Motor sporlarının en büyük organizasyonu Formula 1’de yaz arasına girdik. Geride kalan yarışlarda öne çıkan pilotları ve takımları Medyascope Spor’dan Muhammed Kaya değerlendirdi.
BeşiBirYerde (220): Formula 1’de yarıyıl karnesi zamanı
Formula 1’de yaz arasına girdik. Şimdiye kadar pek çok “Düşenler ve Çıkanlar” serisi ile yarış analizi yazdım. Bazı takımlar ve pilotlar neredeyse sürekli “Düşenler” kısmındaydı ve bundan zevk alır gibiydiler, bu işin şakası tabii.
Sezonun bu bölümüne kadar olan kısmında neler göze çarptı, nelere şaşırdık, nelere heyecanlandık… Tüm bunlara gelin beraber hatırlayalım…
1. Red Bull-Max Verstappen dominasyon
Bu yılki şampiyonada Red Bull aracındaki Max Verstappen’in ezici üstünlüğü, daha sezon ortasında hem izleyiciler hem de kural koyucular tarafından dikkate alınması gereken soruları gündeme getirdi: Bu ekibin kanadını nasıl kırarız ve nasıl mücadele dozu artar?
Belçika Grand Prix’sinde Max Verstappen altıncı sıradan yarışı kazandı. Bunu yapma şekli, sezonda sahip olduğu boğucu hakimiyetin göstergesiydi. 17. turda takım arkadaşı Sergio Pérez’i geçti. Aynı araca sahip Sergio Pérez yakın bir performans bile gösteremedi. Dokunulmaz gibiydi ve bu durum uzun zamandır çok tanıdık bir görüntü.
F1’deki dominasyon yeni bir şey değil. SPA’daki galibiyetle Red Bull, güçlü MP4/4’leri ile McLaren’ın 1988’de elde ettiği 11 ardışık galibiyet rekorunu geride bıraktı. O yıl Ayrton Senna ve Alain Prost ile 16 yarışta 15 pole pozisyonu ve 15 galibiyet aldılar. Williams FW14B, 1992’de 16 yarıştan 10 galibiyetle benzer şekilde güçlüydü, 2004’te Michael Schumacher, Ferrari için ilk 13 yarıştan 12 galibiyet aldı. Daha yakın bir zamanda Mercedes, 16 yarış kazanan W05 ile 2014’teki açılış salvosu da dahil olmak üzere arka arkaya sekiz takımlar şampiyonası kazandı.
Tüm istatistiklere baktığımızda hem Red Bull hem de Max Verstappen önemli bir dominasyon sürecinde. Rekorları altüst edebilecek bir potansiyele sahipler, üstelik yakın performans gösteren rakipleri bile yok. Bu sezon tüm yarışları kazanırlarsa eğer herhalde kimse şaşırmaz.
Aston Martin sezona inanılmaz bir şekilde girdi. Fernando Alonso transferi ile zaten büyük bir atılım yapan Aston Martin, Alpine ile olan mücadelesinde pistte de önemli bir adım atmış oldu. Sezon başındaki bu toz pembe tablo sezon arasına kadar kara bulutlara döndü.
RB18’i referans alarak sezon başı tasarımını yapan Aston Martin, Fernando Alonso’nun da üstün performansı ile sezon başında “şampiyonluk mücadelesi“ne girdi ancak sezon ortasına geldiğimiz bu dönemde en iyi 4. veya 5. araç durumunda.
RB18’e öykünerek araç tasarlayan Aston Martin, sezonun güncellemelerini kendi fikirleri doğrultusunda yapınca gerilere düştü. Buna rağmen, Fernando Alonso sezon arasına Red Bull pilotlarının arkasında 3. sırada girdi. Böyle devam ederse Lewis Hamilton (aralarında 1 puan fark var) Fernando Alonso’yu geçecek. Takımlar Şampiyonası’nda ise Mercedes, Aston Martin’in önünde; Ferrari de yalnızca 5 puan geride. Mevcut performanslar ile Aston Martin sıradan bir orta sıra takımının performansının ötesine geçemeyecek. Bu durumda da Fernando Alonso’nun geleceği de yine tartışmalara gebe olur.
2. Mercedes’in güncellemeler ile doğrulması
Mercedes, Aston Martin’in aksine sezona pek de istediği gibi başlamadı. Zero-Sidepod tasarımından uzun süre vazgeçmeyen Mercedes, aslında mevzunun zeminden kaynaklı olduğunu geç fark etti. Zemin üzerine çalışmalarını yoğunlaştıran Mercedes, bunun yanında sidepod tasarımını da değiştirince verim almaya başladı.
