Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Şenyaşar davası iddianamesi | İkisi tutuklu 19 sanığa ceza talebi


Şanlıurfa’nın Suruç ilçesinde 14 Haziran 2018’de AKP Milletvekili İbrahim Halil Yıldız’ın yakınları tarafından Şenyaşar ailesinden iki kişinin öldürüldüğü, iki kişinin yaralandığı saldırıya ilişkin ikisi tutuklu 19 sanık hakkında dört yıl sonra iddianame hazırlandı. Sanıkların, “kasten adam öldürmeye teşebbüs”, “kasten yaralama”, “devlet malına zarar verme”, “delilleri yok etme ve gizlemek” ve “hırsızlık” gibi suçlamalarla cezalandırılmaları istendi. İlçe emniyet müdürü, sağlık personeli, polis ile askerlerin de dahil olduğu biri gizli tanık olmak üzere 76 tanığın ifadesine yer verilen iddianamede, sağlık müdürlüğü müşteki olarak yer aldı. 18 şüpheli için ise takipsizlik kararı verildi.


Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcı Vekili Ferhat Deniz tarafından hazırlanan 91 sayfalık iddianamede, Suruç ilçesinde 14 Haziran 2018 günü seçim çalışmaları sırasında AKP Milletvekili İbrahim Halil Yıldız tarafından beraberindeki heyetle birlikte “İstanbul Ucuzluk” isimli işyerine ziyarette bulunulduğu, ziyaret esnasında işyeri sahipleri ile karşılıklı tartışma çıktığı, tartışmanın sopalı ve silahlı kavgaya dönüştüğü, tartışma sırasında Fadıl Şenyaşar’ın silahla Mehmet Şah Yıldız’ı öldürdüğü, beş kişinin ise silah ve sopalarla darp edilerek yaralandığı belirtildi. Daha sonra İbrahim Yıldız’ın Celal Şenyaşar’ı silahla öldürdüğü, Mehmet Şenyaşar ve Ferit Şenyaşar’ın yaralandıkları, Adil Şenyaşar’ın Enver Yıldız tarafından silahla vurulduğu, Şenyaşar ve Yıldız ailesine mensup yaralıların Suruç Devlet Hastanesi’ne sevk edildikleri anlatıldı.


“Esvet Şenyaşar sedyede serum tabyası ve oksijen tüpüyle darp edilerek öldürüldü”

Olayın devamında Esvet Şenyaşar ve Emine Şenyaşar’ın yaralanan çocukları için Suruç Devlet Hastanesi’ne gittikleri, Yıldız ailesin ve yakınlarından oluşan kalabalık bir grubun burada Şenyaşar ailesine saldırı gerçekleştirildiği, Suruç Devlet Hastanesi’nde çıkan olaylar sonucunda müştekiler Ferit Şenyaşar ve Mehmet Şenyaşar’ın ateşli silahlarla ve darp edilerek yaralandıkları aktarıldı. İddianamede şöyle devam edildi:

“Maktul Esvet Şenyaşar’ın hastane içerisinde kalabalık grup tarafından darp edildiği, devamında Esvet Şenyaşar’ın müdahale için alındığı sedye üzerinde, serum tabyası ve oksijen tüpü vb. aletler ile kafasına vurulmak/darp edilmek suretiyle öldürüldüğü, maktul Adil Şenyaşar’ın da yine hastane içerisinde ayrıca silahla vurulduğu, meydana gelen olaylar esnasında Suruç Devlet Hastanesi güvenlik kamera görüntülerinin çalınması nedeniyle delillerin karartıldığı, hastaneye ve ambulanslara maddi olarak zararlar verildiği görülmüştür.”

“Hastanenin kamera kayıt cihazları çalınmış, MOBESE olay günü arızalı”

İddianamede, hastanenin kamera kayıt cihazlarının çalınması nedeniyle hastane içerisinden olay anına ilişkin kamera görüntüsü elde edilemediği, bu nedenle kolluk görevlilerince hastane çevresinde olayın aydınlatılmasına yönelik kamera görüntüsü araştırması yapıldığı, Suruç Devlet Hastanesi bölgesinde bulunan Suruç İlçe Emniyet Müdürlüğü sorumluluğundaki MOBESE kamerasının olay günü arızalı olduğu ve kayıt yapmadığının tespit edildiği belirtildi.

