Avrupa Konseyi Üye Devletleri Tarafından Yükümlülüklerin ve Taahhütlerin Yerine Getirilmesi (İzleme) Komitesi, Türkiye’ye ilişkin raporunu hazırladı. Değerlendirmesinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarının uygulanmasına ve 2023 seçimlerine odaklanan komite, “2017’deki sistem değişikliğinin demokratik kurumları ciddi şekilde zayıflattığı” sonucuna vardı. Komite, iş insanı Osman Kavala ile eski Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş hakkındaki AİHM kararlarının uygulanması çağrısını yineledi.
İzleme Komitesi’nin raporunda, “Türkiye’de muhalefet üyelerine yönelik baskılar, HDP kapatma girişimi, ifade ve medya özgürlüğüne yönelik kısıtlamalar ile Terörle Mücadele Kanunu’nun aşırı geniş yorumlanması endişe verici olmaya devam ediyor” denildi. “Seçim barajının yüzde 10’dan yüzde 7’ye düşürülmesini memnuniyetle karşıladıklarını” kaydeden komite, “Türk makamlarını özgür ve adil seçimler için tüm koşulları sağlamaya” çağırdı.
HDP’yi kapatma davasına vurgu
Raporda, Türkiye’de 2023’te yapılması planlanan seçimler hakkında da şunlar kaydedildi:
“Medya özgürlüğü ve eşit oyun alanı konusundaki zorluklar da dahil olmak üzere genel seçim ortamının durumu, seçim süreçlerinin adilliğini ciddi şekilde zayıflatabilir. Bu bağlamda, muhalefet üyelerine yönelik baskılar ve HDP’ye karşı devam etmekte olan kapatma davası endişe verici bir işaret olmaya devam etmektedir. Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) Avrupa standartlarına ve AİHM içtihadına uygun bir karar alacağını ümit ediyoruz. Türk makamları ayrıca, muhalefetin faaliyet gösterebilmesi ve gazetecilerin bağımsız bir şekilde çalışabilmesi de dahil olmak üzere, özgür ve adil seçimlerin yapılabilmesi için tüm koşulların yerine getirilmesini sağlamalıdır. Seçim mevzuatında son dönemde yapılan bazı değişiklikler ve dezenformasyona ilişkin yasa tasarısı bu bağlamda ciddi endişe kaynağıdır. Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM), en büyük ikinci muhalefet partisine karşı yasal işlem başlatılmasının, üyelerine, seçilmiş temsilcilerine ve liderlerine yönelik sürekli taciz ve tutuklamalarla birleştiğinde, başlı başına endişe verici bir sinyal olduğunu ve bunun ulusal ve yerel düzeyde demokratik kurumların işleyişini ve siyasi çoğulculuğu ciddi şekilde zayıflattığını vurgular.”
HABER: AKP ve MHP’nin hazırladığı seçim yasası değişiklik teklifi Meclis Başkanlığı’na sunuldu
HABER: Meclis’te kabul edilen yeni seçim yasası hangi değişiklikleri getiriyor?
“Kavala, Demirtaş, Kaftancıoğlu kararları endişe verici”
Komitenin raporunda, AİHM’in Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala kararlarının uygulanmadığı hatırlatıldı ve “Türk makamlarını mahkeme kararlarına uymaya kuvvetle teşvik ediyor ve Sayın Kavala ile Sayın Demirtaş’ın serbest bırakılması çağrımızı yineliyoruz” denildi. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’na ilişkin Yargıtay kararının da hatırlatıldığı raporda şu ifadelere yer verildi:
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
“Eski tweetlere dayanılarak, ‘cumhurbaşkanına hakaret’ iddiasıyla verilen bu ceza, Türkiye’nin demokrasisine ve canlı siyaset sahnesine vurulan bir başka darbe oldu ve 2023’te yapılması planlanan genel seçimler öncesinde daha da endişe verici. Bu olay, Ceza Kanunu’nun Avrupa standartlarına aykırı olan ve suistimal edici yargı usullerine yol açan tartışmalı hükümlerinin gözden geçirilmesinin ne kadar acil olduğunu bir kez daha göstermiştir.”
HABER: Yargıtay’ın Canan Kaftancıoğlu kararına tepki yağdı
HABER: AİHM Büyük Dairesi: “Selahattin Demirtaş derhal serbest bırakılmalı”
AKPM Türk Grubu Başkanı Yıldız’dan muhalefet şerhi
Komite, raporda AKPM Türk Grubu Başkanı ve AKP Denizli Milletvekili Ahmet Yıldız’ın muhalefet şerhine de yer verdi. Yıldız, şerhinde şunlara dikkat çekti:
“Türkiye son 10 yılda 2 bin 850 kararı infaz etmiştir ve toplam sayı 4 bine yaklaşmaktadır. Türkiye bu kadar çok sayıda kararı uygulamaya koymuşken sadece belirli kararların ön plana çıkarılması adil ve uygun değildir. AİHM kararlarını 10 yıldan fazla bir süredir uygulamayan ülkeler var, ancak buna rağmen Türkiye baskıya maruz kalırken onlar baskıya maruz kalmıyor. Buna ek olarak, raporun devam etmekte olan hukuki süreçler hakkında yorum ve çağrı yapmaktan kaçınması gerekirdi, zira bu süreçlere saygı gösterilmeli ve bu süreçlere müdahale edebilecek her türlü eylemden kaçınılmalıdır. Son olarak, yaklaşan seçimlere ilişkin endişeler yersizdir. Türkiye özgür, adil, şeffaf ve demokratik seçimler konusunda köklü bir geleneğe sahiptir. Bu geleneği yansıtan mevzuat ve uluslararası yükümlülükler çerçevesinde 2023 milletvekili ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinin de demokratik bir ortamda ve şeffaf bir şekilde gerçekleştirileceğinden şüphe duyulmamalıdır.”
