Cumhurbaşkanı ve 28. Dönem Milletvekili Seçimi’ne 48 gün kaldı. Yaklaşık altı milyon genç bu seçimde ilk kez oy kullanacak. Medyascope, gençlere hangi adayı neden destekleyeceklerini sordu. “Z kuşağı anlatıyor” serimizin ilk bölümünde Çağrı Gürlük ve Kadir Can Uğuz, cumhurbaşkanı seçiminde neden Millet İttifakı’nın adayı Kemal Kılıçdaroğlu’na oy vereceklerini ve seçimden sonrası için neler beklediklerini Medyascope‘a anlattı.
Cumhurbaşkanı ve milletvekili genel seçimi 14 Mayıs’ta yapılacak. 2023’ün en önemli cumhurbaşkanı adayları ise Cumhur İttifakı’ndan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Millet İttifakı’ndan Kemal Kılıçdaroğlu oldu. Bireysel olarak başvuru yapan ATA İttifakı’ndan Sinan Oğan ve Memleket Partisi’nden Muharrem İnce de 100 bin imzayı toplayarak adaylığa hak kazandı. Cumhur İttifakı’na katılan Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan ise adaylıktan çekildi.
Yüksek Seçim Kurulu (YSK) verilerine göre, 13. Cumhurbaşkanlığı ve 28. Dönem Milletvekili Seçimi’nde yurtiçinde 60 milyon 904 bin 499, yurtdışında ise 3 milyon 286 bin 786 kişi oy kullanacak. Seçimlerde yaklaşık altı milyon genç seçmen ilk kez oy kullanacak. Medyascope, ilk kez oy kullanacak seçmenlere hangi adayı, neden desteklediklerini sordu. Serinin ilk bölümünde, Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’na oy vermeye hazırlanan iki genç seçmenle konuştuk.
Değişim şart
Çağrı Gürlük, artık değişimin şart olduğunu düşünerek Kılıçdaroğlu’na oy vermeye hazırlanıyor. Kılıçdaroğlu’nun birleştirici ve barışçı bir yaklaşım sergilediğini düşünen Gürlük, CHP liderinin Türkiye ekonomisini kalkındıracağını ve yolsuzlukla mücadele hakkında donanımlı olduğuna inanıyor.
Z kuşağı liyakatli bir yönetim ve ekonomik reformlar bekliyor
Kemal Kılıçdaroğlu’nun uzlaşmacı kararlar aldığını belirten Çağrı Gürlük, “Liyakatli bir kadro ve yönetim olacağını vaat ettiği, barışçı ve herkesi kucaklayan bir yaklaşımda olduğu için oy vermeyi düşünüyorum. İsteklerim de bu yönde. Eşit ve adaletli bir yönetim anlayışı, aynı zamanda yeni ekonomik reformlar bekliyorum” diyor.
Türkiye’nin sorunlarının giderek daha ciddi bir boyut kazandığını söyleyen Gürlük, “Belli ilişkiler ve kişiler aracılığıyla mevki- makam sahibi olmuş, mafyatik ilişkilere sahip ‘vatansever’ diye kendini tanıtan, emirle iş yapan insanların yönetim kadrolarında cirit attığı bir hükümet istemiyorum” diye konuşuyor.
“Hemen hemen her konuda Türkiye Cumhuriyeti kangren olmuş vaziyette”
Oyunu Kemal Kılıçdaroğlu’ndan yana kullanacak başka bir Z kuşağı seçmen de Kadir Can Uğuz. O da Türkiye’nin değişime ihtiyacı olduğunu dile getiriyor. Halkın büyük bir kısmının sosyal medyayı kullanmadığını söyleyen Uğuz, anket sonuçlarının da doğruyu yansıtmadığını düşünüyor. Türkiye siyasetinin sert, Kılıçdaroğlu’nun ise aksine ılımlı-mülayim bir duruşunun olduğunu vurgulayan Uğuz, Kılıçdaroğlu’nun çevresindeki isimlerle arasındaki iletişimin de Türkiye’ye yararı olacağını düşünüyor:
“Hemen hemen her konuda Türkiye Cumhuriyeti kangren olmuş vaziyette. Özgür Demirtaş gibi, Özgür Özel gibi çevresindeki dinamiği yüksek insanları görmek de beni hem ekonomi olsun hem eğitim olsun hem benzeri diğer alanlarda olsun iyi ve güzel bir Türkiye’yi düşünmeye itiyor.”
“Türkiye bir kırılma noktası yaşayacak”
Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.
Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.
Kadir Can Uğuz, Millet İttifakı’nın iktidara gelmesiyle Türkiye siyasetinin de farklı bir noktaya geleceği kanısında. Uğuz, muhalefetin olası başarısını, iktidarın başarısızlığını gösterecek bir seçim olacağını savunuyor:
“Bence böyle bir durumda Türkiye bir kırılma noktası yaşayacak. Böyle bir adayın seçilmesi demek, ülkede artık barışmayı, bir şeyleri sessizce sakince konuşmayı, uzlaşıyı, hakkımızı şiddetle bağıra çağıra, adaletsizliğin, hukuksuzluğun içinde, şeffaf olmayan kapıların ardında değil de gün yüzünde, açık açık korkmadan arayabileceğiz demek.”
“Yargı benim, devlet benim, halk benim”
İlk oyunu kullanacak olan Kadir Can Uğuz, beklentilerini de şöyle sıralıyor:
“Oyumu kendime dayanarak veriyorum! Yargı benim, devlet benim, halk benim, Türkiye Cumhuriyeti benim, bu millet benim! Var mı ötesi? Ben bu ülkede yaşadıkça geleni de gideni de ben belirleyeceğim.”
Günümüz Türkiyesi’nin artık uçan arabalara erişimi sağlayacak bir teknolojiye sahip olması gerektiğini anlatan Uğuz, bu beklentilerin bilinçli oy kullanımıyla ve adil bir seçimle gerçek olabileceğini söylüyor.
“Siyasiler bu ülkenin vatandaşlarına hesap vermek zorunda”
Uğuz, ilk oyunu kullanacak seçmenlere de şöyle sesleniyor:
“Oy verdiğiniz adayı araştırın, ne yaptığınızı biliyor olun ve sırtınızı kendinize yaslayın. Siz emin oldukça, biz emin oldukça onlar da emin olmak zorunda. Siyasiler bu ülkenin vatandaşlarına hesap vermek zorunda. Ben bu bilinçteyim ve herkese de umarım bir gün bu bilinci aşılayacağım. Evet, belki kulağa zor geliyor, belki de imkânsız geliyor ancak değişim bireyden başlar. Küçükten büyüğe başlar. Ben değiştikçe çevrem, çevrem değiştikçe mahallem, mahallem aynı şekilde ilçem, şehrim derken bir bakmışız ülkem değişmiş. Korkmayalım. Biz verdiğimiz oyun arkasına dayanırsak, kararlarımıza, araştırmalarımıza dayanırsak, devlet büyükleri içlerindeki o zirveden düşme korkusuyla gerçekten uçan arabalı Türkiye bizi bekliyor olabilir.”