Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) 27 aydan sonra ilk kez faiz artırdı, politika faizi yüzde 8,5’ten yüzde 15’e çıkarıldı. TCMB başkanlığına atanan Hafize Gaye Erkan ile Para Politikası Kurulu (PPK) ilk toplantısında faizi 650 baz puan artırdı. Başkan Hafize Gaye Erkan, başkan yardımcıları Taha Çakmak, Mustafa Duman, Emrah Şener ve Banka Meclisi üyesi Elif Haykır Hobikoğlu ile toplanan PPK açıklamasında, bütün dünyada merkez bankalarının enflasyonu düşürmeye yönelik tedbirler aldığı belirtildi. Gökçe Çiçek Kösedağı sordu, ekonomi profesörleri Öner Günçavdı ve Haluk Levent yanıtladı.
Editör: Aliye Altınışık
Öner Günçavdı bu kararın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ekonomide tercih ettiği “nas” söyleminden vazgeçtiğinin kanıtı olduğunu söyledi. Metnin bugüne kadar yapılan en anlaşılır ve en kısa yazılı açıklama olduğunu belirten Günçavdı, “Biz burada kalmayız, devam ederiz” mesajının verildiği görüşünde. Günçavdı kararı alan ekibin aynı olduğu halde para politikasındaki keskin değişikliğin nedeninin kamuoyuyla paylaşılması gerektiğinin altını çizdi.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek faiz kararı açıklandıktan sonra sosyal medya hesabında paylaşım yaptı.
Günçavdı, Şimşek’in PPK’nın açıklamasını yetersiz bulduğu ve desteklemek için bu paylaşımı yaptığını söyledi:
“Karar döviz piyasasında oynaklık yarattığı için böyle bir açıklama yapma ihtiyacının oluştuğunu düşünüyorum. Burada bir husus var… Orada sapla samanı karıştırıyor Mehmet Şimşek. Bizim gibi ülkelere iki kanaldan yabancı gelir. Bir tanesi sıcak para dediğimiz finansal portföy yatırımlarıdır. O portföy yatırımları ile üretim kapasitesini arttıran ve istihdam yaratan sabit sermaye yatırımları farklıdır. Bir tanesi için mali istikrarı bir amaç olarak ortaya koyarsınız. Ama yabancı sermayeyi Türkiye’de kalıcı kılabilmek, yatırıma ve üretime dönüştürebilmek için gerekli olan koşullar bunların dışındadır. Onlar nelerdir? Hukukun üstünlüğüdür. İstikrardır. Yönetimde şeffaflıktır.”
Prof. Dr. Haluk Levent ise Mehmet Şimşek’in açıklamasında yer alan sürdürülebilir ve şeffaflığın ancak verilerin kamuoyuna sunulması ile olacağını söyledi.
Prof. Dr. Levent bundan daha önemli olanın ise iletişim olduğuna değindi. Mehmet Şimşek’in değiştiklerini göstermek amacıyla çırpındığı için bu paylaşımları yaptığı görüşünde.
Levent’e göre Şimşek iktisadi planda iktisadi politikalar açısından icranın başında gibi gözüküyor ama icra gücü yok. Levent, Şimşek’in paylaşımındaki “serbest piyasa” vurgusunu eleştirdi:
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
“Piyasa ekonomisi deniyor ama Türkiye’de piyasa kalmadı. İş gücü piyasası yok. İş gücü piyasası asgari ücretin ortalama ücrete dönüştüğü, ortalama ücretin de serbest pazarlık ile değil devletin takdiriyle belirlendiği bir noktaya geldi. Hatta artık cumhurbaşkanı huzuruna çıkıldıktan sonra belirleniyor. Hangi piyasayı alırsanız alın piyasa işleyişinin kalmadığı bir ortamdan bahsediyoruz. Serbest kambiyo rejimi var mı? Yani ihracatçının döviz gelirlerinin kırkına el konuldu. Bankalara gittiğinizde 1.500 Euro çekeceğim, 3 bin 500 dolar alacağım dediğinizde ‘Ya bir dakika randevu defterine bakmalıyız’ denildi. Bu piyasa serbest piyasa mı?”
Kredi piyasasını da eleştiren Levent, “Krediye ihtiyaç duyan insanlara kredi verilmediği bir piyasanın serbest bir piyasa olması mümkün mü?” dedi.
