Formula 1’de 2024 sezonunun 22. yarışı bugün (24 Kasım Pazar) koşuldu. Max Verstappen’in dördüncü şampiyonluğu, George Russell ve Lewis Hamilton ile Mercedes dublesi… Medyascope Spor’dan Muhammed Kaya sezonun 22. yarışını sizler için kaleme aldı.
Düşenler ve çıkanlar: Formula 1 Las Vegas GP
Geçtiğimiz sezon Las Vegas yarışı bu sezondan daha iyiydi ancak sürpriz bir sıralama ve sonucunda sürpriz bir galibiyet ile “eh işte” dedirtti. Max Verstappen de burada şampiyonluğunu ilan etti ve üst üste 4. kez bunu başaran nadir pilotlar arasına girdi.
Lando Norris’in şampiyonluk mücadelesi veremeyecek bir pilot olduğunu da gösteren; Verstappen’in yeteneklerinin altını tekrar tekrar çizdiği bu yarışın düşenlerine ve çıkanlarına beraberce bakalım…
Düşenler
Ferrari ve takım içi dengeler
Ferrari, takımlar şampiyonasında McLaren’e karşı bir miktar mesafe katettiği için kazanan, ancak daha büyük bir pay alamadığı için kaybeden konumunda. Diğer taraftan yarışı canlı izleyen herkesin daha fazlasını yapabilecekken Ferrari’nin yapamadığını hissetmiştir. Pilotlar arasındaki çekişme ve stratejik olarak netleşememe belki de büyük balığı kaçırdı.
Carlos Sainz, Charles Leclerc’in önünde üçüncü sırada damalı bayrağı gördü. Yarışın ilk turunda takım arkadaşının gerisinde kaldı ancak ikili yarış boyunca üç kez yer değiştirdi.
İlk iki değişim, takımın talimatları doğrultusunda gerçekleşti. Sonunda bitiş sıralarını belirleyen üçüncü değişim ise Sainz’a Leclerc’in arkasında kalması söylendikten sonra gerçekleşti. Yine de takım arkadaşını geçti ve Leclerc’in yarış mühendisi Sainz’ın talimatlarını İspanyolca vermeleri gerektiğini söyledi. Kriz dışarı vurmuştu. İç sorun bir dış sorun haline gelmişti.
26. turda Sainz, arkalarındaki Lewis Hamilton’ın baskısı altında Leclerc’in önünde üçüncü sıradaydı. Ferrari, Sainz’a Leclerc’in geçmesine izin vermesini söyledi ancak Hamilton hemen arkasında olduğu için bunu yapmakta isteksizdi. Sainz, 14. virajda Leclerc’in geçmesine izin vermedi; beşinci virajda vereceğini söyledi. Orada da yerini vermedi ve sonunda bir sonraki turda 14. virajda bunu yaptı. Ferrari de aynı anda Sainz’i pite çağırdı. Son saniyede çağrıyı iptal ettiler ve Sainz piste geri döndü; burada ufak da olsa bir kayıp yaşandı ardından bir sonraki turda pite girdi.
Leclerc, 32. turda Sainz’dan üç tur sonra pite girdi. Ferrari, takım arkadaşının onu geçmemesi gerektiğini söylediğini belirtti. Ancak Leclerc pitten diğer araca o kadar yakın çıktı ki Sainz beşinci viraja yaklaşırken DRS bölgesinde onu kolayca geçti. Yarışı da bu şekilde tamamladılar.
Yarış sonunda Charles Leclerc “Evet, evet, evet. Evet, işimi yaptım ama nazik olmak beni her zaman s******, her zaman mahvediyor. Nazik olmak bile değil, sadece s***** saygılı olmak.” diyerek sitemini belirtti.
Bu arada Charles Leclerc ve Carlos Sainz arasındaki tempo farkı da yalnızca 0,03 saniye olarak ölçüldü. Ferrari de en hızlı ikinci takımdı; Mercedes’ten 0,15 saniye geride bir tempo tutturarak. Hem matematiksel hem de yarış aksiyonlarına baktığımızda Ferrari’nin daha fazla yapabileceğini görüyoruz.
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
McLaren
Lando Norris’in şampiyonluk şansı Brezilya’dan sonra zaten mucizelere kalmıştı ancak bu denli salmak da pek kabul edilir bir durum değil. Bu yarışta Ferrari’leri arkasında tutan Mercedes, McLaren’e Formula 1 Las Vegas GP sırasında büyük bir “güzellik” yapmış da oldu.
Katar hem Ferrari hem McLaren için büyük bir şans çünkü sprint ile beraber büyük bir puan şansı var. McLaren’in her piste uyum sağlayabildiği aracı son haftalarda tökezliyor. Normalde Katar’da favori diyebileceğimiz McLaren pek de güven vermiyor. Ferrari iç karışıklığının etkisini üzerinden atabilirse Katar’da önemli bir fırsat yakalayabilir.
Takım tempolarına baktığımızda da 0,61 saniye daha yavaş kalan McLaren uzun süre sonra yarım saniyenin üzerinde bir tempo farkı yedi. Pistte de oldukça çabuk ve kolay geçilen McLaren bir şeyleri değiştirebilecek mi göreceğiz.
Alpine
Brezilya’da her iki pilotu ile podyuma çıkan Alpine, Pierre Gasly sıralama turlarında 3. sırayı kapınca neden olmasın moduna girdi. Henüz 16. turda güç ünitesi problemi ile yarıştan çekilmek zorunda kalan Pierre Gasly’e takım radyosundan ‘motorda problem yok’ mesajı geliyor ancak aracından dumanlar yükseliyordu.
