Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Arter, Nuri Kuzucan’ın “Pasaj” sergisini kitaplaştırdı

“Nuri Kuzucan’ın “Pasaj” sergisine eşlik eden ve Arter’in genel yayın yönetmeni Süreyyya Evren ile serginin küratörü Nilüfer Şaşmazer’in hazırladıkları kitap yayımlandı. Evren, edebiyatın sanatla ilişkisini, sanat yayıncılığının 1990’lardan bugüne gelişimini,Pasaj kitabının oluşum sürecini ve Arter Yayınları’nın yeni üretimlerini Medyascope’a anlattı.

Nuri Kuzucan’ın 1 Haziran’da sanatseverleri ağırlamaya başlayan “Pasaj” sergisi, 31 Aralık’a kadar devam edecek. Sergi, sanatçının mekâna özgü mimari bakış açısıyla 23 yapıttan oluşuyor. Nilüfer Şaşmazer ve Süreyyya Evren’in hazırladığı “Pasaj” kitabı da “Pasaj” sergisine eşlik ediyor.

Süreyyya Evren

Kitabın çıkış öyküsünü, hazırlanış sürecini ve “Pasaj”ın sanatseverlere ne göstermek istediğini Süreyyya Evren anlatıyor.

Edebiyat ve sanat dünyasının içerisinde yer alan birisiniz. Sizin sanat ile yolculuğunuz, sanat yayıncılığı ile tanışmanız nasıl oldu?

“Sanatla ilişkim annem Özden Evren’in Leyla Gamsız’ın Atelye Gamsız Sanat Galerisi’nde yönetici olduğu 1980’lerin sonlarında, koltuğumun altında talepkâr bir satranç takımı, sanatçılarla satranç oynamaya çalışmakla başlamış olabilir. Ama tabii üretim anlamında edebiyat önce geldi ve 1990’ların ilk yıllarından itibaren şiir, öykü, roman, deneme gibi edebiyat ürünleri yayımlamaya başladım. Öyle de sürdü, sürüyor. Kimi sanat kitapları hakkında tanıtımlar yazmaktır, şudur budur derken 1996’daki Genç Etkinlik’e bir yerleştirme ile katılmamla birlikte işin rengi sanki değişti. O dönemin Genç Etkinlik’lerinin ve genel olarak güncel sanat ikliminin doğurgan enerjisi de sayesinde; Halil Altındere, Erden Kosova ve diğerleriyle, ilk sayısı Haziran 1999’da çıkan ‘Art-İst’ dergisini kurmamızla esas başladı sanırım sanat yayıncılığı ile hemhâl oluşum. O gün bugündür çeşitli projelerde türlü roller üstlenerek süren bir iç içelik söz konusu. 2016’da Arter’den içeri adım atmam ile bugünkü formunu aldı.”

Sanat yayıncılığı Türkiye’de ne durumda? Nasıl bir ilerleme gözlemliyorsunuz?

“1990’larda coşkusu, içerik arzusu, öteyi beriyi omuzlama enerjisi, yenilik beklentisi yüksek, ancak üreticisi, üretim alanı sınırlı bir durumdaydık. 2000’lerde sanat yayıncılığı giderek çok daha fazla ayakla yürümeye başladı. Kurumsal destek, insan ve kaynak aktarımı gerçekleşti, ilgiyle donandı. Ancak yazı malum hızlı koşmaz, küratörlükten yavaştır derler, ağır ağır alttan gelir. 2010’larda, Türkiye güncel sanatının genel olarak dünyada ilgi anlamında zirve yaptığı dönemde yavaş yavaş havaya giren sanat yayıncılığımız son 10 yılda; üstelik binbir ekonomik, sosyal ve siyasi krize karşın çok daha çeşitli ve gerek nitelik gerek nicelik açısından dikkate değer üretimlerin gerçekleştiği bir sahaya dönüştü.

Hem kültür yayıncılığı dediğimiz, belli başlı yayınevlerinin yayımladığı çağdaş sanat kitaplarının çocuklara ve gençlere dönük yayınlar da dahil olmak üzere, hayli artmasına, çeşitlenmesine, okurun erişebildiği Türkçe sanat bilgisinin epey genişlemesine; hem galerilerin, müzelerin, Arter’in de aralarında yer aldığı pek çok sanat kurumunun çok daha kalıcı yayınlar yapmayı önemsemekle kalmayıp bunu faaliyetlerinin ana bileşenleri arasında sayılabilecek bir beklentiye dönüştürmelerine; hem de sanatçı kitabı denilen, kitabı bir sanat eseri mecrası olarak alan üretimlerin epey yerleşmesine tanıklık ettik, ediyoruz. Sanat kurumlarının güçlenen kütüphaneleri, BAS sanatçı kitapları koleksiyonu ve diğerlerinin yanı sıra yakın dönemde son iki edisyonuna Arter’in ev sahipliği yaptığı, ‘border_less Sanat Kitapları Günleri’ gibi oluşumlar da sanatçı kitapları başta olmak üzere sanat yayınlarına dikkati diri tuttu. Bu çoğalma ve gelişme söz ettiğiniz ilerlemenin parlak yanı; henüz tam ilerlenememiş alan profesyonel olmayan amaçlarla bir sergiyi ziyaret eden izleyicinin sergi yayınını da edinme, inceleme ve okuma arzusunun yaygınlaşması gibi görünüyor. Bir sonraki ilerlemeyi sanki buralarda bir yerlerden bekleyebiliriz.”

