Kobani Davası’nın 29. duruşmasında savunma için söz alan önceki dönem HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, “Sizin işiniz Yüksekdağ ve Demirtaş ile. Bedelini göğüslemeye hazırız. Bizim dışımızdaki arkadaşlarımızın tahliye edilmesini istiyoruz” dedi.
Kobani Davası’nın 29. duruşması Sincan Kapalı Cezaevi Kampüsünde devam ediyor. Mahkeme heyeti, geçtiğimiz duruşmada suç iddiasının değişme ihtimaline karşı ek savunma yapılması kararını verdi.
Gültan Kışanak’ın savunma yaparken sözünün kesilmesine ve ablasının cenazesinden dönerken yaşadıklarına dikkat çeken HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, “Şu an sağlığı ile boğuşuyor. Hepimiz bu zulme karşı yaşam mücadelesi veriyoruz. Sizin verdiğiniz her karar yaşamımıza kasıt olarak yansıyor. Kışanak sayısız akrabasını kaybetti, en son ablasının cenazesine gitti ve dönüşte de bir işkenceye maruz kaldı. Bu sizin aldığınız kararların sonucudur” diye konuştu.
“Sizin işiniz Yüksekdağ ve Demirtaş ile arkadaşlarımızın tahliye edilmesini istiyoruz”
Duruşmada söz alan Yüksekdağ’ın savunmasında öne çıkan başlıklar şöyle:
“İşkenceye dönüşmüş bu tutukluluk halinin son bulmasını istiyoruz. Ben ve Selahattin Demirtaş yani HDP Eş Genel Başkanları üzerinden yürüyen bir davadır bu. Sizin işiniz Yüksekdağ ve Demirtaş ile. Bu hesabı sonuna kadar görmeye hazırız. Bunun bedellerini göğüslemeye hazırız. Bu aşamada bizim dışımızdaki arkadaşlarımızın tahliye edilmesini istiyoruz.”
“Siyasi iktidar bizi bir rakip görüyor ve hesap sormaya çalışıyor”
“Siyasi iktidar bizi bir rakip görüyor ve hesap sormaya çalışıyor. Siz de bir araç olarak duruyorsunuz. Siz bir işkence aracısınız. İktidarın elinde bize karşı kullanılan bir işkence aygıtısınız. İktidar aynı zamanda kolluğu da bize karşı bir işkence aygıtı olarak kullanıyor.”
“Cumhurbaşkanı ve MHP Genel Başkanı tarafından size dikte edildi”
“Siyasetçiler, Cumhurbaşkanı ve MHP Genel Başkanı tarafından size dikte edildi. Cumhurbaşkanı çıkıp, ‘Daha Kobane Davası var ve ceza alacaklar’ dedi. Sizin adınıza karar verdi. Siyasi iktidar bu dosyaya müdahale etmiştir, siyasi iktidar tepenizde sopa sallıyor. Vereceğiniz cezadan daha fazla ceza verin diyor ve size dikte ediyor.”
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
“Diyanet İşleri Başkanlığı, uzun zamandır padişahın Şeyh’ül-İslamı olarak davranıyor”
“Diyanet’in sunduğu dilekçe ise tam bir rezalettir. Bunun için davada zaten şu anda bir adalet beklemiyoruz. Diyanet İşleri Başkanlığı öyle bir noktaya gelmiştir ki siyasi iktidarın savunucusu olmuştur. Aklı başında bir siyasi iktidar olsa, işler sarpa sardı, şu Diyanet’e müdahale edelim der.”
“Tarihi, kritik bir davayı sürdürüyorsunuz. Dilekçede sosyal yarılmalara yol açabilecek ifadeler yer alıyor. Bize yönelik saldırı içeren ifadeler yer alıyor. Diyanet İşleri Başkanlığı aynı zamanda bize ve bize oy verenlerin din işlerine bakmadığını ifade etmiştir. Din dışı ilan etmiştir, bu kadar kendini kaybetmiş olabilir mi? Uzun zamandır padişahın Şeyh’ül-İslamı olarak davranıyor. Büyük ihtimalle de önümüzdeki yıllarda ismini böyle değiştirirler ama şu an böyle devam ediyor.”
“Diyanet kendini Katolik Kilisesi sanıyor”
“Diyanet kendini Katolik Kilisesi sanıyor. Bu aforoz etmedir. Benim dinimin, imanımın bekçisi misiniz? Sadece bize değil bütün Türkiye toplumuna karşı bir bölme, düşmanlaştırma dilekçesi olarak ele alınıp reddedilmesi gerekiyordu.”