Medyascope’un geçim sıkıntısını ve işsizliğin yansımalarını ele aldığı “Geçim Derdi” haber serisinin yedinci bölümünün konuğu lokanta işletmecisi Zafer Arslan’dı.
Arslan 10 yılı aşkın süredir İstanbul-Ataşehir’de lokanta işletiyor.
Arslan, son bir yıldır işlerinin her geçen gün eksiye doğru gittiğini söyledi.
Doların hızlı artışı ve enflasyonun yükselmesinden dolayı hesaplarının bozulduğunu belirten Arslan, “Koronavirüs salgınından itibaren gelir ve gider dengelendi. Şu an kâr etmiyoruz. Şu an sadece ayakta kalmaya, dükkanı kapatmamaya çalışıyoruz” dedi.
“İnsanlar iki gün dışarıda yiyor, üç gün evden getiriyor”
Aldıkları malzemelerin fiyatlarının artmasından dolayı kendilerinin de zam yapmak zorunda kaldıklarını belirten Arslan, “Bizim de bir dengemiz var. Her şeye zam gelince biz de artırıyoruz. Ama bu sefer de 300 kişiye hizmet verirken 150’ye düşüyor. Sonra 100’e düşüyor ve çok dengesizleşiyor. Yani insanlar yemek zorunda aslında ama yememeyi tercih eden çok fazla insan var. Önceden dükkana tanıdıklar geliyordu. Ama artık farklı farklı yüzler geliyor. Bu da şu anlama geliyor artık insanlar haftanın beş gününden iki gününde dışarıda yemek yiyor. Üç gün evden getiriyor” diye konuştu.
“İnsanlar tek çorbayla öğününü geçiriyor”
Arslan, “Eskiden tek çorba içen müşterimiz azdı. Şu an bayağı çoğaldı. İnsanlar tek çorbayla öğününü geçiriyor” dedi.
“Toptan alışveriş yapamıyoruz”
Yemek malzemelerini alırken zorlandıklarını belirten Arslan şunları söyledi: “Her şeyin maliyeti o kadar yükseldiği için toptan alışverişe gidemiyoruz. Toptan alışveriş için yüklü bir meblağ gerekiyor. Toptan alışveriş yerine artık günübirlik alışveriş yapıyoruz dükkana. Marketlerde halk günü kovalıyoruz. Pazarlarda indirim var mı diye haberleşiyoruz kendi aramızda. Bir işletme halk gününü bekler mi? Eskiden toptancıdan haftalık-aylık alışverişimizi yapardık.”
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
“Kendi emek gücümüzü arttırmış durumdayız”
Üç yıldır tatile çıkamadığını söyleyen Arslan şöyle devam etti: “Hizmet sektöründe zaten tatil doğru düzgün yoktu. Ama kendimize ayırdığımız küçük zamanlar vardı. Artık o küçük zaman da maalesef ekonomik sıkıntıdan kaynaklı artık yok. Ekonomiden kaynaklı küçülmeye gidiyoruz. İki kişi çalışırken artık bu teke düştü. Kendi emek gücümüzü artırmış durumdayız. Yemek hazırlayıp sonra da dağıtıma çıkabiliyoruz. Başka türlü ayakta kalma şansımız yok.”
“İflas bayrağını çekebiliriz”
Geleceğe dair plan yapamadıklarını belirten Arslan durumlarını şöyle özetledi: “Sektör değiştirmeyi bile düşünüyoruz. Gidip başka yerde çalışmayı düşünüyorum. Çünkü küçük esnaflık yok olmak üzere. Bizim gibi birçok arkadaş var, geçinemiyor. Durumlar böyle giderse iflas bayrağını çekeriz. Asgari ücretle iş bulursak gider çalışırız.”
