Avusturya Alevi Birlikleri Federasyonu, 13 yıldır süren hukuki mücadelesini kazandı. Nihai karara göre ilk defa bir ülkede, Alevilik “inanç” olarak tanındı. Konuyla ilgili Medyascope‘a konuşan Avusturya Alevi Birlikleri Federasyonu Onursal Başkanı Mehmet Ali Çankaya, “Dünyada ilk defa bir devlet Aleviliğin bir inanç olduğunu tanıdı. Alevi toplumu için çok önemli. Bundan sonra Avusturya’da diğer inançlara yaşamsal alanda hangi haklar tanınıyorsa, Alevi toplumuna da aynı haklar tanınacak” dedi.
Avusturya mahkemelerinde alınan karara göre Alevilik, Avusturya İslam Yasası çerçevesinde değil de
“kendine özgü bir inanç” olarak tanındı. 13 yıllık hukuki mücadeleyi başlatanlardan biri olan Avrupa Alevi Konfederasyonu Örgütlenme Sorumlusu ve Avusturya Alevi Birlikleri Federasyonu Onursal Başkanı Mehmet Ali Çankaya, kararı Medyascope‘a anlattı.
“’İslam Yasası’na girmiyoruz ve Avusturya dayatmasını kabul etmiyoruz’ dedik”
2007’de Avusturya Alevi Birlikleri Federasyonu olarak aldıkları kararla Avusturya makamlarına Alevi inancını tanıması için başvurduklarını belirten Çankaya, sözlerine şöyle devam etti:
“Avustuya’da Alevilik, İslam Yasası’yla tanınıyor. Türkiye’deki Cem Vakfı’nın taraftarları da ‘İslam-Alevi inanç topluluğu olarak başvurursak İslam Yasası’na göre bizi tanırlar’ diye düşündüler. Fakat biz kendine özgü Alevi inancı tanımlamasını istiyoruz. Bu yasayla tanıyacaksa Avusturya tanısın. Yoksa İslam Yasası’nın içine girmeyeceğiz’ dedik ve ayrıştık. Alevileri ayrıştıran aslında Türkiye Cumhuriyeti ve Avusturya devletinin kendi aralarındaki ilişkilerden kaynaklanıyor. Biz Aleviyiz, cemevlerinde nasıl ibadet ediyorsak aynı şekilde ibadetlerimize devam edeceğiz ve İslam Yasası’na girmiyoruz ve Avusturya dayatmasını kabul etmiyoruz’ dedik ve mahkeme sürecini başlattık.”
“Bizi ne kapatabildiler ne ibadetlerimizi engelleyebildiler”
Mahkeme sürecinin çok çetrefilli geçtiğini anlatan Çankaya, “Derneklerimizi kapatmak istediler. İçişleri Bakanlığı’ndan mektuplar geldi. İslam Yasası’ndaki Aleviliğe göre yaşamamız gerektiği, ibadetlerimizi yapamayacağımız, Pir Sultan’ın ve Hacı Bektaş’ın resmini asamayacağımız, matem ayı yapamayacağımız yönünde bir sürü yasak getirmeye çalıştılar. Biz de bu yasakları asla kabul etmedik. Bizi ne kapatabildiler ne ibadetlerimizi engelleyebildiler. Neden? Çünkü bizi sokaklardan çekemediler. Bakanlıkların önünde zorunlu İslam’a karşı mitingler, yürüyüşler yaptık. Mahkemelerimiz sürdü. 13 yıl içinde biz, iki mahkeme kazandık” dedi.
“Birinci derecede muhatap artık Alevilik olacak”
Bu kazanımın Alevi toplumu için çok önemli olduğunu söyleyen Çankaya, şöyle devam etti: “Bundan sonra Avusturya’da diğer inançlara yaşamsal alanda hangi haklar tanınıyorsa, Alevi toplumuna da aynı haklar tanınacak. Yani diğer semavi inançlarının yanında olmayacak. Zaten bugüne kadar semavi inançlar bizi yönetti ve kendileri istediği gibi olmamızı istedi. Biz bunu reddettik ve mücadelemizi verdik, böyle bir kazanım elde ettik. Avusturya’da İslam Yasası’nın içerisinde olsaydık muhatap birinci derece İslam inancı olacaktı. İslam inancı altında bir mezhep olacaktık. Şimdi ise başında İslam var. Bunu hiçbir zaman silemezler. Fakat birinci derecede muhatap artık Alevilik olacak.”
“Dünyada ilk defa bir devlet Aleviliğin bir inanç olduğunu tanıdı”
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
Avusturya’daki bu kazanımın dünyada bir ilk olduğuna dikkat çeken Çankaya, “Avrupa’da Alevi inancı tanındı ama diğer ülkelerde eyalet bazında tanındı. Almanya’da bile altı-yedi bölgede tanındı. Dünyada ilk defa bir devlet kendi ülkesi genelinde Aleviliğin bir inanç olduğunu tanıdı. Böylece bu kazanımla Avusturya’nın tüm makamları Alevileri kabul etmiş anlamına geliyor. Fakat diğer yandan ‘Acaba Türkiye Cumhuriyeti’nin devleti bize ne eder? Biz nasıl bu işin içinden çıkacağız?’ diye düşünseler de elbette ki bir yarar sağlayamayacaktır” dedi.
“Biz artık Avusturyalı Alevileriz”
Kendilerini artık “Avusturyalı Aleviler” olarak tanımladıklarına dikkat çeken Çankaya, neden böyle düşündüğünü şöyle açıkladı:
“Biz artık Avusturyalı Alevileriz. Benim çocuklarım ve torunlarım burada doğdu. Hatta Avrupa’daki Alevilerin ortak dili şimdiye kadar Türkçe’ydi. Ama artık ortak dilimiz ne olacağını bile tartışmaya başlattık. Çünkü Hollanda, Almanya, İngiltere, Danimarka’daki bileşenlerimizle bir araya geldiğimizde çocuklarımız, gençlerimiz birbirlerini anlayamıyorlar. Ortak dil ya İngilizce olacak ya da o çocuklara Türkçe öğreteceğiz.”
