Gazeteci Nevzat Çağlar Tüfekçi, Muğla-Milas’taki Akbelen Ormanı’nda devam eden ağaç kesimine dair, yeni atanan Muğla Valisi İdris Akbıyık’a bir mektup yazdı. Tüfekçi, mektubunda “Ormanı savunanlar jandarmaya bir kum tanesi veya bir çöp bile fırlatmıyorken; onlara tazyikli ve köpüklü su sıkılıyor, yakın mesafeden körlüğe neden olacak biber gazı sıkılıyor, insanlar yerlerde sürükleniyor. Bu insanlar, bu şiddeti hiçbir şekilde hak etmiyor” dedi.
Muğla-Milas’ta 24 Temmuz Pazartesi günü maden sahasını genişletmek için YK Enerji tarafından başlatılan ağaç kesimi için İkizköylüler ve çevrecilerin nöbeti sürüyor. İkizköylüler, Limak Holding ve İÇTAŞ ortaklığındaki Yeniköy-Kemerköy Elektrik Üretim ve Ticaret A.Ş. (YK Enerji) tarafından yapılan termik santrallere linyit sağlayan açık maden ocağına karşı 2019 yılından beri direniyor.
Daha önce Akbelen’i savunmak için direnişe katılan Muğlalı gazeteci Nevzat Çağlar Tüfekçi de Muğla’ya atanan Hakkari Valisi ve Belediye Başkan Vekili İdris Akbıyık’a Akbelen hakkında bir mektup yazdı. Tüfekçi mektubunda, Akbıyık’tan toplumun hak ve çıkarlarını koruması isteğinde bulundu.
Hakkari’ye atanan valiye görevinde başarılar dileyen Tüfekçi, “Bizim başarı ölçütümüz, doğa ve çevre dostu bir vali olmanızdır” dedi.
Bölgenin ekolojik sisteminin büyük tehlike altında olduğunu söyleyen Tüfekçi, Yeniköy Termik Santralı için Akbelen Ormanları’nın kesilmesinin, Milas ve Bodrum’a su veren Çamköy Su Havzası’na zarar verdiğini belirtti. Tüfekçi, Beşparmak (Latmos) Dağları arasında yer alan tarihi Labranda bölgesinde yapılan denetimsiz feldspat madencilik faaliyetlerinin yeraltı suları ve zeytin ağaçlarının zarar gördüğünü söyledi.
Nevzat Çağlar Tüfekçi’nin mektubunun tamamı şu şekilde:
“Sayın Valim, Hakkari’den, Muğla’ya atandınız. Görevinizde başarılar dilerim. Bizim başarı ölçütümüz, doğa ve çevre dostu bir vali olmanızdır. Muğla’nın yüzde 60’ı maden arama-ihale ve işletme ruhsatlıdır. Bu oran, 2167 kilometrekare yüzölçümlü Milas’ta yüzde 70’i bulmaktadır. Muğla ilinde Milas, madencilik açısından madencilerin iştahını kabartan bir bölge. Milas bir bakıma madencilerin yağması ve saldırısı altında.
Yeniköy Termik Santralı için Akbelen Ormanları kesilerek, altındaki kömür için Milas ve Bodrum’a su veren Çamköy Su Havzası’na zarar veriliyor. YK ENERJİ kullanma ve koruma dengesini gözetmeyerek; derin sondajlarla başta Karacahisar’da su çıkan kaynakları olmak üzere yüzeye çıkan suları kuruttu. Kömür dışarıdan ithal edilerek enerji üretilebilir ama su kaynakları dışarıdan ithal edilemez ya da içme-kullanma ve sulama için dışarıdan tankerlerle su getirilemez. Enerji bir şekilde üretilebilir ama susuz yaşanamaz! Su kaynakları bu nedenle çok önemli…
Milas ile Aydın’ın Çine ilçesi arasında uzanan Beşparmak (Latmos) Dağları arasındaki tarihi Labranda bölgesinde çıkarılan denetimsiz feldspat madencilik faaliyetlerinde, standart dışı şiddetli patlatmalarla yeraltı suları, zeytinler ve ağaçlar zarar görmeye başladı. Bölgenin ekolojik sistemi büyük tehlike altında. Bafa Gölü ile Didim-Akbük arasında uzanan İlbıra Dağı üzerinde, boksit madeni içindeki zultaniti çıkarmak için açılan ocaklar ve alınmak istenen ruhsatlar, burada da yeraltı sularını ve ekolojik sistemi tehdit ediyor.
Taş ocaklarındaki standart dışı ve yönetmeliklere aykırı patlatmalarla da, ocakların yakınındaki su kuyuları zarar görüyor, bu şiddetli patlatmalarla yeraltı suları yer değiştiriyor, susuzluğa neden oluyor.
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Sayın Valim, Milaslılar doğasına, çevresine ve suyuna sahip çıkmak istiyor. Bunun için mücadele ediyor, Akbelen’de olduğu gibi. Ormanı korumak devletin görevi iken bunu o bölgenin insanları yapıyor.
Burada jandarma ve polis, savaş halinde bile düşmanına yapmayacağı davranışları, şiddeti, ormanı savunan kendi insanlarına karşı uyguluyor. İçme ve kullanma suyu içeri alınmıyor, seyyar tuvaletler içeri sokulmuyor. Ormanı savunanlar jandarmaya bir kum tanesi veya bir çöp bile fırlatmıyorken; onlara tazyikli ve köpüklü su sıkılıyor, yakın mesafeden körlüğe neden olacak biber gazı sıkılıyor, insanlar yerlerde sürükleniyor. Bu insanlar, bu şiddeti hiçbir şekilde hak etmiyor.
Bizim sizden isteğimiz; vahşi madencilik anlayışının Milas’ın doğasına ve suyuna zarar vermemesi, ÇED engeline takılmamak için hülle yapan taşocağı ve boksit işletmecilerinin hilelerine izin verilmemesi, Akbelen’de ormanı ve su kaynaklarını koruyanlara karşı jandarma ve polisin kötü muamelesinin önlenmesi vd.
Devletin bir valisi olarak toplumun hak ve çıkarlarını korumanız, denetimsiz madencilik faaliyetleri ile doğaya, çevreye, su kaynaklarına ve tarım topraklarına zarar verenlere, maden için tarihi ve kültürel mirası yok edenlere karşı önleyici tedbirler almanız, sizi başarılı kılacaktır. Devletin valisi olarak sizi doğayı savunan bir vali olarak toplumun yanında görmek istiyoruz.”