Sezonun başlarında en iyi 4. veya 5. olarak görünen Mercedes mevcut durumda en iyi 2. araç gibi duruyor. Genel olarak bu yıl için düzenlemenin değiştiği, özellikle zemin kenarlarının 15 mm ve difüzör boğazının 10 mm yükseltilmesinin, zıplamayı/yunuslamayı denklemden tamamen ortadan kaldıracağı fikri her zaman yanıltıcıydı. Yalnızca sorunu kolaylaştırmak ve ekiplerin araçları uzun vadede pilotlara zarar verebilecek bir durumda çalıştırmasını önlemek için tasarlandı. Mercedes de McLaren de hızlanmalarına rağmen son yarış olan Belçika’da yunuslama yaşadığını tepe kamerasından net olarak gözlemledik.
Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.
Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.
Bıçak sırtı bir regülasyonun içerisinde Aston Martin bu denli iyileşmeyen geliştirmeler yaparken Mercedes’in güncellemeleri doğru şekilde yapması gerçekten takdire şayan. Sezonun devamında ne göreceğiz merakla bekliyorum.
3. McLaren’in “Acaba?”sı
McLaren, en son yükseltme paketini şekillendirmek için tıpkı Aston Martin’in yaptığı gibi Red Bull’dan ilham aldı. Fakat bu durum son iki yarıştaki McLaren performansındaki ilerlemeyle ilgili hikayenin yalnızca bir kısmı. Yıla hayal kırıklığı yaratan bir başlangıcın ardından McLaren, sezon arasından önceki son yarışlarda kimsenin göstermediği kazanabilecek araç refleksini bile gösterdi.
Bazı rakipler, McLaren değişikliklerinin Red Bull’un bir kopyası olduğunu öne sürse de yapılan işin bu kadar basitleştirilmesi adil değil. Çünkü güncellemelere derinlemesine bakıldığında, iyileştirmeler bulmak için McLaren’in ne denli çaba harcadığı açıkça görülüyor. Kısaca sıralayacak olursak:
- Zemin kısmındaki detay,
- Havalandırma girişinde yapılan,
- Ayna yuvasında yapılan,
- Haloyu çevreleyen yapıda,
- Sidepod anlayışında yapılan,
- Sidepodun üstünde bulunan havuz şeklindeki yapıda, değişiklikler meydana geldi.
Gelişmeye başladıkları Avusturya yarışından sonra daha farklı bir havada görmemiz gerektiğini söylemiştim. McLaren daha sonra hem sıcak havada hem de soğuk havada geliştiğini ispatladı. Sezonun geri kalanında gelişmeye devam ederlerse eğer Red Bull ile yarışmaları sizi şaşırtmasın.
5. Ferrari için “O sene bu sene” de değil
Ferrari, son yıllarda Michael Schumacher ve öncesinden gelen karizmatik bir mirası “dalga” konusu haline getirdi. Pit stratejileri, yarış içi konuşmalar, pilot tercihleri ve daha niceleri…
Son şampiyonluğunun üzerinden 15 sezon geçen Ferrari birkaç sezonda bir strateji değiştirerek ilerliyor. Daha önceleri en az bir tane şampiyon olmuş pilotları olan Ferrari için artık bu durum pek mümkün görünmüyor. Lewis Hamilton, Max Verstappen ve Fernando Alonso griddeki şampiyon pilotlar ve bu isimlerin Ferrari’yi bu durumda tercih edeceğini zannetmiyorum.
Bu sezona dönecek olursak, Ferrari sezon arasına kadar yapılan yarışlarda yalnızca 3 kez podyuma çıkabildi. Red Bull sürekli podyumda idi yanında Mercedes, McLaren, Aston Martin ve Alpine zaman zaman yer aldı. Takımlar sıralamasında ön grupta olan Red Bull ve Mercedes ikilisinden uzak olan Ferrari, Aston Martin’in de 5 puan gerisinde. Aston Martin’in mevcut performansına baktığımızda Ferrari tarafından geçileceğini söylemek çok büyük bir çıkarım olmaz ancak arka taraftan gelen McLaren de Ferrari için büyük bir tehlike konumunda.
Ferrari’nin dalgalı performansı devam edecek, takımın içinde radikal kararlar almayı planlayan Frédéric Vasseur için pilot tercihi de önemli konumda. Carlos Sainz’ın Ferrari’de yarışmaya devam etmesi diğer büyük pilotlar adına çekici bir durum olmayacaktır. Ferrari’nin vasat tercihlerinden vazgeçmesi gerekiyor yoksa gelecek sezonlar da bu sezonlardan farklı olmaz.
Yazan: Muhammed Kaya
Editör: Doğa Üründül