Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Arap Baharı’nın son kalesi Tunus düştü

Tunus halkı, bir yıl önce Tunus Parlamentosu’nu feshederek ülkede olağanüstü hal (OHAL) ilan eden Cumhurbaşkanı Kays Said’in kendisine daha fazla siyasi alan açan anayasa taslağını oylamak için sandık başına gitti. Kamuoyu araştırmacısı Sigma Conseil’in yayımladığı çıkış anketine göre anayasa yüzde 92,3 oy ile kabul edildi. Seçimlere katılım oranı ise yüzde 25’te kaldı. 

Tunus halkı dün (25 Temmuz) Cumhurbaşkanı Kays Said’in kamuoyuna sunduğu anayasa taslağını oylamak için sandık başına gitti. Kamuoyu araştırmacısı Sigma Conseil’in yayımladığı çıkış anketine göre anayasa yüzde 92,3 oy ile kabul edildi. Seçime katılanların büyük çoğunluğunun evet oyu kullanmasının ardından yüzlerce Said destekçisi sonuçları kutlamak için Habib Bourguiba Bulvarı‘na akın etti.

Anayasa referandumuna katılım ise yüzde 25 oldu. Referandum, muhalefet partileri de dahil olmak üzere pek çok Tunuslu’nun oylamayı boykot ettiği ulusal bir boykot kampanyasıyla karşı karşıya kaldı.

Seçim sırasında ise Tunusluların birçoğunun plajlara akın ettiği kaydedildi.

Tunus’ta 2019 yılındaki parlamento seçimlerinin ilk turuna katılım oranı yüzde 45,02’di. 2014’teki Arap Baharı protestolarının ardından da ise ülkedeki ilk yasama seçimlerine katılım oranı ise yüzde 62,9 olarak kaydedilmişti.

Said, bir yıl önce parlamentoyu askıya alıp olağanüstü hal (OHAL) ilan ederek Tunus’u kararnameyle yönetiyordu. Dünkü referandumda kabul edilen anayasa ise kendisine daha fazla kontrol alanı açıyor.

Said’in sunduğu anayasa neleri içeriyor?

Analistlere göre oylanan anayasa hükümet sistemini güçlü bir başkanlık sistemine çeviriyor, cumhurbaşkanına sistem içi büyük bir iktidar alanı sağlıyor, parlamentonun yetkilerini büyük ölçüde kısıtlıyor ve yargı bağımsızlığını büyük ölçüde zora sokuyor. 

Ayrıca taslakta İslam, “devletin dini” olmaktan çıkarılsa da Tunus toplumunun İslam ümmetinin bir parçası olduğu ve devletin İslam’ın amaçları doğrultusunda ruhu, onuru, mülkiyeti, dini ve hürriyeti korumak durumunda olduğunu öngören bir madde bulunuyor.

