DEVA Partisi, “Temel Haklar Eylem Planı” ile Anayasa’nın 66. maddesindeki vatandaşlık tanımını değiştirmek istediklerini açıkladı. Bir radyo programında kendisine bu konuyla ilgili yöneltilen soruya “Doğru” dediği için, bazı medya kanalları aracılığıyla hedef gösterilen DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Sanem Oktar, süreci ve eylem planlarını Medyascope’a anlattı. Oktar, “Biz, kimsenin kimseye üstünlük taslamadığı, taslamayacağı, tam demokratik bir Türkiye hedefliyoruz. Etnik, dini, mezhebi, kültürel tüm çeşitliliğimizi sahipleniyoruz. Türkiye’yi yepyeni bir sözleşmeye davet ediyoruz” diye konuştu.
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan 2 Ocak’ta “Hedef Tam Demokrasi” sloganıyla, Türkiye’de yaşayan insanlar için “dil, din, etnik köken, mezhep ve benzeri farklılıkların gözetilmemesini güvence altına almayı hedefleyen “Temel Haklar Eylem Planı”nı açıkladı. Katıldığı bir programda partisinin eylem planını anlatan DEVA Partisi Kurumsal İletişim ve Tanıtım Başkanı Sanem Oktar, medyada linç şiddetine maruz bırakıldı. Medyascope’a konuşan DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Oktar, tartışmaya açtıkları konunun “Türklük tanımının Anayasa‘dan çıkarılması” olmadığını vurgulayarak, “Anayasa’ya bir bütün olarak bakıldığında, birçok yerde Türklüğe ve Türk kültürüne referans verildiği görülür, bu maddelerin herhangi biriyle ilgili bir önerimiz yoktur ve olmadı” dedi. 85 milyonun tamamını vatandaşlık tanımına dahil ettiklerini belirten Oktar, şunları söyledi:
“66. maddeyi ve Türkçe dışında anadilinde eğitimi yasaklayan 42. maddeyi tartışmaya açmamızın sebebi, bu iki maddenin Türkiye’nin çoğulcu, farklı etnisiteler ve farklı inançlardan bir araya gelen toplumsal yapısına uygun olmadığını savunuyor olmamız. Siyasi tarihimizde bu tartışmalar ilk defa yapılmıyor. En yakın örneğini on yıl önce Meclis’te Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nda gördük, binlerce sayfa tutanak var. Bir sorun var ki bu tartışmalar yapıldı. Bu tartışmayı ilk defa DEVA Partisi açmadı. Peki DEVA Partisi ne yaptı? Her sorunun üzerine kararlılıkla gideceğini ispatladı. Hiçbir sorundan korkmayacağını gösterdi. 354 maddeden oluşan Temel Haklar Eylem Planımızın maddelerinin her birisi, bizim gözümüzde Türkiye’nin çözüme kavuşmayı bekleyen sorunlarına verilen gerçekçi ve somut yanıtlardır.”
“Anadilde eğitimin kimseye zararı yok, tam tersine ülkeye yararı var”
Türkiye’de farklı anadile sahip milyonlarca vatandaş olduğunu belirten Oktar, “Her vatandaşın kendisini birinci sınıf vatandaş hissedebilmesi için, anadan doğma var olan bu özelliklerin saygı görmesi gerekir. İnsanlar kendi anadillerinde öğrenebilsinler, bu da devletin denetlediği kurumlarda olsun. İnanın, bunun hiç kimseye zararı yok, tam tersine ülkeye yararı var” diye konuştu.
“Kimsenin beni söylemediğim bir cümleyle yargılamaya hakkı yok”
Maruz bırakıldığı linç kültürü şiddetine ilişkin “Bunun sebebi DEVA Partisi’nin vatandaşın gönlünde giderek çok daha büyük bir yer edinmesi, bu yükselişten endişe duyanların olması” diyen Oktar, şöyle devam etti:
“Söyleşiler, bir bütünlük içinde değerlendirildiğinde sözün sahibinin maksadı doğru anlaşılır. Bütünden seçilen bir cümleyle çıkarımda bulunmak ise ne yazık ki yanlış anlaşılmalara sebep olabiliyor. Günümüzde bu, yanlış anlaşılmanın ötesinde taraflı medyanın da köpürtmesiyle maalesef lince dönüşüyor. Kaldı ki ben ilgili söyleşide böyle bir cümle de kurmadım, yani ortada baştan sona bilinçli bir çarpıtma var. Kimsenin beni söylemediğim bir cümleyle yargılamaya hakkı yok. Bunu yapan haksızlık yapıyordur. Bu kadar basit.”
“Çizgimiz Cumhur İttifakı’nı çok rahatsız ediyor”
DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Oktar, “Hedef Tam Demokrasi” sloganıyla duyurdukları eylem planının, Altılı Masa’nın diğer bileşenlerini rahatsız edip etmediği konusunda ise “Altılı Masa asgari müşterekler zemini, mutabakat alanı. Bu durum muhteşem bir olay. Zaten aynı partiler olsaydık; Masa altılı olmazdı” diye konuştu. DEVA Partisi’nin iktidarı rahatsız ettiğini vurgulayan Oktar, şunları söyledi:
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
“DEVA Partisi olarak, milliyetçisi, liberali, muhafazakârı, Atatürkçüsü, moderni tüm kimlikleri kucaklıyoruz. Demokrasi şemsiyesinde buluşmayı öneriyoruz. Bu çeşitliliği, zenginliğimiz olarak görüyoruz. Bu çizgimizin Cumhur İttifakı’nı çok rahatsız ettiğini düşünüyorum çünkü insanları boğan bir zihniyete karşı cesaretle özgürlükçü bir yanıt veriyoruz. Biz tam demokratız, herkesin hakkını hukukunu koruyoruz.”
Ne olmuştu?
Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ve DEVA Partisi Hukuk ve Adalet Politikaları Başkanı Mustafa Yeneroğlu, 2 Ocak’ta partilerinin “Temel Haklar Eylem Planı”nı tanıtmıştı. “Hedef Tam Demokrasi” sloganıyla tanıtılan eylem planı ile Anayasa’nın 42 ve 66. maddelerinde önerilen değişiklikler tartışıldı.
Eylem planında, 42. maddede “Türkçe’den başka hiçbir dil, eğitim ve öğretim kurumlarında Türk vatandaşlarına anadilleri olarak okutulamaz ve öğretilemez” ifadesi için önerilen değişiklikle anadille eğitimin önündeki engellerin kaldırılacağı vurgulanıyor. 66. maddede geçen “Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türktür. Türk babanın veya Türk ananın çocuğu Türktür” tanımının kaldırılması ve kapsayıcı bir anlayışla “Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı ile ilgili esaslar dil, din, etnik köken, mezhep ve benzeri farklılıklar gözetilmeksizin kanunla düzenlenir” şeklinde bir tarif yapılması öneriliyor.
Sanem Oktar, 4 Ocak’ta katıldığı bir programda partisinin eylem planını anlattığı için hedef haline getirilmişti.