Aleviler’in haber ajansı Pir Haber Ajansı’na (PİRHA) Hatay 1. Sulh Ceza Hâkimliği kararıyla hiçbir gerekçe gösterilmeden erişim engeli getirildi. Kararı Medyascope’a değerlendiren Pir Haber Yayın Yönetmeni Veli Haydar Güleç, “Bu kararda farklı bir durum olduğunu hissediyoruz. Belli ki ‘şikâyet’ var ya da birileri ‘şikâyeti’ organize ediyor. Diyanet’e ve zorunlu din kültürü derslerine ilişkin yaptığımız haberler, devleti rahatsız etti. Aleviler’in sesi kısılmaya çalışılıyor ama bu böyle gitmeyecek” diye konuştu.
Birçok yayın kuruluşunun kanun hükmünde kararnamelerle (KHK) kapatıldığı 15 Temmuz 2016 darbe girişimi sürecinde TV10 yayın kuruluşunun kapatılmasıyla kurulan Pir Haber Ajansı, 2016 yılından bugüne yayın yapıyor. Sesi bastırılmaya çalışılan toplumsal bir kesim olan Aleviler’in sesi olmak için böyle bir girişimde bulunduklarını dile getiren Yayın Yönetmeni Veli Haydar Güleç “Türkiye’de basın denilince bu tür yasakların kapınıza her an gelebilecek olması düşüncesi ilk akla gelen fikir. Devlet, kendi adına haber yaptıramayacağını düşündüğü bütün kesimlere yönelik baskı atmosferi oluşturmaya çalışıyor” dedi.
“Haber yapmaya devam edeceğiz”
Erişim engeli kararının Hatay 1. Sulh Ceza Hâkimliği’nin 08/03/2022 tarihli ve 2022/1028 sayılı kararıyla verildiğini söyleyen Güleç, PİRHA’ya ilk kez erişim engeli kararı geldiği bilgisini paylaşarak şöyle konuştu:
“Türkiye’de belli mahkemeler bu tarz gelişmelerde önemli roller oynuyor. Hatay Sulh Ceza Mahkemesi de bu tür kapatma davalarında epey ismi geçen bir mahkemeymiş. Gerekçesini bilmiyoruz, bize sunulmuş bir şey yok. Devletin bu tür haberlerle ilgili şikayet merkezi olarak bilinen servisini aradık fakat mesai saatleri dışında çalışmadıklarını söyleyip bilgi vermediler. Bu ülkede devletin rahatsız olacağı haberleri toplumla paylaşmanın çok meşakkatli bir iş olduğunu yıllardır deneyimliyoruz. Biz şunu söyledik: Objektif habercilik yapacağız fakat tarafız. Aleviler’den yana tarafız, Kürtler’den, kadınlardan, doğadan, emekçilerden ve hakları gaspedilen herkesten tarafız. Haber yapmaya okuyucularımıza ulaşmaya devam edeceğiz, elimizi geri çekmeyeceğiz.”
Diyanet ve zorunlu din dersleri
Karara hukuki olarak itiraz edip gerekçesini öğrenmeye çalışacaklarını dile getiren Güleç, “Yaptığımız haberler devleti rahatsız ediyor” diyerek haberlerini şöyle anlattı:
“Diyanet’in bu ülkede inançsal ayrımcılığın ta kendisi olduğunu, ülkenin sırtında bir kambur olduğunu ve Diyanet’in kaldırılması gerektiğini hep söyledik ve bununla ilgili haberler yaptık. Konuyla ilgili birçok kurumsal fikri haberleştirdik ve bu çok ciddi bir rahatsızlık yarattı. Zorunlu din derslerine karşı çok ciddi bir bariyer oluşturduk. Bu ülkede hiç kimsenin böyle bir ayrımcılığa maruz bırakılmaması gerektiğini söyledik. Devletin özellikle de kendini laik olarak tanımlayan bir devletin inançla ilgili çalışmaların dışında durması gerektiğini söyledik.”
Bilgi verilmedi
Kararın kendilerine herhangi bir bilgi verilmeden alındığına dikkat çeken Güleç, “Biliyorsunuz ki bu konularda daha önceden bilgi verilmesi gerekiyor. Bir haberle ilgili sorun, şikâyet varsa onun önce tarafımıza bildirilmesi gerekiyor. Daha önce bazı haberimizin kaldırılması yönünde talepler de geldi. Bize herhangi bir bilgi verilmeden böyle bir karar verilebilmesini yeni sosyal medya düzenlemesiyle ilgili olduğunu düşünüyoruz” diye konuştu.
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
Yaşanan süreci 1990’lı yıllarda basının maruz bırakıldığı sansür mekanizmasına benzeten Güleç “Tanık olduğumuz 90’lı yıllarda da savcılar karar alırdı ve gazetelerin köşe yazıları boş çıkardı. Şimdi de onun yerine erişim engelleri ile karşı karşıya bırakılıyoruz” dedi.
“Devlet Aleviler ile dirsek teması kurmaya çalışıyor”
Cemevlerinin son günlerde yüksek elektrik faturası tartışmaları üzerinden gündeme geldiğini hatırlatan Güleç, gelen tepki sonrası devletin cemevlerini konut statüsüne alarak sorunu geçiştirmeye çalıştığına dikkat çekti. Aleviler’in, varlıkları devlet tarafından inkâr edilen ve asimilasyona tabi tutulan kesimlerin başında geldiğini dile getiren Güleç, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Devlet son dönemde Aleviler ile dirsek teması kurmaya çalışıyordu. Yaklaşık bin 580 cemevini ziyaret ettiğini zaten AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da beyan etti ve ‘Bu cemevlerinin ihtiyaçlarını gidermeye çalışıyoruz’ dedi. Sorun cemevlerinin ibadethane olarak tanınmaması. Kimse devletten bir şey istemiyor aslında gölge etmeseler yetiyor. Diyanet diye bir kurum var, inançları yok sayarak kendi düşüncesini tüm topluma enjekte etmeye çalışıyor.”
