Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Dış ticaret açığı haziranda önceki yılın aynı ayına göre yüzde 184,5 arttı – Prof. Dr. Ceyhun Elgin: “Türkiye ekonomisinin yapısal olarak değişmesi lazım”

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı verilere göre, dış ticaret açığı haziranda yıllık bazda yüzde 184,5 artışla 8,167 milyar dolara yükseldi. Dış ticaret açığı 2021’in ilk altı ayına göre de yüzde 142,7 artarak 51,4 milyar dolara ulaştı. İktidarın son bir yılda uyguladığı “rekabetçi kur” politikasının temel vaadi ihracatın, ithalata göre çok daha fazla artmasıyken bu vaadin aksi yönünde çıkan sonuçları Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ceyhun Elgin ile konuştuk.

TÜİK’in bugün (29 Temmuz) açıkladığı dış ticaret verilerine göre, ithalat geçen yılın haziran ayına göre yüzde 39,7 artarak 31,5 milyar dolar olurken, ihracat yüzde 18,7 artarak 23,4 milyar dolara ulaştı.

Veriler, 2022’nin ilk altı ayındaki dış ticaret açığının, geçen yılın ilk altı ayına kıyasla yüzde 142,7 artarak 51,4 milyar dolara ulaştığını gösterdi. Türkiye’nin 2022 Haziran ayı dış ticaret açığı, geçen yılın aynı ayına göre, yüzde 184,5 artarak 8,167 milyar dolara yükseldi.

Türkiye’nin dış ticaret hacmi, yüzde 17,5 artışla, 44 milyar 128 milyon dolar oldu. Haziran ayında, enerji ve altın hariç, ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 98,1 olarak kayıtlara geçti. Bu giderler hesaba katıldığında ise Türkiye’nin haziran ayındaki ihracatı, ithalatının ancak yüzde 74’ünü karşılamakta. 

Geçen yıl açıklanan ekonomik program kapsamında Türkiye, artan enflasyona ve değer kaybeden para birimine rağmen daha güçlü ihracat ve düşük faiz oranları yoluyla cari fazlaya geçmeyi hedefliyordu. Açıklanan dış ticaret verilerinin ne anlama geldiğini ekonomist Prof. Dr. Ceyhun Elgin değerlendirdi.

“Açığın artmasının iktidara bağlı olan ve bağlı olmayan sebepleri var”

Elgin’e göre dış ticaret açığındaki artışın iki temel sebebi var. Bunlardan ilki artan emtia fiyatları:

“Dış ticaret açığımızın artmasının ilk temel sebebi, literatürde ‘terms of trade’ (ticaret haddi) olarak geçen ve ortalama ihraç ürününün ortalama ithal ürün fiyatına oranını gösteren parametrenin olumsuz ilerlemesi. Bunun sebebi, Türkiye’nin en başta petrol olmak üzere ciddi bir emtia ithalatçısı olması ve ara madde fiyatlarının da yükselmesi. Uluslararası emtia fiyatları iktidarın politikalarının etki edemeyeceği bir şey.” 

“İktidarın koyduğu döviz kısıtlamaları daha çok ithalatı ve stokçuluğu tetikliyor”

Elgin, dış ticaret açığındaki artışın altındaki ikinci olası sebebi ithalat yapan şirketlerin ellerinde döviz tutmak yerine daha fazla alım yapmayı tercih etmesi olabileceğini belirtti ve sözlerine şöyle devam etti:

“Bunun bir sebebi, az önce bahsettiğim uluslararası fiyat artışı, ikinci sebebi ise iktidarın şirketlerin döviz tutmasını engellemeye yönelik çıkardığı düzenlemeler. Şirketler de, paralarını bankada döviz olarak tutarak risk almak yerine daha fazla ürün almaya yönelerek iktidarın tepkisinden kaçınmak istiyorlar.” 

“Türkiye ekonomisinin yapısal olarak değişmesi lazım”

Merkez Bankası’nın cari açık sorununun yapısal olarak çözüldüğüne dair iddialarına da değinen Elgin, bu sorunun çözülmesi için Türkiye’nin şimdikinden çok daha fazla ve katma değerli ihracat yapması gerektiğini dile getirdi. Elgin şöyle konuştu:

“Dış ticaret açığının -ki cari dengenin asli unsuru- yapısal anlamda düzelmesi için Türkiye ekonomisinin yapısal olarak değişmesi lazım. Bunun için ihracat gelirlerinin şimdikinden çok daha fazla yükselmesi ve çok daha yüksek katma değerli olması lazım. Peki, Merkez Bankası niye olumlu bakıyor? Çünkü turizm gelirleri arttı, özellikle 2019’a göre. Zaten bazı ülkelerin vatandaşlarına kimlikle ülkemize giriş izni verilmesi gibi turizm gelirlerini artırıcı politikalar da bu durumu etkiliyor. Öte yandan, bazı düzenlemeler de istatistikleri Merkez Bankası’nın bakış açısına paralel hale getiriyor. Örneğin, Türk Hava Yolları’nın (THY) sefer gelirlerinin ihracat sayılması gibi düzenlemeler de etkili oluyor. Yine de bunlar uzun vadede bir ülkenin dışa bağımlılığını azaltacak önlemler veya düzenlemeler değil.”

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.