazanabileceğini düşündüğü sürece Erdoğan’ın itidal çağrılarına kulak asmayacaktır.”

Kaynak: Politico

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.