Diğer taraftan yarış boyunca oldukça yavaş olan ve neredeyse hiç adı geçmeyen Esteban Ocon bir pit-stop faciası da yaşadı. Pite çağırılan Ocon mekanikerlerin yerine geçmemesi nedeniyle pit yolundan geçip tekrar çıkmış oldu. Pit-stop havası almış oldu yani.
Alpine, yakın dönemde Renault motorundan vazgeçiyor. Bu bir fabrika takımı için facia bir durum ancak daha da facia olanı pist üzerinde hatta pit duvarında da maalesef ciddiyet yok. Bir fabrika takımı özel takımlar ile yarışır duruma kadar düştü; üstelik daha birkaç sene önce henüz isimleri Renault iken şampiyonluk yürüyüşü diye bir yol çizerken.
Çıkanlar
Nico Hulkenberg ve kısmen HAAS
Yarış mühendisi Gary Gannon, Hulkenberg’in sürüşüne “Artık lastikleri sen yönetiyorsun!” diye tepki verdi. Bu sürüş normal görülse de HAAS gibi bir aracı kullanan pilot için hiç de olanaklı bir durum değildi. Nico Hulkenberg neden pistte olduğunu bir kez daha kanıtladı. Yazı için sonda edilecek sözü buraya yazmak istiyorum: Büyük takımlar için Hulkenberg kesinlikle ideal bir ikinci pilot.
Hulkenberg’in ilk stinti orta hamurlu lastiklere göre önemli ölçüde uzamıştı ve bu durum ona sürekli olarak mevcut olan lastik ofsetiyle ileriye doğru hareket ettiği dikkat çekici bir yarış için zemin hazırlamıştı ve bu durum da Yuki Tsunoda’yı geçiş ile sonuçlandı. Yarışın sonunda da daha hızlı olan Aston Martin pilotlarını ve Sergio Perez’i arkasında tutmayı başardı.
İlk dört takımın tüm araçlarının yarışı tamamladığı göz önüne alındığında, HAAS’ın sıralamada Alpine’i geride bırakabilmesi -Alpine’in de bu duruma katkısı var- son iki yarışa girerken oldukça büyük bir başarı; henüz net olmasa bile.
Mercedes
2024’ün büyük bölümünü gridin üçüncü veya dördüncü en hızlı takımı olarak geçiren; sezonun ikinci yarısının neredeyse tamamını bu konumda geçiren Mercedes, Las Vegas’ta baskın formuna şık bir şekilde geri döndü. Eski günlere bir selam da oldu. Katar ve Abu Dabi’de aynı durumun devam edeceğinin garantisi yok ama en azından Mercedes’in 2024’ün ikinci yarısında referans alabileceği bir yarış oldu.
Ve takım patronu Toto Wolff’un da belirttiği gibi, takım W15’in en iyi noktasında olduğu zamanda bolca veri topladı. Gelecek sezona bu performans devam ettirilir mi bilinmez ancak sağlam bir ilerleme içerisinde oldukları kesin. Pistte en yakın rakipleri olan Ferrari’ye de takım tempolarında 0,15 saniye net bir fark atarak da bu durumun altını çizdiler. George Russell da oldukça net ve temiz bir sürüş ile bu matematiksel performansı taçlandırdı.
Daha çok düzlüklerde Ferrari ile kafa kafaya olan Mercedes, virajlarda ve viraj çıkışlarında net olarak üstündü. Fark da burada ortaya çıktı.
Lewis Hamilton
Max Verstappen şampiyon oldu hatta George Russell yarışı kazandı ama Lewis Hamilton kesinlikle günün pilotu idi. Yarışın başlarında George Russell kısa bir süreliğine tehdit altındaydı ancak Mercedes açıkça Las Vegas’ta en hızlı araca sahipti ve Lewis Hamilton bunu da kullanarak 10. sıradan ikinciliğe kadar yükseldi.
Toto Wolff’un pilotların raf ömürleri olduğuna dair son yorumları ve Lewis Hamilton’un sıralama turlarındaki hatası üzerine takım arkadaşının pole pozisyonunu alması sonrasında bu performans oldukça önemliydi.
Yarışı kazanan takım arkadaşından -neredeyse aynı- yalnızca 0,02 saniye daha yavaş turlar atan Lewis Hamilton kamuoyuna da büyük bir mesaj vermiş oldu. Diğer taraftan gelecek sezon yarışacağı Ferrari öncesinde de bu tür performanslar psikolojik açıdan da oldukça önemli.
Max Verstappen
Hafta performansına baktığımızda Max Verstappen burada olmayı pek de hak etmedi ancak Red Bull’un gerçek performansı için matematiksel verilere baktığımızda aslında ne kadar iyi bir iş yaptığını anlıyoruz. Hem bu performans hem de şampiyonluğun hatırına diyelim Max Verstappen’i buraya aldım.
Geçtiğimiz iki sezonda Red Bull baskın bir şekilde en iyi araçtı ve Max Verstappen’in performansı görece ‘yapılabilir’ görülüyordu ancak bu sezon daha düşük performanslı araç ile yaptıkları seven sevmeyen herkesin gözünde onu bambaşka bir noktaya çıkardı.
En yakın rakibi Lando Norris’in psikolojik açıdan kaldıramadığı tüm anlarda Max Verstappen bir şekilde yakınlarında idi. Sezon boyunca alınabilecek tüm puanları aldı ve daha sonraki yıllarda anlatılacak bir performans ile mutlu sona ulaştı. Kararlı, inanmış ve istikrarlı.
Yazan: Muhammed Kaya
Editör: Doğa Üründül