Kılıçdaroğlu Şanlıurfa’da: “Her elini kolunu sallayanın müteahhit olmadığı, inşaat yapmadığı bir Türkiye istiyoruz”

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kahramanmaraş ve Diyarbakır’ın ardından Şanlıurfa’yı ziyaret etti. Enkaz bölgesinde incelemelerde bulunan Kılıçdaroğlu, “Türkiye, büyük ve çok güzel bir ülke. Bu tür acılar maalesef zaman zaman karşılaştığımız acılar. Umuyoruz ve diliyoruz, artık kentlere gerekli önem, değer verilir. Binalar sağlıklı ve sağlam yapılır. Her elini kolunu sallayanın müteahhit olmadığı, inşaat yapmadığı bu işte yetkin insanların çalıştırıldığı, belediyelerin daha dikkatli görevlerine daha fazla özen verdiği bir Türkiye istiyoruz” dedi.

Haber: Hıdır Göktaş – Enes Berk Demirkol – Ferit Aslan

Çadır üreten firmalara seslendi: “Elinizde çadır stoğunu satın alıp deprem bölgelerine göndereceğiz”

CHP Genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, deprem bölgesine ziyaretlerini sürdürüyor. Kılıçdaroğlu’na CHP Sözcüsü Faik Öztrak, CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, Bülent Tezcan ve Ahmet Akın, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün, Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Albayrak ile CHP’li milletvekilleri eşlik etti. 

Bugün ilk olaraj Malatya’yı ziyaret eden CHP lideri Kılıçdaroğlu, deprem bölgesindeki çadır ihtiyacına dikkat çekerek çadır üreten firmalara seslendi:

“Malatya’dayız, başka bir acı ortamdayız. Büyük sıkıntılar var, şu ana kadar bize aktarılan temel sorun çadır. Gazeteci arkadaşlarım burada, depremi izleyen arkadaşlarım da farkındalar, hava çok soğuk. Belli yerlerde duruyorlar, belli evler, kişilere yerleri açıyorlar ama dışarıda kalan geceyi dışarıda geçiren çok sayıda Malatyalı var. Çadır konusunda buradan açık çağrı yapıyorum, bütün deprem bölgelerine çadır gönderilmesi gerekiyor. İnsanlar soğuktan gerçekten büyük bir acı çekiyorlar, ‘bize çadır gönderin’ diyorlar. Çadır üreten bütün firmalara sesleniyorum; sizin elinizde çadır stoku varsa lütfen bizim büyükşehir belediye başkanlarımıza ulaşın kaç çadır varsa bize verin. Biz bunları satın alıp deprem bölgelerine göndereceğiz.”

“Kızılay’ın, AFAD’ın çadır stokları nerede?”

“Kızılay’ın çadır stokları nerede, AFAD’ın çadır stokları nerede?” diyen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: “Bunların bir şekliyle önceden düşünülmesi hazırlanması gerekirdi. Bunların olmaması ulaştırılamaması büyük sorun. Buradan hükümete tekrar çağrı yapıyoruz, lütfen bu sorunu çözün. Elinde çadır olan hangi işletme varsa bize bildirsin, kaç çadır varsa biz bunları alacağız ve bütün deprem bölgelerine göndereceğiz.”

Kılıçdaroğlu ve Buldan’dan ortak açıklama: “Ortak acıyı paylaşacağız”

Kılıçdaroğlu, Kahramanmaraş’ın ardından Diyarbakır’ı da ziyaret etti. Yenişehir ilçesi Ofis semtinde depremde yıkılan Sözel Apartmanı’nın enkazı önünde yakınlarından haber almayı bekleyen yurttaşları ziyaret eden Kılıçdaroğlu, HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan ile bir araya geldi. Buldan, yıkılan binaya dair Kılıçdaroğlu’nu bilgilendirerek, “Buradan yaşlı bir anne çıktı, umut var. Hepimizin acısı aynı, yaralarımızı sarmaya çalışıyoruz. Özellikle iktidarın bu depremde enkazın altında kaldığını belirtmek isterim. Şu da bir gerçek ki enkazın altından insanlık çıktı. Siyasi görüşü ne olursa olsun, mezhebi ne olursa olsun, inancı ne olursa olsun insanlar bir dayanışma ruhuyla birbirlerine sahip çıktılar. Hayatta kalmamızın tek sebebi bu. Bizi belki de toplumu güçlendirecek olan da bu ruhtur. Yaramız ve acımız çok büyük. Bu yaraları ve acıları en kısa zamanda sarmak ve tedavi etmek umudundayız. Diyarbakır gibi bir kentte belki çok fazla yıkım yok ama enkazın altında hâlâ insanlar var. İlk günden beri bütün imkanlarımızı seferber ettik ancak görüyorsunuz belediye eş başkanlarımız cezaevinde ve onların yerine kayyumlar atandı. Belediyelerimiz gasp edildi. Bu durum olmamış olsaydı bu yaralar çok daha çabuk sarılmış olacaktı. Hepimize geçmiş olsun. Hepimizin başı sağ olsun” dedi.