İddianamede biri gizli tanık olmak üzere 76 tanık yer alıyor

İddianamede, aralarında doktor, hemşire, polis, asker ve ilçe emniyet müdürü dahil biri gizli tanık olmak üzere 76 tanığın ifadesine de yer verildi. Devlet hastanesinde hemşire olarak çalıştığını belirten B.K, olay sırasında acil serviste olduğunu, hastanede müdahale odasına girdiğinde, karşı taraftan olduğunu tahmin ettiği şahısların daha sonra oksijen tüpüyle yaralanan kişiyi oda içerisine iteklediklerini, kalabalık içerisinden bazılarının “Şimdi sırası değil, yapmayın” dediklerini duyduğunu, gördüğünde bu kişinin herhangi bir yaralamasının olmadığını ve ayakta olduğunu, daha sonra sarı alana yine yardım istenmesi üzerine gittiğinde ayakta gördüğünü ve herhangi bir yaralanması olmayan bir kişinin sedye üzerinde yattığını ve büyük ihtimalle solundan bıçakla yaralandığını tahmin ettiğini söyledi.

“Hastanenin içinde ‘öldürdük’ diye alkış sesleri duyduk”

Tanık B.K, ifadesine şöyle devam etti: “Şahsın kafasının üst kısmında sert bir cisimle feci şekilde ağır yaralandığını gördüğünü, bu şahsı sarı alanda kafasına oksijen tüpü vurulmak suretiyle kalabalıktaki kişilerin yaraladığını daha sonra duyduğunu, ayrıca hastanenin içinde ‘öldürdük’ diye alkış sesleri geldiğine ilişkin duyumlar aldıklarını, kendisinin duymadığını, daha sonra bayan müşahede odasına gittiğinde burada Ferit ve Mehmet isminde yaralı şahısların olduğunu gördüğünü, daha sonra bu şahısları sevk ettiklerini, kırmızı alandayken bayan müşahede odasından silah sesi duyduğunu…”


“Kalabalık grup özel harekatı etkisiz hale getirip içeri girdi”

Polis memuru H.M ise ifadesinde 15:30-16:00 sıralarında Suruç Devlet Hastanesi’ne geçtiklerini, hastane bahçesinde yaklaşık bin kişilik grubun olduğunu, kalabalık bir grubun hastane polisinin odasının yan tarafındaki odaya girmeye çalıştığını, sarı alan kapısında güvenlik amaçlı bulundukları sırada çok sayıda silah sesi geldiğini, bunun üzerine silah seslerinin geldiği yere koştuğunu ve silah sıkılan yerin “bayan müşahede odası” olduğunu gördüğünü söyledi. H.M, “bayan müşahede odası”nda kimsenin olmadığını, sadece özel harekat polisinin olduğunu, odaya tam olarak girmediğini, kalabalık grubun tekrar özel harekat polisinin üzerine doğru gelmeye başladığını, özel harekatın “bayan müşahede odası”nın önündeki kalabalığı dağıttığını, daha sonra sarı alanın kapısının önüne geçtiğini, kalabalığın kendilerine yöneldiğini, bu 150 kişilik kalabalığın kendilerini iterek etkisiz hale getirdiklerini ve sarı alanın içerisine girdiklerini söyledi.


“Doktorlar ‘Biz buradan sağ çıkamayacağız, canilik yapıyorlar’ diyordu”

Polis memuru H.M., kalabalığın bir dakika kadar sonra sarı alandan çıktığını, bu sırada şarj aleti temin etmek için sarı alana girdiğini, burada bulunan doktorların kendi aralarında konuştuklarını, “Biz buradan sağ çıkamayacağız, bunlar canilik yapıyorlar” dediklerini, sarı alanda girişe göre sol tarafta bir kişinin sedye üzerinde yattığını gördüğünü, sedye üzerinde yatan kişinin yaklaşık iki-iki buçuk metre uzaklığında serum demiri olduğunu tahmin ettiği demirin yerde olduğunu ve kanlı olduğunu gördüğünü, daha sonra içerdeki hastaların ambulanslara taşınmaya çalışıldığını, bu sırada yine silah sesleri duymaya başladığını aktardı.


İddianamede, yapılan olay yeri çalışmaları ve tanık ifadeleri kapsamında müştekiler Mehmet Şenyaşar ve Ferit Şenyaşar ile maktul Adil Şenyaşar’a hastanenin “bayan müşahede odası” olarak belirtilen yerinde, maktul Esvet Şenyaşar’a ise “sarı alan” olarak tabir edilen yerde aynı grup tarafından saldırının gerçekleştirildiği belirtildi. Saldırılar neticesinde Esvet Şenyaşar ve Adil Şenyaşar’ın öldürüldüğü, Mehmet Şenyaşar ve Ferit Şenyaşar’ın yaralandığı, saldırının ardından bir kısım şüpheliler tarafından Suruç Devlet Hastanesi’nde bulunan hastane içi kamera görüntüleri kayıtlarının bağlı bulunduğu hard disklerin kilitli halde bulunduğu server odasının camları kırılmak suretiyle girilerek sökülerek alındığı anlatıldı.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.