Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan bugün (5 Mayıs), Atatürk Orman Çiftliği’nde yapılan Cumhurbaşkanlığı Sarayı’na ilişkin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) yaptıkları başvuruya dair açıklamalarda bulundu. AİHM’in nisan ayının son haftasında yargılanma sürecini başlatacağını ancak mahkeme sürecinden önce tarafların müzakere masasına oturması gerektiğini söylediğini aktaran Candan, “İktidarla müzakereye açığız ancak şartlarımız var” dedi.
Tezcan Karakuş Candan, Atatürk Orman Çiftliği’nin (AOÇ) kurulduğu günden bu yana “talan” edildiğini belirterek, “AOÇ, kurulduğu günden bu yana sürekli talan edildi. Birinci büyük talanını Demokrat Parti döneminde yaşadı, ikinci büyük talanını ise Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) döneminde tahsis ve kiralamalar ile yaşadı. Bu noktada Mimarlar Odası Ankara Şube ve diğer meslek örgütleri ile imar planlarına yönelik davalar açtık” dedi.
“Bütün yargı yolları tükendiği için AİHM’e başvuruda bulunduk”
AOÇ’de 2014 yılında inşaatına başlanan o dönemki adıyla “Başbakanlık hizmet binası” hakkında Mimarlar Odası Ankara Şubesi ve çeşitli meslek örgütleri yürütmenin durdurulması talebiyle davalar açmıştı. Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu, Mimarlar Odası’nın açtığı dava sonucunda AOÇ’de inşa edilen Başbakanlık hizmet binası için çıkarılan 1700 sayılı ilke kararının yürütmesini durdurmuştu. Yürütmeyi durdurma kararının uygulanmadığını ve “yargı yollarının kapandığını” aktaran Mimarlar Odası Ankara Şubesi Başkanı Tezcan Karakuş Candan, “Bu kararı uygulamadılar ve dönemin başbakanı, ‘Hukuka uymayacağım, bu binayı bitireceğim ve oturacağım. Gücünüz yetiyorsa gelin ve yıkın’ demişti. Yürütmeyi durdurma kararı uygulanmadığı için Ankara Barosu ve meslek örgütleriyle birlikte adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine dair Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) başvuruda bulunduk. AYM, bir mağduriyet olmadığı için başvurumuzu kabul edilemez buldu. Mimarlar Odası Ankara Şube olarak bütün yargı süreçleri tükendiği için 15 Eylül 2015 tarihinde AİHM’e başvuruda bulunduk” diye konuştu.
Diğer yandan Mimarlar Odası Ankara Şubesi, 2014 yılında AOÇ’de yapılan Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın maliyetinin açıklanması için Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığı’na (TOKİ), başvuruda bulunmuştu. Bu başvuru üzerine TOKİ, “Açıklanırsa ülke ekonomisi zarar görür” karşılığını vermiş ve sarayın maliyetini açıklamamıştı.
“AOÇ’nin şartlı bağış ve vasiyetine uygun hale getirilmesine ilişkin mücadelemize devam edeceğiz”
2015 yılında yapılan başvurudan bir yıl sonra AİHM’in, Mimarlar Odası Ankara Şubesinin başvurusunu kabul edilebilir olduğunu açıkladığını aktaran Candan, başvurudan yedi yıl sonra AİHM’in, AOÇ’de koruma amaçlı imar planının yürütmesini durdurma kararının uygulanmaması ve adil yargılanma hakkının ihlaline ilişkin yargılama sürecinin başlatılacağını ancak yargılama sürecinden önce tarafların müzakere etmesi gerektiğini açıkladığını söyledi. Candan sözlerini şöyle sürdürdü:
“AİHM, yargılama süreci başlamadan iktidarla müzakere masasına oturmamızı önerdi. AOÇ’de çok büyük bir talan yaşandı ve kaçak saray inşa edildi. AOÇ’nin şartlı bağış ve vasiyetine uygun hale getirilmesine ilişkin mücadelemize devam edeceğiz. Dolayısıyla iktidarla müzakereye de hazırız. Tabii bu müzakerede bizim de şartlarımız var. Müzakere sürecinde de meslek örgütlerinden önerilerini bekliyoruz, böylelikle elimiz daha güçlü olur. Biz başaracağız, adil yargılanma hakkının bir hak olduğunu her zaman söyleyeceğiz.”
AİHM’in 22 Temmuz’a kadar müzakerelerin tamamlanması gerektiğini bildirdiğini, iktidarın müzakereyi kabul etmemesi halinde hükümetin savunmasının alınacağını belirten Candan, “AİHM, 22 Temmuz tarihine kadar müzakere sürecini tamamlayın dedi. Müzakere yapılmazsa yargılama süreci başlatılacak” dedi.
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