Depremin toplumu birbirine kenetlediğini dile getiren Kılıçdaroğlu da, “Gerçekten Türkiye’de herkesin kalbi bu bölge için atıyor. Deprem bizi, toplumu birbirine kenetledi. Acıları sarmak istiyoruz. Beraber olmak istiyoruz. Birlikte olmak istiyoruz. Acıları paylaştığımız zaman azaltabileceğimize inanıyorum. Binaların sağlıklı yapılmaması, düzenli kontrol edilmemesi, bu sorunlar var. Ama asıl büyük sorun, depremin yaşandığı bu ortamda sağlıklı ve tutarlı bir koordinasyonun olmamasıdır. Bu koordinasyonun olmamasının getirdiği acılar var. Bu vesileyle enkaz kaldırma çalışmalarında çalışan, emek harcayan AFAD, sivil toplum örgütleri, siviller var. Hepsine teşekkür ediyoruz. Deprem bölgesindeki bütün illeri gezdim, acıları gördüm. Acılar hepimizin ortak acısı, siz de ifade ettiniz. Ortak acıyı paylaşacağız. İnşallah Türkiye bir daha benzer sorunlarla karşı karşıya kalmaz. Yaralar da umarım kısa süre içerisinde sarılır” diye konuştu.

“Koordinasyon olmadığı için ciddi sorunlarla karşı karşıyayız”

Diyarbakır Kent Koruma ve Dayanışma Platformu’nu ziyaret eden Kılıçdaroğlu, burada yaptığı açıklamada, “84 sivil toplum örgütünün ve sendikanın bir arada olup ortak hareket etmesi en azından yaşanan felaketin daha sağlıklı koordine edilmesi acısından son derece önemlidir. Feleketlerde kimin neyi yapacağı, kimin hangi adımı atacağı, hangi sorumluluğu yükleneceği koordinasyon içerinde belli olur. Bu şekilde sorunlar çok hızlı müdahale edilir ve sorunlar çok hızlı çözülmüş olur. Bugün Türkiye’nin karşılaştığı temel sorun koordinasyon sorunudur. Evet, ben de biliyorum çok büyük bir felaket yaşadınız. Maalesef ortada düzenli bir koordinasyon olmadığı için ciddi sorunlarla karşı karşıyayız. Malatya’dan geliyorum, gördüğüm tablo kış şartlarında insanların öncelikle çadır arayışı içinde çünkü kalacakları yer yok. Diyarbakır’da benim gördüğüm düğün evlerinin, sosyal mekanların depremzedelere ayrılmış olması. Onlara sıcak bir yuva sağlanmış gibi görünüyor. Ayrıca yeme içme gibi sosyal ihtiyaçların da burada karşılandığını görüyoruz. Bbeni son derece memnun etti. Diyarbakır’ın kendi içerinde içi dünyasıyla böylesine güzel bir birliği yaşaması oldukça önemlidir” dedi.

Asrın felaketi söylemine tepki

Merkez Bağlar ilçesindeki Serin 2 Apartmanı enkazında yakınlarının çıkarılmasını bekleyen aileleri ziyaret eden Kılıçdaroğlu, iktidarın “asrın felaketi” söylemine tepki gösterdi. Kılıçdaroğlu, “Bir şeyi beceremeyince ortaya bir hedef koyuyorlar. Asrın felaketi… Asrın felaketi demek şu demektir: Asrın felaketiyle karşı karşıya kaldık, asrın felaketi karşısında çaresiz kaldık, sorunu çözemiyoruz. Elin oğlu çözüyor da biz niye çözemiyoruz. Bir algı operasyonuyla olayı çok fazla büyütüp arkasından sıyrılmak istiyorlar. Hayır efendim iktidarı yönetenlerin ciddi bir sorumluluğu var. Kovid oldu beş maskeyi dağıtamadınız. Şimdi deprem oldu, ‘asrın felaketiyle karşı karşıyayız bir şey yapamıyoruz’ diyorsunuz. Bizim belediye başkanlarımız bütün bölgelere ulaştıysa, sen nerdesin kardeşim ya nerdesin? Çekil sarayına otur, bırak bu millet kucaklaşarak bütün sorunlarını çözer. Türkiye seferber olmuş vaziyette. Herkes sorun çözmeye çalışıyor, insanlar engellerle karşılaşıyor. Bırakın şu engelleri. İnsanların sorunları çözülsün diye çaba harcayan güvenlik güçlerimize, AFAD çalışanlarına, sivil toplum örgütlerine, tüm gönüllülere yürekten teşekkür ediyorum” diye konuştu.

“Her elini kolunu sallayanın müteahhit olmadığı bir Türkiye istiyoruz”

Diyarbakır’ın ardından Şanlıurfa’ya giden Kılıçdaroğlu, enkaz bölgesinde inceleme yaptı. Burada açıklama yapan Kılıçdaroğlu, “Şanlıurfalı kardeşlerime; hayatlarını kaybedenler için Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifa diliyoruz. Türkiye, büyük ve çok güzel bir ülke. Bu tür acılar maalesef zaman zaman karşılaştığımız acılar. Umuyoruz ve diliyoruz, artık kentlere gerekli önem, değer verilir. Binalar sağlıklı ve sağlam yapılır. Her elini kolunu sallayanın müteahhit olmadığı, inşaat yapmadığı bu işte yetkin insanların çalıştırıldığı, belediyelerin daha dikkatli görevlerine daha fazla özen verdiği bir Türkiye istiyoruz” dedi.

“Vatandaştan toplanan vergilerin doğru yere harcanmalı”

Türkiye’nin deprem coğrafyasında olduğunu hatırlatan Kılıçdaroğlu,“Ama en azından dayanıklı binalar yapmak, insanların hayatını tehlikeye atmamak gibi siyasetçilerin bir görevi vardır. Vatandaştan toplanan vergilerin doğru yere harcandığı, vatandaşların güvenliği için harcandığı, binaların sağlıklı bir zeminde inşa edildiği bir süreci başlatmak zorundayız. Yapmadığımız takdirde bu tür acılarla karşılaşıyoruz. Sonunda ölenlere Allah’ta rahmet, diğer vatandaşlarımıza da başsağlığı diliyoruz” diye konuştu.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.