Eski Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı ve eski Antalya Milletvekili Hasan Subaşı, Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Merkezi yönetimle yerel yönetim el ele vermezse o şehre herhangi bir şey gelmez. Hatay’a geldi mi?” sözlerini eleştirdi. Subaşı “Seçimler yaklaşırken bunun tehdit gibi dile getirilmesi Hatay halkını da, Türk milletini de rencide etmiş ve üzmüştür” dedi.
Program editörü: Aliye Altınışık
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Hatay İlçe Belediye Başkan Tanıtım Toplantısı’ndaki konuşmada, “Merkezi yönetimle yerel yönetim el ele vermezse, dayanışma halinde olmazsa o şehre herhangi bir şey gelmez. Hatay’a geldi mi? Şu anda Hatay garip kaldı, mahzun kaldı” dedi. Erdoğan’ın sözlerine muhalefetten tepki geldi.
1989-1999 yılları arasında Doğru Yol Partisi’nden (DYP) Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı, 27. Dönem İYİ Parti Antalya Milletvekili olan Hasan Subaşı Medyascope yayınında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarını değerlendirdi. Subaşı Erdoğan’ın bir gerçeği ifade etmek isterken, bir gerçeği de ikrar ettiğini söyledi. Anayasa’da devletin nasıl çalıştığını, yerel yönetim ve merkezi yönetimin ilişkisinin nasıl olması gerektiğinin düzenlendiğini hatırlatan Subaşı 123. maddeye atıf yaptı:
“123. MADDE: İdare, kuruluş ve görevleriyle bir bütündür ve kanunla düzenlenir. İdarenin kuruluş ve görevleri, merkezden yönetim ve yerinden yönetim esaslarına dayanır. Kamu tüzel kişiliği, kanunla veya cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle kurulur.”
Anayasa’da devletin birliğini, bütünlüğünü ve kurumlar arasındaki uyumu sağlama görevinin ise cumhurbaşkanına verildiğini ve tarafsızlık yemini ettiğinin altını çizen Subaşı, sözlerine şöyle devam etti:
“Acıları hâlâ taze olan Hatay’da ‘Oy varsa hizmet var, oy yoksa hizmet yok’ gibi bir söylemin yapılmış olması kabul edilemez. Bırakın cumhurbaşkanını, herhangi bir kamu görevlisinin bunu söylemeye hakkı yoktur. Anayasa ve yasalarımızda açıkça belirtmiştir. Yerel yönetimin görevlerini yerine getirmek ve halka hizmet sunabilmek için merkezi yönetimden alması gereken pay ve katkılar da Anayasa’da belirtilmiştir. Seçimler yaklaşırken bunun tehdit gibi dile getirilmesi Hatay halkını da, Türk milletini de rencide etmiş ve üzmüştür.”
1989’da kendisinin DYP’den Antalya Büyükşehir Belediye Başkan adayı olduğu dönemde Turgut Özal’ın benzer bir yaklaşımla gazetelere ilan verdiğini anlatan Subaşı, o dönem medya ve yargının bağımsız olduğunu, bu nedenle halka gerçekleri anlatabildiklerini söyledi:
“Biz 1989 yılında seçimlere girerken rahmetli Özal ‘Benim partime oy vermezseniz, seçtiğiniz belediye başkanlarının elini kolunu bağlarız, çalışamaz hale getiririz’ diyerek reklam afişleri bastırıp, gazetelere ilan vermişti. Çok büyük tepkilere neden olmuştu. O dönem yargı ve medya bağımsız olduğu için Türkiye’nin her yerinde konuşulmasını sağlamıştık. Her platformda anlatabildik. Halk öyle bir ceza verdi ki, Malatya dışında tüm belediyeleri mensubu olduğum DYP ve Sosyaldemokrat Halkçı Parti (SHP) kazanmıştı. Ama bugün bu kadar yaralı, yoksullukla iç içe olan halkımız, günlük yaşamın zorlukları içinde bunların ne derece önemine vakıf, tespit etmek kolay değil. Deprem bölgesinde halk günlük yaşamını sürdürebilme mücadelesinde.”
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