  • 101. madde, cumhurbaşkanının başbakanı ve diğer kabine üyelerini, başbakanın önerisine dayanarak atayacağını söylüyor.
  • 102. madde, cumhurbaşkanının hükümeti veya herhangi bir üyesini feshedebileceğini belirtiyor.
  • 68. madde, cumhurbaşkanına yasa tasarılarını meclise sunma hakkı veriyor ve bunların diğer yasa tekliflerine göre öncelikli olduğunu söylüyor.
  • 69. madde, milletvekillerinin sunduğu kanun tasarılarının ve mevcut kanunlarda değişiklik tekliflerinin, “devletin mali dengelerini bozacak”sa kabul edilemez olduğunu belirtiyor. Devletin mali dengelerinin bozulması kavramı ise anayasada tanımlanmıyor.
  • 90. madde, bir başkanın iki dönem görev yapabileceğini söylüyor. Anayasaya göre bir dönem görev süresi ise beş yıl. “Savaş veya yakın tehlike” nedeniyle cumhurbaşkanlığı seçiminin zamanında yapılamaması durumunda görev süresinin yasayla uzatılabileceği de belirtiliyor.
  • 109. maddede cumhurbaşkanının görev süresi boyunca dokunulmazlığı olduğunun ve görevini yerine getirirken yaptığı işlemlerden dolayı sorgulanmayacağının altı çiziliyor.
  • 96. madde, “cumhuriyeti, ülkenin güvenliğini ve bağımsızlığını tehdit eden yakın bir tehlike varsa” cumhurbaşkanının başbakan ve parlamentoya danıştıktan sonra “olağanüstü önlemler” almasına izin veriyor.
  • 106. madde cumhurbaşkanına, başbakanın önerisi üzerine askeri ve sivil hizmetlerde üst düzey atamalar yapma yetkisi veriyor.
  • Mevcut anayasada olduğu gibi, cumhurbaşkanı silahlı kuvvetlerin şefidir. Mevcut anayasada iç güvenlik güçleri hükümete rapor veriyordu. Ancak yeni anayasa ile iç güvenlik güçleri cumhurbaşkanına karşı sorumlu olacak.
  • Madde 5, Tunus’un İslam ulusunun bir parçası olduğunu ve devletin “can, şeref, para, din ve özgürlüğü korumada saf İslam’ın hedeflerine” ulaşmak için tek başına çalışması gerektiğini belirtiyor. Mevcut anayasada yer alan ve Tunus’u İslam devleti olarak tanımladığını savundukları bir ibare ise kaldırıldı. 88. madde ise cumhurbaşkanının Müslüman olması gerektiğini söylüyor.
  • Mevcut anayasaya benzer şekilde, yeni anayasa da siyasi parti kurma ve protesto hakkı da dahil olmak üzere hak ve özgürlükleri korumayı taahhüt ediyor. İnanç özgürlüğü gibi düşünce ve yayın özgürlüğünün de güvence altına alındığını söylüyor.
  • Devletin kadın erkek eşitliğini güvence altına aldığını, kadınların seçilmiş organlarda temsilini güvence altına almak için çalışacağını ve kadına yönelik şiddetle mücadele için önlemler alacağını söylüyor.

İzleyin: Tunus’ta siyasi kriz: Arap Baharı bitti mi?

Seçim sürecinde neler oldu?

Cumhurbaşkanı Kays Said’in bir ay önce yayımladığı anayasa taslağı sonrası protestocular, yasa dışı olarak nitelendirdikleri yeni anayasaya karşı gösteri yapmak için toplandı.

Anti-referandum koalisyonu başkanı Ahmed Najib Chebbi, “Tunus halkı, yasadışı referandum gününde Said’e büyük bir darbe vuracak ve onun popülist yolu ile ilgilenmediğini ona kanıtlayacak” demişti.

Cumartesi günkü protesto, Darbeye Karşı Vatandaşlar ile birlikte feshedilen parlamentonun en büyüğü İslamcı Parti Ennahda‘nın yer aldığı koalisyon tarafından organize edildi.

Cuma (22 Temmuz) akşamı sivil toplum grupları ve daha küçük siyasi partiler tarafından düzenlenen ayrı bir protesto sırasında polis, göstericileri dağıtmak için sopa ve biber gazı kullanmış ve birçoğunu tutuklamıştı.

Tunus’taki pek çok kişi dünkü referandum için çok az heves gösterse de oy verenlerin çoğunluğunun Kays Said’le aynı jenerasyondan olduğu ve Said’i destekleyici oy kullandıkları belirtiliyor.

Oylamanın başlamasının ardından konuşan Said, Tunusluların “tarihi bir seçim” ile karşı karşıya olduğunu söyledi ve şu ifadeleri kullandı:

“Birlikte gerçek özgürlük, adalet ve ulusal saygınlık üzerine kurulu yeni bir cumhuriyet kuruyoruz.”

Referandum sırasında Tunus’ta plajların dolu olduğu belirtiliyor. Plaja giden bazı Tunusluların daha sonra oy kullanacaklarını, bazılarının ise hiç oy vermeyeceklerini söylediği belirtiliyor. Said ise seçime düşük katılımın referandumun geçerliliğini etkilemeyeceğini de söyledi.

Referandum sırasında Tunus genelinde yoğun bir güvenlik varlığının olduğu iddia edildi. Referanduma beş binden fazla yerel gözlemci ve 120’den fazla uluslararası gözlemci katılıyor. Birçok uluslararası gözlemci, sandık merkezlerine girmelerinin engellendiğini söyledi.

Kaynak: Reuters, Al Jazeera, Guardian

Derleyen: Burak Siperli

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.