Arter Yayınları sergilere eşlik eden yayınlar da üretiyor. Peki “Pasaj” kitabının gelişimi ve çıkışı nasıl oldu?

“Aynı zamanda Pasaj sergisinin küratörü de olan Nilüfer Şaşmazer ile birlikte hazırladığımız ‘Pasaj’ kitabını, Arter Yayınları’nın sergilere eşlik eden diğer kitaplarında olduğu gibi sanatçı ve küratörle yoğun bir işbirliği ve birlikte düşünmeyle, tasarımcımızın, bu kitapta Ayşe Bozkurt’un katkılarıyla, birlikte Arter Yayınlar ekibini oluşturduğumuz editörümüz Sena Danışman ve yayın asistanımız Melisnas Uzun’la toparladık. ‘Pasaj’, diğer sergi kitaplarımız gibi sergi sürecini, sanatçıyı ve küratoryal yaklaşımı en uygun şekilde temsil etmeye odaklanıyor. Büyük ölçüde yeni üretimlere dayanan ‘Pasaj’ gibi sergiler bir yerlerde hazırlanıp bitip galeriye hazır hâlde nakledilip yerleştirilmediklerinden, hayli erken başlayan kitap için düşünme, planlama ve çalışma aşamaları, serginin mimari tasarımındaki gelişmelerle, sanatçının üretiminin kendi doğası ve değişkenlikleriyle, küratörle sanatçının ortak çalışmalarının doğurduklarıyla yolda kendini sınaya sınaya ilerliyor. Bu anlamda, sergiyle birlikte oluşuyor denebilir.”

Yazar ve metin seçim süreci nasıl ilerledi, nasıl kurgulandı?

“Küratör Nilüfer Şaşmazer ile sanatçı Nuri Kuzucan’ın pek çok güne yayılan, sergi çalışmasına eşlik eden, sayısız görüşmenin, alınan notların, yan okumaların, diyalogların ve tartışmaların, yeniden yeniden bakmaların ve sonra da defalarca revizyonun sonucunda ortaya çıkan güçlü söyleşileri kitabın ana aksını oluşturuyor. Bir sanatçının bütün serüvenini ele alıp karşımızdaki sergiye ve elimizdeki sergi kitabına bağlamasıyla referans bir metin. Ayrıca farklı arka planlardan gelen dört yazarın kendi uzmanlıklarını, disiplinlerini, çalışma alanlarında geliştirdikleri perspektifleri birer ‘karşılaşma’ metnine dönüştürerek olası okuma biçimleri yelpazesini genişletmelerini öngördük. Duygu Demir, Tarkan Okçuoğlu, Asuman Suner ve Hakan Tüzün Şengün’ün bu kitap için özel olarak kaleme aldıkları, sanatçının üretimini farklı bakış açılarından yorumlayan metinleri bu işlevi yerine getirmekle kalmayıp her biri kendi üslubunda kendi ilişkilenme önerisini de sunuyor.”

“Pasaj”ın yaşatmak istediği hissiyat, düşünce nedir?

“Pasaj kitabının hedefi, bir yandan Pasaj sergisine ön hazırlık aşamalarından serginin açılışa hazır hâle gelinceye kadarki süreci boyunca kitap mecrasıyla eşlik etmek, bir yandan da Hadiye Cangökçe’nin çektiği reprodüksiyon fotoğrafları, flufoto’nun (Barış Aras ve Elif Çakırlar) sergiden görünüm fotoğraflarıyla ve sanatçıyla küratörün sergi hazırlığı sürecine dair içeriden tanıklıklarını da içererek sergiyi en iyi şekilde dokümante etmek. Arter Yayınları ekseriyetle Türkçe ve İngilizce iki ayrı cilt halinde yayınlanıyor. ‘Pasaj’ başlıklı Türkçe cilt Nuri Kuzucan’ın serüvenine dair, Türkçe’deki ilk kapsamlı yayın ve bu anlamda bir başvuru kaynağı olmanın da dikkatini taşıyor.”

Gelecek dönemlerde Arter Yayınları’nda neler göreceğiz? 

“En yakın dönemde bekleyebileceğimiz yayın, yıl sonuna doğru açılacak ve koleksiyon nosyonunun kendisine odaklanan bir sergiye eşlik eden, tasarımını Yeşim Demir’in üstleneceği kitap olacak. Ayrıca Arter e-kitaplar serisinde, PDF ve EPUB formatlarında, Arter’in internet sitesinden ücretsiz indirilebilen yayınlar üreterek sanat tartışmalarına katkıda bulunmayı hedefliyor. Bunun için Claudia Mesch’in kaleme aldığı, Emre Ayvaz’ın Türkçeleştirdiği Joseph Beuys gibi sanatçı monografilerini ve Hans Haacke’nin yazılarını bir araya getiren, Zeynep Baransel’in Türkçe’ye kazandırdığı ‘Çalışma Koşulları’ başlıklı ciltle başlattığımız, sanatçıların kendi kalemlerinden çıkan metinleri yayımlamaya odaklanıyor. Arter Yayınları’nın üçüncü ücretsiz indirilebilir e-kitabı sanatçı Andrea Fraser’ın yazılarını bir araya getiren Museum Highlights olacak. Türkçe’ye Begüm Kovulmaz tarafından çevriliyor.”

Kitabı detaylı incelemek için buraya tıklayabilirsiniz.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.