Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Yargıtay 3. Ceza Dairesi’ne gönderdiği Gezi davasına ilişkin tebliğnamede Mücella Yapıcı dışındaki tüm tutsakların cezalarının onanmasını istedi, Can Atalay’ın dokunulmazlık kapsamında olmadığı yönünde görüş bildirdi.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Gezi davasıyla ilgili tebliğnamesini hazırladı. Başsavcılığın tebliğnamesinde tutuklu sanık Mücella Yapıcı’ya verilen cezanın bozulması, diğer tüm sanıklar hakkındaki cezaların onanması istendi. Yapıcı’nın cezasının bozulmasına ilişkin kesin ve inandırıcı deliller bulunamadığı ifade edildi.
Atalay için istisna söz konusu
Atalay’ın Anayasa’nın 83. maddesine göre serbest bırakılması konusunda tutukluluğun devamı için gerekçe olarak Anayasa’nın 14. maddesi gösterildi. Tebliğnamede, yasama dokunulmazlığına rağmen iddia edilen suç 14. madde kapsamında ise istisnaların olabileceği belirtildi.
Tebliğnamede şu ifadeler yer aldı:
“Soruşturmasına seçimden önce başlanan ağır cezayı gerektiren bir suç varsa ve isnat edilen bu suç Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 14. maddesi kapsamında yer alıyorsa, yasama dokunulmazlığının istisnası söz konusu olur.”
7 kişiye 18 yıl hapis verildi
2013 Gezi Parkı eylemleri nedeniyle açılan davada 18 Şubat 2020’de tüm sanıklar beraat etmiş, İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesinin beraat kararıyla birlikte davanın tek tutuklusu olan Osman Kavala, hapisten çıkması beklenirken başka bir soruşturma gerekçe gösterilerek tutuklanmıştı.
Savcılığın beraat kararına itirazının ardından İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi, 22 Ocak 2021’de yerel mahkemenin beraat kararını bozmuş; İstinaf mahkemesinin bozma kararından sonra yeniden başlayan yargılama, 25 Nisan 2023’te sonuçlanmıştı.
Cezaevinde olan Osman Kavala’ya ağırlaştırılmış müebbet; Can Atalay, Mücella Yapıcı, Tayfun Kahraman, Çiğdem Mater, Hakan Altınay, Mine Özerden ve Yiğit Ali Ekmekçi’ye 18 yıl hapis cezası veren mahkeme, tutuksuz sanıkların kararla birlikte tutuklanmasına hükmetmişti.
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
2022 yılının son günlerinde cezaların İstinaf’ta onanmasının ardından karar Yargıtay’a taşınmıştı.
Ne olmuştu?
Mimarlar Odası’nın avukatlığını yürüten Atalay, İstanbul-Taksim Gezi Parkı’na AVM yapılması girişimine karşı kurulan Taksim Dayanışması’nın avukatlığını yapıyordu. Atalay, Gezi Parkı davasında 18 yıl hapis cezası verilerek 25 Nisan 2022’de tutuklandı.
TİP Milletvekili Barış Atay, Hatay’dan feragat ederek yerini Gezi davası tutuklusu Can Atalay’a bıraktı ve Atalay Hatay’da birinci sıradan milletvekili adayı gösterildi. 14 Mayıs’ta yapılan seçimlerde de milletvekili seçilen Atalay’ın cezaevinden çıkması için Yargıtay kararı bekleniyor.
Atalay, Çorlu’daki tren kazasıyla ilgili davada yakınlarını kaybedenlerin avukatlığını da üstlendi. Atalay, tutuklandıktan sonra yapılan 25 Mayıs 2022’deki ilk duruşmaya katılamadı. Avukat Evren İşler, Marmara Cezaevi’nde bulunan Atalay’ın duruşmaya SEGBİS’le de olsa katılmasını talep etti. Talep, mahkeme heyeti tarafından reddedildi.
Atalay, Manisa-Soma’da 13 Mayıs 2014’te meydana gelen 301 işçinin hayatını kaybettiği maden faciasında da işçiler ve ailelerinin avukatlığını üstlendi.
Atalay, Sakarya-Hendek’te, Büyük Coşkunlar Havai Fişek Fabrikası’nda 3 Temmuz 2020’de meydana gelen ve yedi işçinin hayatını kaybettiği patlamanın da avukatlığını yaptı. Atalay, kazayla ilgili cezaevinden gönderdiği mesajda “Hendek’te göz göre göre ölüme gönderilen yedi işçi kardeşimizin adı; ailelerin adalet mücadelesi, memleketin geleceğine yazılıdır. Adalet istiyoruz. Sosyal adalet istiyoruz. Adalet için sosyal adalet” dedi.
Atalay aynı zamanda Adana’nın Aladağ ilçesinde çıkan yurt yangında hayatını kaybeden 11 kız öğrencinin yakınlarının da avukatlığını yaptı.