HDP grup başkanvekilleri Meral Danış Beştaş ve Saruhan Oluç, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun (BTK) kullanıcı trafik verilerini gözetlemesi hakkında Medyascope’ta çıkan haberlerin ardından, Meclis araştırması başlatılması için önerge verdi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’na bağlı Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun (BTK), Türkiye’de hizmet veren internet servis sağlayıcı şirketlere 15 Aralık 2020’de gönderdiği yazıyla, 88 milyon kullanıcının internet trafiği verileri ile kişisel verilerini saat başı istediğini Medyascope ortaya çıkarmıştı.
BTK tarafından internet servis sağlayıcılara gönderilen resmi yazışmanın ve kişisel verilerin BTK’ya nasıl aktarılacağına ilişkin esasların anlatıldığı teknik dokümanların Medyascope tarafından yayınlanmasına karşın, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’ndan ya da BTK’dan şimdiye kadar herhangi bir açıklama gelmedi.
BTK-gate hakkında ilk resmi girişim ise 25 Temmuz’da HDP’den geldi. HDP grup başkanvekilleri Meral Danış Beştaş ve Saruhan Oluç, BTK-gate hakkında meclis araştırması başlatılması için Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) önerge verdi.
- Belgeleriyle BTK-gate (1): Türkiye’deki tüm kullanıcıların internet hareketleri, yaklaşık bir buçuk yıldır, kimlikleri ve kişisel verileriyle birlikte BTK’ya akıyor
- BTK-gate: Internet activity, identity, and personal data of all users in Turkey has been collected by BTK for the past year and a half
- Belgeleriyle BTK-gate (2): Toplanan kişisel veriler nasıl kullanılabilir? | Fişleme, siyasi manipülasyon ve daha fazlası
- How personal data collected with BTK-gate can be used: Profiling, blackmailing, political manipulation, and more
“Bu bilgilerle baskıcı-yasakçı uygulamalar artırılacak”
BTK’nın topladığı verilerin, baskıcı ve yasaklamacı uygulamaların artırılması için kullanılacağını belirten Beştaş ve Oluç, BTK-gate hakkında Meclis araştırması başlatılmasını istedi:
“Kamuoyuna yansıyan bilgilere göre, milyonlarca kullanıcının bilgilerinin kimlikleriyle birlikte, hangi internet sitelerini ziyaret ettikleri ve hangi uygulamaları kullandıkları BTK’ya gönderilerek mutlak bir gözetim distopyası hayata geçirilmektedir.
Özel hayatın gizliliğine ve Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’na aykırı bir şekilde kişilerin, suç şüphesi dahi olmadan potansiyel suçlu olarak varsayılıp iletişim, konum ve gezinti geçmişlerini kayıt altında tutmak, açıkça hukuksuzdur ve Anayasa’ya aykırıdır. İnternet kullanıcılarının bilgilerinin her saat başı BTK’ya gönderilmesi en hafif deyimiyle hukuki ve siyasi bir skandaldır. Çünkü BTK’nın bu bilgileri ne yönde kullanacağı ve kimin çıkarına bilgileri düzenleyeceği açıktır. AKP-MHP iktidarı lehine kullanılacak bu bilgilerle totaliter ve baskıcı-yasaklamacı uygulamaların bir yenisi daha yurttaşların hayatlarına girecektir.
Bu kapsamda, söz konusu uygulamalar Anayasa’nın amir hükümlerine ve uluslararası ile ulusal hukuka açıkça aykırıdır. Toplumu bir bütün olarak tehdit olarak belleyen ve bu kapsamda her türlü hukuku hiçe sayan uygulamalara son verilmesi için bir Meclis araştırması açılmasını talep ediyoruz.“
Beştaş ve Oluç: “Mutlak kontrolü esas alan politikalar”
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Beştaş ve Oluç’un TBMM’ye sunduğu araştırma önergesinde, iktidarın gözetim uygulamaları hakkındaysa şu değerlendirmeler yapıldı:
“Kendisinden farklı düşünen yurttaşını hedef olarak belirleyen bu iktidar ittifakı, mutlak baskı araçlarını artırdıkça kırılganlaşmakta ve kırılgan hale geldiğini hissettikçe de toplumun tümünü cendereye almaya çalışmaktadır.
Güvenlikle ilgili sorunları özgürlük ve demokrasi ekseninde çözmek yerine, toplumu zapturapt altına alma üzerinden muhalefeti etkisizleştirmek isteyen bu iktidar ittifakı, her türlü gözetleme ve denetleme düzeneklerini devreye koymaya ve tam kontrollü bir mutlak tahakküm yaratmaya yönelmiştir. Böylece demokratik gerilemenin yaşanması, demokrasi kırıntılarının ortadan kaldırılması, kişi hak ve özgürlüklerinin askıya alınması ve özel yaşamın gizliliği ilkesinin ihlal edilmesi ile söz konusu mutlak kontrolü esas alan politikaların uygulanması başlandı.
Demokrasinin, kişi hak ve özgürlüklerinin ortadan kaldırılmasını esas alan politika tercihleri neticesinde bu ittifak, teknolojik araçlarla her anı ve her kişiyi takip eden bir distopyayı inşa etmek istemektedir. Halkı iktidarına düşman gören bu psiko-politik zihin haritası ve ruh hali, Türkiye’yi hukukun üstünlüğü, basın özgürlüğü ve demokrasi evrensel endekslerinde her geçen yıl biraz daha geriye götürmektedir.“