14 ve 28 Mayıs seçimlerinin ardından Cumhuriyet Halk Partisi’nde (CHP) başlayan değişim tartışmaları sürüyor. İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, tartışmaların başını çekiyor. İmamoğlu’nun ilk değişim hamlesi “İktidar İçin Değişim” isimli internet sitesi oldu. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise değişimin önünü açacağını söylese de liderliği bırakmıyor. İmamoğlu neyi, nasıl değiştirebilir, CHP’nin kurumsal yapısı buna izin vermezse ne yapmalı? Gökçe Çiçek Kösedağı sordu, siyaset bilimci Doç. Dr. Burak Bilgehan Özpek yanıtladı.
İmamoğlu’nun değişim ile ilgili ilk hamlesi “İktidar İçin Değişim” internet sitesi oldu. İnternet sitesinde, yurttaşlara değişime katılma çağrısı şu sözlerle yapıldı:
“Bu mecra, mümkün olan en yüksek sayıda vatandaşı değişim sürecine katılmaya davet etmek üzere tasarlanmıştır. Değişerek iktidar olma, ülkemizi demokrasi ve uygarlık yolunda yukarıya taşıma hedefiyle çıktığımız bu yol, tüm vatandaşlarımızın katılımına açıktır.”
İmamoğlu’nun önümüzdeki günlerde toplumun farklı kesimlerinden yurttaşlarla bir araya gelmesi bekleniyor. İmamoğlu, iş insanları, akademisyenler, sanatçılar, sporcular ve gençlerle bir araya gelerek toplumun farklı kesimlerinden destek almak istiyor.
“İmamoğlu muhalefetin konforlu alanını bozuyor”
Burak Bilgehan Özpek, İmamoğlu’nun ilk hamlesinin internet sitesi olmasını ve çağrı metnini zayıf buluyor. İBB Başkanı olduğundan bu yana, siyasi skalanın neresinde durduğu tam anlaşılmayan biri olsa da Özpek’e göre İmamoğlu, muhalefetin konforlu alanını bozan bir aktör. Çünkü muhalefet Erdoğan’ın başarısızlıklarından faydalanmaya çalışıyor. İmamoğlu ise muhaliflerin seçim kazanabileceğini ve siyaset yapabileceğini göstererek diğer muhalefet aktörleri için bir tehdit oluşturuyor:
“Kendi mikro iktidarını İmamoğlu’na kaptırmak istemeyen aktörler, onu sürekli olarak ahlâken yargılamaya çalışıyor. Önümüzdeki günlerde İmamoğlu’na ‘orta yolcu’ denecek, ‘beşli çete’ ile ilişkilendirilecek, ‘laz müteahhit’ denilecek. İmamoğlu, kendi ahlaklı konumlarını iktidar olamamaktan alan aktörleri korkutuyor.”
“CHP’yi bir kenara bırakıp topluma bakmalı”
Özpek, İmamoğlu’nun Altılı Masa projesine destek vermesini yanlış bulduğunu belirtti ve o dönemde önemli bir siyasi fırsat kaçırdığını söyledi. İmamoğlu’nun, gündelik hayat siyasetini iyi yapan bir aktör olarak o dönemde kendi siyasi hikâyesini yazabileceğini söyleyen Özpek “İmamoğlu, CHP dışında popüler desteği arkasına alarak tüm muhalefet adına konuşan ve temsil eden bir lider olabilir. Bunu geçmişte de bugün de tercih etmedi. CHP içindeki oligarşik elitleri ikna ederek, müzakere yürüterek, stratejik davranmaya çalışarak sonuç almaya çalışıyor ama bu yöntemle başarılı olamayacak. Bu yapılar böyle çözülmez” dedi.
Özpek’e göre İmamoğlu’nun potansiyeli parti içindeki oyunları oynamaya yeterli değil. İmamoğlu’nun, yeni bir siyaset ve toplum okumasıyla, halkın önüne çıkması gerekiyor:
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
“Muhafazakârları Kılıçdaroğlu, Babacan ve Davutoğlu gibi okumayan, toplumu ikiye bölerek okumayan, toplumun tüm kesimlerini göbekten kesen konuları sistemli bir şekilde açıklayacağı bir performansla CHP’yi dışardan kuşatabilir. CHP Genel Merkezi böyle çözülür.”
“İmamoğlu, Saraçhane sürecinde fırsat kaçırdı”
Özpek, “Hakkında verilen hapis ve siyasi yasak cezası sonrası Saraçhane süreci söylediğiniz gibi değerlendirilebilir miydi?” sorusuna ise şöyle cevap verdi:
“Saraçhane sonrası Ekrem Bey için büyük bir siyaset yapma alanı açılmıştı. Ekrem Bey seçimlerin kaybedilebileceğini gördü, Akşener gördü. Demirtaş’ ın ilk tercihi Kılıçdaroğlu değildi. ‘Masa’daki dört parti bunu gördü. Seçimlerin kesin kazanılamayacağını sahte anket firmaları ve romantik muhalifler dışındaki herkes gördü. İmamoğlu bunu görerek yeni bir siyasi alan açmadı. Çünkü içinde bulunduğu siyasi ekosistemi yanlış algılıyor. CHP, İmamoğlu için mağlup edilemeyecek bir heyula.”
