Milletvekili Çelenk, 13 ay sonra ilk kez hakim karşısına çıkacak 15 gazeteci için rapor yazdı

Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) Diyarbakır Milletvekili Sevilay Çelenk, 13 ay sonra ilk kez yarın (11 Temmuz) hâkim karşısına çıkacak olan 15 tutuklu gazeteci için rapor hazırladı. Çelenk’in raporuna göre, iddianame, muhtelif tarihlerde ifadeleri alınan 6 gizli tanık ve 15 itirafçının beyanlarını suçlamalara dayanak olarak gösteriyor. Çelenk, “Gazetecilere yöneltilen suçlamalar da gazeteciler aleyhine oluşturulan mesnetsiz deliller de açıkça hukuka aykırıdır” dedi.

13 ay sonra ilk kez hâkim karşısına çıkıyorlar

Diyarbakır’da 8 Haziran 2022’de Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma kapsamında gözaltına alınan 15’i tutuklu 21 basın çalışanı 13 ay sonra yarın (11 Temmuz) ilk kez hâkim karşısına çıkacak. Yeşil Sol Parti Diyarbakır Milletvekili Sevilay Çelenk, tutuklu gazetecilerin gözaltına alınma gerekçesi, iddianame ve delillerle ilgili bir rapor hazırladı. Raporda, soruşturmayı yürüten savcının Ceza Muhakemesi Kanunu’nda (CMK) belirtilmesine rağmen, gizlilik kararı olsa bile avukatların erişebileceği mahiyetteki belgelerin ve evrakın müdafilere ve gazetecilere verilmesini reddettiği bilgisi yer aldı.

Kamera ve fotoğraf makineleri, “örgütsel materyal” diye teşhir edildi

Gazetecilerin çalışmalarını yürüttükleri Pel Yapım, Piya Yapım ve JinNews ofislerinin günlerce arandığı, bilgisayarların harddisklerinin sökülerek alındığı, fotoğraf makinelerine ve kameralara el konulduğu belirtilen raporda, “Ofislerde baskın operasyonla arama yapılması ve buralardaki materyale el konulması sonrasında gazetecilerin avukatlarına ya da ajanslara vermek üzere herhangi bir tutanak düzenlenmedi. El konulan fotoğraf makineleri ve kameralar günler sonra Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü tarafından ‘örgütsel materyal’ yaftasıyla ‘teşhir’ edildi” denildi.

“Savcı soruşturmadan önce geldi, tutuklamalardan sonra gitti”

Milletvekili Çelenk raporda, soruşturmayı yürüten savcının, gazeteciler gözaltına alınmadan birkaç gün önce Diyarbakır’a atandığını hatırlattı. Gözaltı sürelerinin uzatılması ve gazetecilerin tutuklanmasının ardından savcının apar topar başka bir ile tayin edildiğini belirten Çelenk, şöyle dedi:

“Gazeteciler neyle suçlandıklarını sekiz gün boyunca öğrenemedi. Gizlilik kararı olduğu için avukatlara verilmeyen bilgi, soruşturma devam ederken iktidara yakın medya organlarına servis edildi. Aralarında kamu yayıncısı TRT’nin de bulunduğu ana akım medya kuruluşları, gizlilik kararı olduğu söylenen dosya hakkında ‘terör örgütü lehine haber yapan ajanslara operasyon’ başlıklı haberler yayımladı. Soruşturma kapsamında gözaltına alınan gazeteci Aziz Oruç’la ilgili bazı fotoğraflar ise bazı sosyal medya kullanıcıları tarafından yayımlandı. Aziz Oruç’un sosyal medyada yayımlanan fotoğrafları, gizlilik kararı olduğu söylenen soruşturma dosyasından alınmıştı. Soruşturma makamı tarafından gizlilik kararı bulunan dosyadan iktidara yakın medya kuruluşlarına servis edilen bölümler, dosyanın ilerideki seyri hakkında fikir veriyordu.”

Raporda savcılığın, gazetecilerin örgütten bahsederken “terör örgütü”, Abdullah Öcalan’dan bahsederken “terör” kelimelerini kullanmamalarını, gazetecilerin örgüt güdümünde hareket ediyor olmalarına yorduğu belirtildi.

Çelenk, iddianamedeki en kritik ve çarpıcı iddianın siber saldırı yöntemleriyle elde edildiği belirtilen veriler olduğunu söyleyerek şöyle ekledi:

“Mahkemenin onayı ile siber sızıntı yapılmış”

“İddianame savcısı, Avrupa’da bulunan Stêrk TV ve Medya Haber’in verilerine ve server’larına Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü çalışanlarınca sızıldığını ve bu kanalların verilerinin ele geçirildiğini belirtiyor. Kamu çalışanları eliyle yapılmış olan siber sızıntının da Ari Yapım şirketine ait, el konulan bilgisayarlar üzerinden yapıldığı ifade ediliyor. Savcılık, bu siber sızıntının Diyarbakır 5. Sulh Ceza Hakimliği’nin 2022/3415 Değişik İş numaralı kararıyla yapıldığını belirtiyor. Bu durum, hukuka aykırı bir şekilde el konulan bilgisayarlardan Avrupa’daki bazı kanalların hacklendiğini, siber sızıntıyla elde edildiği iddia olunan verilerin de yine hukuka aykırı bir şekilde dosyaya konduğunu açık ediyor.”

Milletvekili Çelenk raporunda, bir yılı aşkın süredir özgürlüklerinden yoksun bırakılan gazetecilerin, Türkiye’nin en önemli gündem başlıkları hakkında yüzlerce yazılı ve görsel çalışmaya imza attıklarını, Diyarbakır başta olmak üzere onlarca il ve ilçede haber takibi yaptıklarını söyledi.

Yarın (11 Temmuz) duruşmaları görülecek olan gazetecilere yöneltilen suçlamaların da gazeteciler aleyhine oluşturulan mesnetsiz delillerin de açıkça hukuka aykırı olduğu belirtilen raporda, şöyle denildi:

“Dava, isnat edilen suçlamaların daha önce hukuka aykırılıklarının tescil edilmesi yönüyle mükerrerdir. Hukukçuların değerlendirmesiyle de dava, kısır döngüyle gazeteciler aleyhine işletilen bir ‘klon davadır’. Davaya dayanak olarak gösterilen ‘klonun’ Fetullahçı yapılanma mensubu oldukları gerekçesiyle şu anda hükümlü olan hakim ve savcılar tarafından icat edilmiş olması ve hâlen sorgulama ve yargılama makamlarınca kullanılıyor olması ise gerçek bir skandaldır. Gazetecilerin 11 Temmuz günü görülecek olan duruşmada derhâl beraat kararı alınarak tahliye edilmeleri gerekmektedir.”

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.