Avukat Köksal Bayraktar, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM), 11 Temmuz’da iş insanı Osman Kavala hakkında verdiği karara ilişkin yazılı açıklama yaptı. Bayraktar açıklamasında, “Hukuk devleti ilkesi ile bağdaşmayan bu durum, maalesef yargının hukuk dışı amaçlara alet edilmesi ve hukukun dolanılması anlamına gelmektedir” dedi.
AİHM, Osman Kavala davasında Türkiye’nin “AİHM kararlarına ilişkin yükümlülüklerini yerine getirmediği” gerekçesiyle Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 46/1’inci maddesini ihlal ettiğine hükmetmişti.
Osman Kavala’nın avukatı Dr. Köksal Bayraktar yaptığı yazılı açıklamada, AİHM’nin 2019 yılında oybirliğiyle aldığı kararı Türkiye’nin tanımıyor oluşunun, yargının hukuk dışı amaçlara alet edilmesi ve hukukun dolanılması anlamına geldiğini belitti:
“AİHM kararında, Kavala’nın tutukluluğunun sürdürülmesi farklı suçlamalarla olsa da, bütün suçlamaların Mahkeme’nin daha önceki kararı kapsamında incelediği ve suç işlendiğine dair makul şüphe uyandıracak nitelikte bulmadığı delillere ve olgulara dayandırıldığı vurgulanmaktadır. AİHM kararının ortaya koyduğu acı gerçek, yasaların ve yasal prosedürlerin Osman Kavala’nın tutukluluğunu devam ettirmek ve önceki AİHM kararını etkisiz hale getirmek amacı ile kullanılmış olduğudur. Hukuk devleti ilkesi ile bağdaşmayan bu durum, maalesef yargının hukuk dışı amaçlara alet edilmesi ve hukukun dolanılması anlamına gelmektedir.”
Ne olmuştu?
AİHM, Osman Kavala davasında Türkiye’nin “AİHM kararlarına ilişkin yükümlülüklerini yerine getirmediği” gerekçesiyle Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 46/1’inci maddesini ihlal ettiği hükmüne varmıştı. AİHS’nin 46. maddesinin 1. fıkrası “Yüksek Sözleşmeci Taraflar, taraf oldukları davalarda Mahkeme’nin verdiği kesinleşmiş kararlara uymayı taahhüt ederler” ifadelerini içeriyor.
Anayasanın 90. maddesindeki “Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası andlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası andlaşma hükümleri esas alınır” ifadeleri de AİHM kararlarını Türkiye için bağlayıcı kılıyor.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ,“Gezi Parkı eylemlerinin finansmanını sağladığı” iddiasıyla müebbet hapis cezası verilen iş insanı Osman Kavala için AİHM’in 2019 yılında verdiği hak ihlali kararının uygulandığını iddia etmişti. Bozdağ, “Karar vermiş mi, vermiş. Türkiye bu kararın gereğini yapmış mı, tahliyesine karar vermiş mi tutuklunun, tahliyesine karar vermiş. Tahliyesine karar verince Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararı da infaz edilmiş oldu” demişti.
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.